

Görünen o ki ilkbahar ve yaz aylarında havaların düzelmesi ve denizin sakinleşmesiyle “Umuda Yolculuk” seferleri daha da artacak. Belki ölümcül facialar azalacak ama İtalya bu yasa dışı göçmenlerin istilası ile mutlak kızgın ve kaos dolu bir sezon geçirecek.
Akdeniz Mafyası “Umuda Yolculuk”un iğrenç mimarlığını yaparken diğer Avrupa ülkeleri yaşanan bu trajedilere maalesef “Fransız” kalıyorlar. İtalya haykırıyor “Tek başımıza üstesinden gelemiyoruz. Bu göçmen akınını durduramıyoruz. Adalarımıza ayak basanlarla başa çıkamıyoruz. Yeterli bütçemiz yok. Sahil Güvenlik ve Donanmamız Akdeniz’de yasa dışı seyreden teknelere kalkan görevini yapamıyor. Hava Kuvvetlerimiz keşif uçuşlarında kifayetsiz kalıyor. AB’nin “Frontex” Sınır Güvenliği Birimi devriye görevini yapmıyor. O zaman AB duy sesimizi ve bize beklentimiz olan desteği ver“ diye adeta yalvarıyor.
İtalya’nın adaları “Umuda Yolculuk” için bir basamak. Açlıktan, yoksulluktan ve savaştan kaçan Afrikalılar dışında Afganların, Iraklıların ve son olarak Suriyelilerin tek amacı Kuzey ülkelerine ulaşabilmek. İtalya’dan daha çok iş olanağı sağlayan Almanya’ya Fransa’ya, İsviçre’ye, Avusturya’ya daha da ötesi İskandinav ülkelerine girebilmek.
Foto: AFP
Olağanüstü acil durum
En az 700 mültecinin kaybolduğu son tekne faciasından sonra AB Dışişleri sorumlusu İtalyan Federica Mogherini bir çağrı yaparak ve özellikle birliğin liderleri sayılan Almanya ile Fransa’ya seslenerek olağanüstü acil durum değerlendirme zirvenin yapılmasını şart koştu.
İtalya Başbakanı Matteo Renzi de kabinesi olağanüstü topladı. Daha önce de bu tür facialardan sonra aynı istekler önerilmiş, İtalya AB ülkelerinden hem maddi hem de lojistik destek çağrısı yapmış ancak beklenen somut yanıtı alamadığı gibi mültecilerin AB topraklarına ayak basmasını engelleyemediği için sürekli kınanmıştı. İtalya’nın bir başka ciddi sorunu da deniz komşusu AB üyesi Malta. Sicilya kanalı coğrafyasında yer alan Malta kendisine daha yakın uluslararası karasularındaki “Umuda Yolculuk” trafiğini engellemediği gibi yaşanan facialarda kurtarma çalışmalarında topu sürekli İtalya’ya atıyor.
Foto: Reuters
Avrupa’nın başı çok ağrıyacak
Sicilya Adası'nın güneydeki Afrika kıtasına daha yakın Lampedusa bir kaç yıl öncesine kadar özellikle yerli turistlerin en rağbet gördüğü adaydı. Eski Başbakanlardan Silvio Berlusconi gibi birçok siyasetçi, iş adamı, ünlü şarkıcılar bu şirin adada villa sahibi olmuşlar ve yaz aylarında buraya uğrar olmuşlardı. Ne var ki mülteci akını başladıktan bu yana ünlüler değil villalarına gelmeyi satma girişimlerine bile yanıt almayınca bahçelerini, kapılarını gönüllü açıp belediyeye göçmenlerin yerleşmeleri için yetki bile vermişlerdi.
18 Nisan’ı 19 Nisan’ı bağlayan gece teknenin önce alabora olup sonra batması ile 700 göçmen adayı yaşamını yitirirken mülteci simsarlarının ceplerine kişi başına en az 2000'er Euro para girmiş oldu. Sicilya Mafyası ile Libya mafyasının ortaklaşa gerçekleştirdikleri “Umuda Yolculuk” seferleri menşei yani Kuzey Afrika sahillerinde engellenmedikçe Avrupa’nın başı çok ağrıyacak gibi görünüyor.
Burada İtalya’yı özellikle Mafyalarla mücadelesinde yalnız bırakan, mülteci akınlarına Fransız kalan, yaşanan acımasız faciaları sadece “Vah vah” lar la geçiştiren diğer AB ülkelerine “İtalya’nın suçu ne? diye sormamak elde değil.
Görünen o ki ilkbahar ve yaz aylarında havaların düzelmesi ve denizin sakinleşmesiyle “Umuda Yolculuk” seferleri daha da artacak. Belki ölümcül facialar azalacak ama İtalya bu yasa dışı göçmenlerin istilası ile mutlak kızgın ve kaos dolu bir sezon geçirecek.
Akdeniz Mafyası “Umuda Yolculuk”un iğrenç mimarlığını yaparken diğer Avrupa ülkeleri yaşanan bu trajedilere maalesef “Fransız” kalıyorlar. İtalya haykırıyor “Tek başımıza üstesinden gelemiyoruz. Bu göçmen akınını durduramıyoruz. Adalarımıza ayak basanlarla başa çıkamıyoruz. Yeterli bütçemiz yok. Sahil Güvenlik ve Donanmamız Akdeniz’de yasa dışı seyreden teknelere kalkan görevini yapamıyor. Hava Kuvvetlerimiz keşif uçuşlarında kifayetsiz kalıyor. AB’nin “Frontex” Sınır Güvenliği Birimi devriye görevini yapmıyor. O zaman AB duy sesimizi ve bize beklentimiz olan desteği ver“ diye adeta yalvarıyor.
İtalya’nın adaları “Umuda Yolculuk” için bir basamak. Açlıktan, yoksulluktan ve savaştan kaçan Afrikalılar dışında Afganların, Iraklıların ve son olarak Suriyelilerin tek amacı Kuzey ülkelerine ulaşabilmek. İtalya’dan daha çok iş olanağı sağlayan Almanya’ya Fransa’ya, İsviçre’ye, Avusturya’ya daha da ötesi İskandinav ülkelerine girebilmek.
Foto: AFP
Olağanüstü acil durum
En az 700 mültecinin kaybolduğu son tekne faciasından sonra AB Dışişleri sorumlusu İtalyan Federica Mogherini bir çağrı yaparak ve özellikle birliğin liderleri sayılan Almanya ile Fransa’ya seslenerek olağanüstü acil durum değerlendirme zirvenin yapılmasını şart koştu.
İtalya Başbakanı Matteo Renzi de kabinesi olağanüstü topladı. Daha önce de bu tür facialardan sonra aynı istekler önerilmiş, İtalya AB ülkelerinden hem maddi hem de lojistik destek çağrısı yapmış ancak beklenen somut yanıtı alamadığı gibi mültecilerin AB topraklarına ayak basmasını engelleyemediği için sürekli kınanmıştı. İtalya’nın bir başka ciddi sorunu da deniz komşusu AB üyesi Malta. Sicilya kanalı coğrafyasında yer alan Malta kendisine daha yakın uluslararası karasularındaki “Umuda Yolculuk” trafiğini engellemediği gibi yaşanan facialarda kurtarma çalışmalarında topu sürekli İtalya’ya atıyor.
Foto: Reuters
Avrupa’nın başı çok ağrıyacak
Sicilya Adası'nın güneydeki Afrika kıtasına daha yakın Lampedusa bir kaç yıl öncesine kadar özellikle yerli turistlerin en rağbet gördüğü adaydı. Eski Başbakanlardan Silvio Berlusconi gibi birçok siyasetçi, iş adamı, ünlü şarkıcılar bu şirin adada villa sahibi olmuşlar ve yaz aylarında buraya uğrar olmuşlardı. Ne var ki mülteci akını başladıktan bu yana ünlüler değil villalarına gelmeyi satma girişimlerine bile yanıt almayınca bahçelerini, kapılarını gönüllü açıp belediyeye göçmenlerin yerleşmeleri için yetki bile vermişlerdi.
18 Nisan’ı 19 Nisan’ı bağlayan gece teknenin önce alabora olup sonra batması ile 700 göçmen adayı yaşamını yitirirken mülteci simsarlarının ceplerine kişi başına en az 2000'er Euro para girmiş oldu. Sicilya Mafyası ile Libya mafyasının ortaklaşa gerçekleştirdikleri “Umuda Yolculuk” seferleri menşei yani Kuzey Afrika sahillerinde engellenmedikçe Avrupa’nın başı çok ağrıyacak gibi görünüyor.
Burada İtalya’yı özellikle Mafyalarla mücadelesinde yalnız bırakan, mülteci akınlarına Fransız kalan, yaşanan acımasız faciaları sadece “Vah vah” lar la geçiştiren diğer AB ülkelerine “İtalya’nın suçu ne? diye sormamak elde değil.