hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Öğreten pandemi

    Öğreten pandemi
    expand

    Küresel salgına dönüşen koronavirüs ülkemizde de kendini yoğun şekilde gösteriyor. Hepimizin endişeli olduğu bu dönemi, atlatabilmemiz için birlik ve beraberlik içinde kurallara uyarak hareket etmemiz ve uyarılara kulak vermemiz gerekiyor. Bu zor günlerde Hürriyet Bursa olarak iş ve cemiyet hayatının tanınmış isimleriyle koronavirüslü yaşam hakkında kısa sohbetler gerçekleştirdik ve bir yazı dizisi hazırladık. Birlikte başarmak dileğiyle.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    BANU PERÇİN GÜNGÖRMEZ: GAZETECİ-YAZAR

    Öğreten pandemiKoronavirüs ile hayatlarımız öyle bir değişti ki, anlatmakla bitmez. Alışkanlıklardan vazgeçildi, yeni dünya düzenine geçildi, ruhsal ve mental değişimler yaşandı, bu virüs ile hayatımıza onlarca yeni kelime girdi. Özetle çoğumuz pek çok şey öğrendik karantinalarımızda. O nedenle ben belki Pollyanna olabilirim ama sürecin bizlere öğretici davrandığını düşüyor ve tüm yaşanmışlıklarımız için bu dönemi ‘öğreten pandemi’ olarak nitelendiriyorum.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    RADİKAL DEĞİŞİKLİKLER YAŞATIYOR

    Tüm dünya ile eşzamanlı olarak bizi de etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19), hepimize korku ve endişe dolu günler yaşatıyor. Virüs bizlere ne kadar gergin bir süreç yaşatsa da hayatımızda radikal değişiklikler yapmamızı sağlıyor. Yaklaşık 60 gündür içinde bulunduğumuz karantina dönemimizin nasıl başladığını hatırlıyor musunuz? Bakın ben size yaşadıklarımızı kısaca özetleyeyim: Hepimiz sadece 14 gün karantinada kalacağız diye; Tıp Bayramı’na da denk gelen 14 Mart’ta karantinaya girdik. İlk 14, ikinci 14, üçüncü 14 derken iki ayı devirdik evlerimizde. Şimdilerde 14’lü günlerin beşinci evresine yaklaşıyoruz hatta… Yeni kelimeler girdi hayatlarımıza ve onları uyguladık. Pandemi, korona, Covid-19, karantina, sokağa çıkma yasağı ya da kısıtlaması, izolasyon, N95, eldiven, sosyal mesafe, enfekte, entübe, filyasyon, bulaş, hijyen, semptom, uzaktan eğitim, kısa çalışma ödeneği gibi…

    ‘KARANTİNADA DİJİTALLEŞME’

    Peki ne oldu, kim ne oldu ya da kimde neler yaşandı neler bu dönemde? Öncelikle hepimiz kendi içimize döndük, kendi kendimize yetebilmeyi öğrendik ve en az 30 gün evden hiç çıkmaksızın nasıl yaşanabileceğini algıladık. Daha çok kitap, daha çok film, daha çok dijitalleşme ve daha birçok dahayı bu kadar kısa bir sürede yaşadık. Özellikle dijitalleşmeye vurgu yapmak gerekirse sosyal medya, evden çalışma ve dijital yeniliklere ayak uydurma hepimizi sakinleştirdi. Dijital sistem bundan sonra da hayatımızın büyük bir kısmını kaplayacak. Daha nitelikli ve sağlıklı yaşamak için elimizden geleni yapmaya çalıştık. Spor yaptık, sağlıklı beslendik, uyku düzenimizi değiştirdik, kaliteli uyumayı öğrendik.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ‘HERKES PAYINA DÜŞENİ ALIYOR’

    Peki bu kadar mı evlerde yaşadığımız değişim rüzgarı? Tabii ki değil. Bitmedi de. Hala daha belki de her gün yeni bir şeyler öğreniyor, kendimize bir bir katıyoruz bir şeyler… Ruhsal ve mental bir evrilme yaşadığımızı düşünüyorum. Evde kalarak koronavirüsten korunurken kendimizi iyiden iyiye geliştirdik. Kimileri mutfakta iyi bir aşçı, kimisi sökükleri dikerken iyi bir terzi, bazıları da temizlik işlerinde usta oldu. Velhasıl çocuk-büyük herkes payına düşeni aldı bu süreçten.

    FAZLA KİLOLARA ‘MERHABA’

    Ailemizle çok daha fazla zaman geçirdik. Birçok şeyin değerini daha da iyi anladık. Özlem duyduğumuz insan sayısı da arttı, ‘hayatımda hiç olmasa da olurmuş’ dediklerimiz de… Kendimize kattığımız yeniliklerin yanı sıra eksilttiğimiz fazlalıklar da oldu. Aldığımız fazla kilolar hariç! Gereksiz insanlardan da arındık. En azından ben kendi adıma öyle bir süreç yaşadım. Kuaföre gidemeyince uzayan saçlarımızı kendimiz kestik. Kışlıkları kaldırıp, yazlık kıyafetleri çıkarırken birçok giysi ile de vedalaştık bu süreçte. Bazılarımız her gün işe gitse de çoğumuz ben de dahil çalışamadık. Ekonomik olarak da hemen her hane eksiye düştü. Ancak maçı o kadar iyi idare ettik ki, yeni dünya düzeninde belki de farklı iş kollarında ekonomik durumlarımızı toparlayacağız.
    SOSYAL MESAFEYİ KORUMAYA DEVAM
    Ancak ne kadar normalleşmeye başlasak da bundan sonra hiçbir zaman tedbiri elden bırakmamalıyız. Sık sık sabunla ellerimizi yıkamak, elimiz ile yüzümüze dokunmamak, olabildiğince evde kalmak ve zorunlu olmadığımız sürece dışarıya çıkmamak, kimseyle temas etmemek, maske kullanmak, yaklaşık iki metrelik sosyal mesafeyi mümkün olduğunca korumak hastalığın bize ve başkalarına bulaşmasını önlemeye devam edecek. Bugünleri hep birlikte el birliğiyle aşmak ve güzel günlere çabucak ulaşabilmek için lütfen biraz daha sabırlı olalım.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    TÜLAY PALAZ:Sanat Yönetmeni

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Öğreten pandemiSanırım hepimiz şu günlerde ilk zamanların şokunu atlattık. İlk günler durumun ne kadar süreceğini hesaplamalarımız şimdi yerini “yeni normal”de nasıl yaşayacağımızı planlamalara bıraktı. Evde kalmanın kaygı bozukluklarını tetikleme gibi bir özelliği de var ne yazık ki. Burada düşünebileceğimiz en önemli şey hepimizin aynı durumda olduğu ve bu kaygılar ile baş etmeye çalıştığı. Olağan dışı bir dönemden geçiyoruz ve olağan dışı tepkiler vermek de aslında öngörülebilir bir durum. Yaşadığımız duygu durumu nedeniyle öfkelenmek, huzursuz ve gergin hissetmek doğal ama böyle duygularda takılıp kalmak sorun yaratacaktır.

    İLETİŞİM İÇİNDE OLMALIYIZ

    Önemli olan şu sıralar olabildiğince bize iyi gelen şeyleri yapmaya çalışmak, bize iyi gelen insanlarla iletişimde olmak. Benzer kaygıları taşıdığımızı görmek bizlere hem yalnız olmadığımızı hissettirecek hem de umudumuzu korumamız gerektiğini ve yapabileceklerimiz olduğunu hatırlatacak. Günün getirdiği şartlarda farklı eylemler denemek ve karşılaştıklarımızla başa çıkma becerimizi geliştirmek bugünlerde yapılabilecek en mantıklı hareketler olabilir.

    İYİLEŞTİREN KİTAPLAR OKUYUN

    Bu dönemde yapılabilecek en iyi edimlerden bir diğeri de sevdiğimiz kitapları okumak olduğunu düşünüyorum, yani iyileştiren kitapları. Korku ortamındaki belirsizlikler, asılsız haberler, kulaktan kulağa yayılan şehir efsaneleri ve komplo teorilerini gün içinde sürekli takip etmek, paylaşmak, üzerine düşünmek ve konuşmanın bir süre sonra ruh sağlığı açısından kötü etki yaratacağı yadsınamaz bir gerçek. Bu nedenle zihnimizdeki düşüncelerin biraz olsun yön değiştirmesini sağlamak adına okumak iyi bir yöntem. Zaten okumanın iyileştirici yönü tedavi olarak da kullanılır ve adına bibliyoterapi denir. Odaklanma konusunda sıkıntı yaşıyorsak podcastler veya sesli kitaplar dinlemek de çözüm olabilir.

    SANATSAL İŞLERİ PAYLAŞIYORUZ

    Bunun dışında üretmeye devam etmenin de iyileştirici bir etkisi olduğuna inanıyorum, özellikle sanat alanında sürekli ürünler vermenin mevcut durumda zamanımız olması ile daha mümkün olduğunu görebiliyorum. Dijitalleşmeyle birlikte sanatsal işleri birbirimizle daha kolay paylaşabilir hale geldik, bunun iyi yanlarını kullanabiliriz.

    ‘DOĞRU ADIMLAR ATIN’

    Son dönemde sektörde de dijitalleşme konusunda ciddi adımlar atıldığını görüyoruz, zaten önümüzdeki süreci değişen tüketici alışkanlıklarını doğru okuyarak bu konuda adım atan markalar iyi değerlendirecek, mevcut durumun getirilerini göz ardı edenler ise ne yazık ki ayakta kalamayacak diye düşünüyorum.

    ‘DOĞA KENDİNİ İYİLEŞTİRİYOR’

    Eninde sonunda bugünlerin de geçeceğini biliyoruz, o nedenle en önemlisi sağlığımıza dikkat etmek. Ben açıkçası bu dönemin yavaşlamamızı sağlayacağını ve durup nefes almanın, yaşadığımız an üzerine düşünmenin hepimize iyi geleceğine inanıyorum. Doğanın kendini iyileştiriyor olması sevindirici. Unutmayalım ki sanat da ruhlarımızı doyuma ulaştırmaya yarayan şahane bir enstrüman.

    ŞEYDA BİLGİN: Almira Hotel Kurumsal İletişim Müdürü

    Öğreten pandemiTurizm sektörü de insan ve sosyal etkileşim odaklı olduğu için işleyen tüm fonksiyonlar diğer her şeyde olduğu gibi durdu. Pandemide en çok etkilenen sektör şüphesiz turizm. Turizm sektörü olarak eşi görülmemiş bir süreç yaşıyoruz. Sektörde yaşanan bu kriz kelebek etkisi oluşturdu ve alışveriş merkezleri başta olmak üzere restoranlar, taksiler ve çarşı esnafını doğrudan etkiledi. Sonuç olarak 2020 turizm için kayıp bir yıl.

    FALİYETLERİMİZE ARA VERDİK

    Almira Hotel olark mart ayından itibaren virüsün yayılma riskini önlemek amacıyla faaliyetimize ara verdik. Bu süreçte kendi hayatlarını riske atarak ailelerinden uzakta kalmak zorunda olan sağlık çalışanlarına ve emniyet mensuplarına destek olmak amacıyla konaklama hizmeti vermekten gurur duyduk.

    KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDECEĞİZ

    Pandemide sosyal hayatın kısıtlanması insanların sosyal medyada aktifliğini büyük oranda arttırdı. Almira Hotel olarak bu süreçte de sosyal medya hesaplarımızda paylaşımlarımıza “Sosyal mesafenin ve el hijyeninin önemi, Bursa’da gidilecek yerler ve Almira mutfağından yemek tarifleri” ile devam ettik. Covid-19 sebebi ile bir çoğumuz seyahat, toplantı, eğitim ve özel davet planlarımızı bir süre ertelemek zorunda kaldık. Almira Hotel Thermal Spa & Convention Center olarak 8 Haziran 2020 tarihinde kaldığımız yerden devam etmek üzere yeniden başlayacağız.

    ‘ALT YAPIMIZI TAMAMLADIK

    Turizm dengeleri önemli ölçüde değişti ve biz Almira Hotel olarak ‘Pandemi Eylem Planı’ oluşturduk. Otelimizde sağlıklı ve güvenli konaklama, restoran ve toplantı hizmeti sağlamak için çalışanlarımız ve misafirlerimiz için gerekli önlemleri aldığımızı paylaşmak istiyorum. Personel eğitimleri, sosyal mesafe kuralları, faaliyetlerimizin tekrar düzenlenmesi, termal kameralar, hijyen temalı ve temasın minimize edildiği online sistemler kurmak gibi birçok tedbir aldık. TSE başta olmak üzere sertifika sistemlerini otelimize kazandırmak için gereken alt yapımızı tamamladık. Bunların hepsiyle ilgili detayları da yakında web sitemiz ve sosyal hesaplarımız üzerinden sizlere sunuyor olacağız.

    HAYAT HERKES İÇİN GÜZELDİR

    Almira’da hayat herkes için güvenli ve güzeldir. Covid-19 sürecinde sağlığımızın ve birlikte sürdürdüğümüz hayatın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Covid-19’lu hayatımıza adapte olacağız. İnanıyorum ki alınan doğru tedbirler ile bu durumun üstesinden hep birlikte geleceğiz. Ailemiz, dostlarımız ve iş arkadaşlarımız ile birlikte çok yakın zamanda hayatımıza kaldığımız yerden devam ederek güzel anılar biriktirmeye devam edeceğiz.

    FIRAT ASLAN: Jolly Joker Bursa Yöneticisi

    Öğreten pandemiDünyayı bir anda saran, birçok bilimsel çalışma yapılsa da tedavi süreci henüz netleşmeyen COVID- 19 pandemisi başta psikolojilerimiz olmak üzere her şeyi etkiledi. Çoğu sektörün iş yapış şekli hızla değişti. Firmalar birçok süreci online platformlar aracılığı ile yürütmeye başladı. Bu sektörler arasında yer alamayan turizm ve eğlence sektörleri ise pandeminin son bulmasını bekliyor.

    ‘NORMALLEŞME ADIMLARI ATILIYOR’

    Yapılan çalışmalar, krizin bir yıl sürmesi halinde bu sektörlerde % 90’a varan küçülmelerin olacağını söylüyor. Hal böyle iken vaka sayılarının daha kontrollü olmaya başladığı bugünlerde normalleşme adımları atılmakta. Konser alanları normalleşme aşamalarının hangi döneminde faaliyetlerine başlayacak şimdilik bilinmiyor.

    DEVAM ETMEYİ PLANLIYORDUK

    Salgının dünyada yayılmaya başlaması ile birlikte hijyen ve dezenfeksiyon önlemlerini almaya başlamış ve Ramazan Bayramı’nda tekrar konserlerimize devam etmeyi planlıyorduk. Ancak Türkiye’de Pandemi sürecine girer girmez tüm konserlerimizi iptal ettik sonrasında yayınlanan genelge ile tüm kongre, kültür merkezleri, tiyatrolar ve eğlence mekanları kapatıldı.

    ‘ÖZGÜR GÜNLERİ İPLE ÇEKİYORUZ’

    Şimdi tüm enerjimizi pandemi sonrası almamız gereken tedbirlere yöneltmiş durumdayız. Sosyal mesafe, maske kullanımı, ateş ölçer kontrolünde girişler ve temassız hijyen ekipmanları alınan önlemlerin başında. Tüm personelimizi de bu konuda eğiterek sürece adaptasyonlarını hızlandırma çabası içerisindeyiz. Konuklarımızın hep bir ağızdan söylediği şarkıları duyacağımız, ardı sıra yapılacak keyifli konserlere imza atacağımız günleri iple çekiyoruz. Süreci tüm dünya olarak sağlıkla atlatmak ve eski günlere dönmek dileğiyle…

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow