Çokseslilik ve Müzik – Ari Barokas’tan Bu Toprak Senin

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kültürün temelini oluşturan müziğin tabiatı gereği insanın duygu, iletişim ve düşün ihtiyaçlarını karşılamasının yanında her toplumun kültürel bağlarının derinliğine dair izler taşıyan bir sosyolojik arşiv görevini de görmektedir. Almanya’da “Lied”, İspanya’da “Flamenko”, Portekiz’de “Fado” halk müziğinin evrensel olarak ismini duyurmuş müzikal tarzlarından bazılarıdır. Toplumumuzun daha Orta Asya bozkırlarına kadar uzanan müzikal gelenek öğelerinin, kopuzdan saza uzanan bir yolculuğu vardır. Bu yolculukla Orta Asya bozkırlarındaki müzikal birikim Anadolu’ya taşınmış, Anadolu’da da halk ezgileri muhafaza edilip geliştirilerek kuşaktan kuşağa aktarılmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda “Türkü” acılarımız, mutluluklarımız, dertlerimiz ve kaygılarımıza eşlik etmesinin yanında toplumun başına gelen birçok olaya dair izleri aktarması sebebiyle de tarihe kaynaklık etmektedir.

Türkiye’nin kuruluş yıllarında çoksesli müziğin inşası, gerçekleştirilen çağdaşlaşma mücadelesi için oldukça kıymetlidir. Mustafa Kemal Atatürk, halk müziğinin çoksesli müzik ile buluşması ile milli müziğin ve kültürün inşa edilebileceğine vurgu yapmıştır. Ömrünün elverdiği ölçüde de müzikal anlamda bir çağdaşlaşma mücadelesi sürdürmüştür. O yıllarda ülkemize gelen Bela Bartok, vermiş olduğu konferanslar ile halk müziğimize dair analizlerini dile getirmiştir. Analizlerinin yanında bölge bölge gezilerek Anadolu’da bir türkü keşfi gerçekleştirilmesini ve bu türkülerin kayıt altına alınmasının gerekliliğini vurgulamıştır. Kayıt altına alınan ezgilerin yıllar içinde çoksesli müzikle kavuşma serüvenleri kimi zaman güzel sonuçlar verse de bazı zamanlarda da aksiliklere kurban gitmiştir. Tıpkı temsil ettiği coğrafyanın toplumsal sorunları gibi…

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kuşaktan kuşağa aktarılan halk müziğimizin toplumsal mozaiğimizde kıymetli bir yeri vardır. Toplumun her köşesinde yer alan insanlara duygu dünyası bağlamında dokunmayı başarabilen halk müziği eserlerinin günümüzde varlığını hala sürdürmesinin bir nedeni de toplumda hala karşılık bulmaya devam etmesidir.

Geçtiğimiz gün dinleyici ile buluşan Ari Barokas’ın “Bu Toprak Senin” albümü içeriğinde toplumun kuşaktan kuşağa aktarılmış ezgilerin bulunmasının yanında bu şarkılara eşlik eden üretimlere de yer veren bir albüm olarak dinleyiciyle buluştu. Nesimi Çimen, Özdemir Erdoğan, Fikret Kızılok, Neşet Ertaş, Tayfun Karatekin, Mahzuni Şerif, Hasan Hasgüler ve Aşık Veysel’in eserlerinin yer aldığı albüm, müziğin hafızası ile müziğin bugünü arasında bir köprü kuruyor. Albümdeki düzenlemeleri de kendisi gerçekleştiren Ari Barokas, kayda alınan dört türkü ve dört şarkı ile dinleyiciyle buluşan albümünü Başkan Müzik etiketi ile yayınlandı. Albümün içinde Utku İnan, Ekin Bilgin, Mehmet Demirdelen, Gülin Kılıçay, Güler Tuncer, Berk Kula, Ahmet Gökhan Coşkun, Umut Güzeloğlu, Korhan Onaylı gibi isimlerin emeği bulunuyor.

Yeni yüzyıla bir kala kurdukları Duman topluluğu ile geniş çaplı bir dinleyici kitlesi ile buluşan Ari Barokas, son yıllarda titizlikle sürdürdüğü bireysel albüm çalışmalarıyla da adından söz ettirmeyi başardı. “Bu Toprak Senin” içinde yaşayan birçok etnik unsuru barındıran Anadolu coğrafyasının kendi melodilerini içinde barındıran zengin ve dinamik bir albüm… Coşkusu, hüznü, siniri, gülümsemesi ve gözyaşı ile yüzyıllardır sazını duvarına asan bir toplumun kültürel izlerini taşımasının yanında Ari Barokas’ın müzikal kariyerinin dokunuşlarının hissedildiği çalışmaları içeren albüm bu hafta dinlenilmesi, hissedilmesi ve fark edilmesi gereken bir çalışma olarak dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Çoksesli, yeni, dinamik ve bizden izler taşıyan, bize ait olan ezgileri barındıran bu albümün dinleyiciler özelinde önemli bir yeri olacağını düşünüyorum.

Çoksesliliğe, üretimlere, yeniliklere…