

İlkbaharın müjdesi çiceklerle uğraşmak iyi geliyor. Tabii bir de kedilerimiz var. Kimi zaman sayıları 20'yi buluyor. Ama ismi olanlar 8 tane. Bir de genç köpeğimiz var Tobi. Melez ama iyi bir bekçi köpeği olma yolunda. Çetere tuta tuta 40. güne geldik. Daha ne kadar eve çakılı kalacağımız belli değil. Ama ev halleri sıkılmadan sürüyor. Denizle iç içeyiz sayılır. Terasımız 25 metre kare. Yürüme sporuna elverişli. Her geçen gün daha çok adım atıyorum.10 binlere ulaştım. Önceleri hayli zorlanmıştım sütçü beygiri gibi terasta tur atmaya. Köyde ise herkes tanıdık. Çok şükür ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar.
Yardımcımız Aynur ve eşi Serkan Dağdibi şimdilik kendi evlerinden bize destek veriyorlar. Kayıhan Babacan köyümüzün adeta jokeri. Her işimize gerektiğinde koşuyor. Market alışverişini Hüseyin Yiğitkaya sayesinde hallediyoruz. Ayrıca yaşantımın olmazsa olmazı günde üç gazete getiriyor. Taze balıklardan sorumlu Hüseyin Pala deniz mahsulleri çeşitlerini kapımızda teslim ediyor. Bu konularda gerçekten şanslıyız.
Şimdi koca bir gün nasıl geçiyor? İnsan emekli gazeteci olsa da son dakika haberlerini kaçırmamaya büyük özen gösteriyor. Kitap okumaya çalıştım. İnanın kendimi bir türlü veremedim. Anılarımı toparlamaya çalıştım pek başarılı olamadım. Fotoğraf arşivimi biraz düzenledim. Dizileri izlemek tat vermeyince bu kez eski filmlere merak sardım. Günde üç eser yeterli oluyor. Hayretromantik veya aksiyon filmleri yerine Western tercih ediyorum. Evde sürekli müzik kanalları açık. Arada Luciano Pavarotti veya Lionel Cohen yada Andy Williams’ı dinlemek huzur veriyor. Tabii yarışma programlarını izleyip sorulara refleksle yanıt verme çabası gurur tebessümü beraberinde getiriyor.
WhatsApp grupları ile yazışmak, sosyal medyaya göz atmak günlük sıradan bir görevmiş gibi geliyor. Yeme içmeye gelince. İşin içinde Türk ve İtalyan mutfağı olunca seçenekler hayli fazla. Sonuçta ikisi de Akdeniz mutfağı. Ege'nin otları desteği soframızı daha da zenginleştiriyor. Yeni çıkan malta ve can eriği denize karşı balkon sefasının en etkili yemişleri.
Şimdilik iyi gidiyoruz. Önemli bir sağlık sorunu olmadıkça Covid – 19’a karşı ev hallerimizin akışı rutin bir şekilde devam edeceğe benziyor.
Fotoğraf: Reha Erus
İlkbaharın müjdesi çiceklerle uğraşmak iyi geliyor. Tabii bir de kedilerimiz var. Kimi zaman sayıları 20'yi buluyor. Ama ismi olanlar 8 tane. Bir de genç köpeğimiz var Tobi. Melez ama iyi bir bekçi köpeği olma yolunda. Çetere tuta tuta 40. güne geldik. Daha ne kadar eve çakılı kalacağımız belli değil. Ama ev halleri sıkılmadan sürüyor. Denizle iç içeyiz sayılır. Terasımız 25 metre kare. Yürüme sporuna elverişli. Her geçen gün daha çok adım atıyorum.10 binlere ulaştım. Önceleri hayli zorlanmıştım sütçü beygiri gibi terasta tur atmaya. Köyde ise herkes tanıdık. Çok şükür ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar.
Yardımcımız Aynur ve eşi Serkan Dağdibi şimdilik kendi evlerinden bize destek veriyorlar. Kayıhan Babacan köyümüzün adeta jokeri. Her işimize gerektiğinde koşuyor. Market alışverişini Hüseyin Yiğitkaya sayesinde hallediyoruz. Ayrıca yaşantımın olmazsa olmazı günde üç gazete getiriyor. Taze balıklardan sorumlu Hüseyin Pala deniz mahsulleri çeşitlerini kapımızda teslim ediyor. Bu konularda gerçekten şanslıyız.
Şimdi koca bir gün nasıl geçiyor? İnsan emekli gazeteci olsa da son dakika haberlerini kaçırmamaya büyük özen gösteriyor. Kitap okumaya çalıştım. İnanın kendimi bir türlü veremedim. Anılarımı toparlamaya çalıştım pek başarılı olamadım. Fotoğraf arşivimi biraz düzenledim. Dizileri izlemek tat vermeyince bu kez eski filmlere merak sardım. Günde üç eser yeterli oluyor. Hayretromantik veya aksiyon filmleri yerine Western tercih ediyorum. Evde sürekli müzik kanalları açık. Arada Luciano Pavarotti veya Lionel Cohen yada Andy Williams’ı dinlemek huzur veriyor. Tabii yarışma programlarını izleyip sorulara refleksle yanıt verme çabası gurur tebessümü beraberinde getiriyor.
WhatsApp grupları ile yazışmak, sosyal medyaya göz atmak günlük sıradan bir görevmiş gibi geliyor. Yeme içmeye gelince. İşin içinde Türk ve İtalyan mutfağı olunca seçenekler hayli fazla. Sonuçta ikisi de Akdeniz mutfağı. Ege'nin otları desteği soframızı daha da zenginleştiriyor. Yeni çıkan malta ve can eriği denize karşı balkon sefasının en etkili yemişleri.
Şimdilik iyi gidiyoruz. Önemli bir sağlık sorunu olmadıkça Covid – 19’a karşı ev hallerimizin akışı rutin bir şekilde devam edeceğe benziyor.
Fotoğraf: Reha Erus