Mevlüt Çavuşoğlu Washington'da Ortadoğu Konferansında konuştu

Mevlüt Çavuşoğlu Washingtonda Ortadoğu Konferansında konuştu
expand

Washington'da Ortadoğu'da Türkiye'nin rolü konulu bir konferansta konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'de "Esad'ın gitmesi gerektiğini" söyledi; Irak'ta federasyon önerdi. Mısır'ın bölge için risk oluşturduğunu ifade eden Çavuşoğlu, Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de normalleştirmeye çalıştıklarını anlattı. Çavuşoğlu, "Ermeniler ve Ermeni diasporası bu yıl, dünya kamuoyunu 1915 yılı olayları konusunda etkilemeye odaklandıkları için, Ermeni dostlarımızdan olumlu bir karşılık beklemiyoruz. Ama ileriye bakmamız lazım ve bu konuların hepsinin üstesinden gelmeliyiz" dedi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin başkenti Washington'daki temasları kapsamında, düşünce kuruluşu Carnegie Endowment for International Peace'de "Çalkantılı Bir Ortadoğu'da Türkiye'nin Rolü" konulu konferansta konuştu.

Ortadoğu'da yaşanan süreçlere ve Arap Baharı'na değinen Çavuşoğlu, Türkiye olarak bu süreçte destekleyici rol oynadıklarını belirterek, Mısır, Tunus, Libya ve Yemen'e 3 milyar dolarlık mali yardımda bulunduklarını, siyasi ve teknik uzman desteği sunduklarını açıkladı. Ortadoğu'daki dönüşüm sürecinin çok büyük zorluklar geçirdiğini söyleyen Çavuşoğlu, sözü Suriye'ye getirdi. Suriye'de yaşananlardan en fazla Türkiye'nin etkilendiğini anlatan Çavuoğlu, IŞİD'in ortaya çıkmasıyla ülkedeki durumun daha da karmaşık hale geldiğini ve Türkiye için ciddi ulusal güvenlik kaygısı oluşturduğunu dile getirdi. IŞİD'e karşı uluslararası koalisyonun aktif bir üyesi olduklarının altını çizen Çavuşoğlu, IŞİD'in oluşturduğu tehdit konusunda mutabakat içinde olduklarını anlattı. Çavuşoğlu, sadece terörle mücadelenin Suriye'deki duruma çare olamayacağını belirterek, "Suriye'ye istikrar getirmenin tek yolunun", Suriye halkının meşru isteklerine dayanan temsiliyetçi bir hükümet olduğunu söyledi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Cenevre deklerasyonuna değinen ve Cenevre-2 görüşmelerinden sonra Suriye rejiminin halka karşı şiddeti sürdürmede özgür olduğunu düşündüğünü ileri süren Çavuşoğlu, "Bu durdurulmalı. Uluslararası toplum, müzakere masasına oturması için rejime baskı uygulamalı" dedi.

Suriye'de siyasi çözüme gidilebilmesi için ABD ile yakın çalışma içinde olduklarını belirten Çavuşoğlu, bu noktada Türkiye'nin ev sahipliğini yapmayı kabul ettiği eğit-donat programının açık kanıt niteliği taşıdığını bildirdi. Çavuşoglu, eğit-donat programının Suriye içinde güvenli alanlar inşa edilmesini amaçladığını, bunun yanında IŞİD ile savaşmak isteyen Suriyelilere tutunma noktası sağlayacağını ifade etti.

IŞİD'e katılmaya giden aile Türkiye'de gözaltına alındı

"Türkiye yabancı savaşçıların geçişi için üzerine düşeni yapıyor"

Suriye ve Irak'tan gelen yaklaşık 2 milyon sığınmacı için Türkiye'nin 6 milyar dolar civarında harcama yaptığını ve uluslararası desteğin sadece 300 milyon dolarla sınırlı kaldığını belirten Çavuşoğlu, sözü yabancı savaşçıların sınır geçişlerine getirdi. Türkiye'nin, yabancı savaşçıların geçişini önlemede üzerine düşeni yaptığını ve gereken tüm önlemleri aldığını söyleyen Çavuşoğlu, şu ana kadar 12 bin 800 kişinin Türkiye'ye girişine yasak getirildiğini, bin 300 kişinin de sınır dışı edildiğini, sınır dışı edilenlerin yarısını da kaynak ülkelerden hiçbir bilgi gelmeden, Türkiye'nin kendi güvenlik ve istihbarat
camiasının dikkatli çalışmaları sayesinde yaptıklarını bildirdi. Çavuşoğlu, "Ancak bu bizim kendi kendimize çözebileceğimiz bir şey değil. Özellikle kaynak ülkelerden olmak üzere daha ileri bilgi paylaşımına ve daha fazla uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var. Kaynak ülkeler de kendilerine şu en zor soruyu sormaya başlamadı: Bu zincirde en zayıf (halka) olanlar gerçekten kimler?" dedi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Esad'dan çarpıcı açıklamalar

"Esad gitmeli"

Çavuşoğlu, soru-cevap bölümünde Suriye krizinde güvenli bölge oluşturulmasına yönelik bir soru üzerine de, "Suriye'de güvenli bölge, olmazsa olmaz" ifadesini kullandı. Suriye rejimini teröristler için ortam yaratmakla suçlayan Çavuşoğlu, "Suriye'de Esed gitmeli. Suriyelileri artık Esed etrafında birleştirmek mümkün değil. Çünkü bu rejim halkını öldürüyor. Esed iktidarda kaldığı müddetçe de halkını öldürmeye devam edecek" diye konuştu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Irak için federasyon önerdi

IŞİD'in Irak'ta yıllardır süren krizin en karmaşık ve son perdesi olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, IŞİD'in Irak'ın üçte birini kısa sürede ele geçirmesinin birçoklarını şaşırttığını söyledi ve Türkiye olarak uzun süredir bu yönde uyarılarda bulunduklarını öne sürdü. Çavuşoğlu, Irak'ın önceki yönetiminin baskıcı ve mezhepçi politikalarının ülkenin bu noktaya gelmesine neden olduğunu dile getirdi. Çavuşoğlu, İbadi başkanlığındaki yeni Irak hükümetini desteklediklerini de açıkladı. IŞİD'den kurtarılan yerlerde kentlerin yerel kişiler tarafından yönetilmesini önerdi. Çavuşoğlu, "İnsanlar başka bir baskı dönemi altına girdiklerini hissetmemeli. Irak, IŞİD öncesi dönemdeki gibi yönetilmemeli, işleyen bir federal devlete dönüşmeli" diye konuştu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Irak Başbakanı İbadi Ankara'da

"Mısır bölgede risk ortaya çıkaran ülke"

Çavuşoğlu'nun gündeminde Mısır da vardı. Çavuşoğlu, Mısır'ın bölgede risk ortaya çıkaran ülkelerden biri olduğunu ileri sürerek, "Mısır yönetimi, muhalif olarak gördüğü kesimleri yeraltına ve radikalliğe yöneltiyor. Bizim kaygımız, mevcut eğilimin bu şekilde devamı halinde, Mısır'da yeni ve daha şiddetli sosyal patlamaların kaçınılmaz olacağı yönünde. Mısır'ın derin ve yapısal sorunları ancak özgürlükçü ve etkili siyasi ortamla çözülebilir. Bu noktada tüm tarafları kapsayıcı bir siyasi sistem kurma yönünde teşvik ediyoruz" şeklinde konuştu.

BM Güvenlik Konseyi'ne İsrail eleştirisi

İsrail-Filistin sorununun bölgenin ana zorluklarından biri olduğuna değinen Çavuşoğlu, BM Güvenlik Konseyi'ne eleştirilerde bulundu. Filistin sorununda çözümün, 1967 sınırlarına dayalı, Doğu Kudüs'ün başkenti olduğu bağımsız ve egemen bir Filistin devleti ve onunla yan yana yaşayan bir İsrail devleti olduğunu ifade etti. Ancak bu iki devletli çözümün komada olduğunu, BM Güvenlik Konseyi'nin barış ve güvenliği sağlamada görevini yerine getiremediğini belirtti.

"Hayalimiz Doğu Akdeniz'in enerji ve ticaret rotası olması"

İran'ın P5+1 ülkeleriyle vardığı uzlaşıdan da memnuniyet duyduklarını kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye'nin Ortadoğu'daki yaklaşımının "kapsayıcı, siyasal ve kapsamlı çözümler bulma"ya dayandığını belirterek, "Nasıl bir tablo hayal ettiğimizi şöyle ifade edeyim: Enerji ve ticaret rotalarının Doğu Akdeniz kaynaklarını tüm yönlere bağladığı güvenli ve istikrarlı bir Ortadoğu, artık manşetlere ölü sayılarını değil başarı hikayelerini, işbirliği projelerini taşıyan bir bölge" yorumunda bulundu.

Bu çerçevede Kıbrıs sorununa sözü getiren Çavuşoğlu, 2015'in çözüm için önemli bir yıl olduğuna inandıklarını, müzakerelerin yakın zamanda yeniden başlamasını beklediklerini ifade etti. Çavuşoğlu, Türk tarafının, yıl sonundan önce kalıcı bir çözümü mümkün kılmak için ekstra çaba ortaya koymaya hazır olduğunu ancak neticede "tango için iki kişinin gerektiğini" dile getirdi. "Çözüm için ihtiyaç duyulan şey, gerçek manada siyasi irade. Eğer Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan, benzer bir güçlü siyasi irade gösterirse çözüme varmamak için hiçbir neden yok" diyen Çavuşoğlu, önlerindeki kritik dönemde ABD'nin aktif mevcudiyetinin de önemli olacağını belirtti.

ABD savaş gemisi Yemen'e doğru yola çıktı!

Çavuşoğlu, Ortadoğu'da mezhepçiliğin genel bir tehdit olduğunu ifade ederek, Yemen'i örnek gösterdi.

"İran'ı Yemen konusunda uyardık"

Soru cevap bölümünde Yemen'e yönelik Suudi Arabistan öncülüğündeki saldırının meşru olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, prensipte desteklediklerini ve Türkiye olarak istenmesi halinde lojistik ve istihbarat desteği verebileceklerini bildirdi. Çavuşoğlu, ancak siyasi çözüm ve ivedi ateşkesten yana olduklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tahran ziyareti sırasında İran'a Yemen'le ilgili uyarılarda bulunduğunu söyleyen Çavuşoğlu, İran'ın "mezhepsel politikalarının ve hırsının bölgedeki meselelere yardımcı olmadığını" kendilerine anlattıklarını aktardı.

İran Yemen kararını açıkladı!

"Bu yolda yürümeye devam edeceğiz"

Türk-Ermeni ilişkileriyle ilgili 2009 yılından bu yana çalıştıklarını dile getiren Çavuşoğlu, sabır ve kararlılıkla iki halk arasında empatiyi yeniden tesis etmeye çalıştıklarını, diyalog yoluyla barışçıl bir ortak gelecek inşa edebileceklerine inanmaya devam ettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen yılki mesajını, "tarihi bir adım" olarak niteleyen Çavuşoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Birinci Dünya Savaşı'nın trajik koşullarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenileri için taziyelerini sunan ve bu yıl 24 Nisan günü Ermeni Patrikhanesi'nce düzenlenecek dini bir törenle Osmanlı Ermenilerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de anılacağını duyuran bir açıklama yaptığını hatırlattı. Bakan Çavuşoğlu, "Bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Hem sorunun tarihsel boyutunu ele alan hem de Yukarı Karabağ meselesinin çözümüne katkı sağlayan bir çerçeve için çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.

Arınç: "Bilerek, kasıtla ve isteyerek soykırım yapmadık"

"Normalleşme sürecinden yanayız"

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Çavuşoğlu, Türkiye'de 40 bin civarında Ermeni asıllı vatandaşın bulunduğuna işaret ederek, hazirandaki genel seçimler için de biri AK Parti'den olmak üzere iki Ermeni asıllı milletvekili adayı bulunduğunu söyledi. Ermeni vatandaşların tüm haklardan yararlandıklarını söyleyen Çavuşoğlu, aynı zamanda tüm dini azınlıklara mülk iadesi gibi hakların geri verildiğini, kilise, şapel ve sinagogların renovasyonunun yapıldığını anlattı. Akdamar Kilisesi'nin de restore edildiğini ve her yıl Ermenilerin burada ayin düzenlediğini ifade eden Çavuşoğlu, bunun yanında, Türkiye'de, işsizlik ve zayıf ekonomi nedeniyle Ermenistan'dan gelen yaklaşık 40 bin kişi bulunduğuna dikkati çekti. Çavuşoğlu, normalleşme sürecinden yana olduklarını ve bu konuda özellikle 2009 yılından itibaren çok çaba harcadıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Erdoğan ve Davutoğlu'nun açıklamalarını hatırlattı

"Ermeniler ve Ermeni diasporası bu yıl, dünya kamuoyunu 1915 yılı olayları konusunda etkilemeye odaklandıkları için, Ermeni dostlarımızdan olumlu bir karşılık beklemiyoruz. Ama ileriye bakmamız lazım ve bu konuların hepsinin üstesinden gelmeliyiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklaması ile Başbakan Davutoğlu'nun iki açıklaması, Türkiye için de bir dönüm noktası. Biz, normalleşme sürecine yönelik cesur adımlar attık. Umarım Ermenistan ve Ermeni dostlarımız da normalleşmeye ihtiyacımız olduğunu anlar. Türkiye olarak normalleşmeden vazgeçmeyeceğiz ve bu konuda çaba harcamayı sürdüreceğiz."

Davutoğlu'dan 1915 olayları açıklaması

Ortak komisyon ve arşivler önerisini yineledi

Çavuşoğlu Avrupa Parlamentosu'nun kararıyla ilgili de 1915 olaylarının soykırım olup olmadığını tarihçilerin karar verebileceğini söyledi. Türkiye'nin bilim insanları ve tarihçilerden oluşan ortak komite kurması ve arşivlerin açılması çağrısını yineleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu komiteden çıkacak kararı kabul edeceğini açıkladığını hatırlattı. Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Türkiye'den daha fazla ne bekleyebilirsiniz? Niçin bu tarihçilerin ortak komitesini kurmuyoruz? Araştırma yapmalarına müsaade edin, arşivlerinizi açın. Sonuçları da biz kabul edeceğiz. Yoksa parlamentoları ikna etmek, tasarı kabul ettirmek kolay. Ancak bunlar sorunların çözülmesine yardım etmiyor. Yardım etmedi de. Daha önce de bazı ulusal parlamentolar bu tür tasarıları kabul etti ama bunlar yardımcı olmadı. Türkiye ve Ermenistan, Türkler ve Ermeniler bu sorunu birlikte çözmeli."

Başbakan Davutoğlu'ndan AP'ye tepki: "Kızılderililer 

Davutoğlu: ''Boyun eğmeyiz''

"Türkiye ve ABD yakın ortaklar olarak çalışmaya devam edecek"

Konuşmasının son bölümünü de Türk-Amerikan ilişkilerine ayıran Çavuşoğlu, Çavuşoğlu, "Türkiye ve ABD'nin yakın ortaklar olarak çalışmaya devam edeceğini söylemek için bana güven veren de bu. Çünkü birlikte çalışarak, Ortadoğu'da hayal ettiğimiz parlak geleceği yaratmada daha iyi bir şansa sahip oluruz" diye konuştu.

"Gazetecilikten tutuklu değiller" iddiasını yineledi

Çavuşoğlu'na Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunda yaşanan sıkıntılar da soruldu. Çavuşoğlu, cezaevinde 7 gazeteci bulunduğunu ve tutukluluk nedenlerinin de mesleki görevlerinden dolayı olmadığı iddiasını yineledi. Çavuşoğlu, "Dolasıyla bir medya çalışanının dahi, gazetecilik eylemlerinden dolayı hapisten bulunması benim için kabul edilemez. Türkiye, devlet bünyesinde paralel bir yapıya müsamaha gösteremez. Hiçbir demokratik ülke de buna göz yummaz" şeklinde konuştu.

FT: "Türkler için sosyal medya özgürlüğün savaş alanı"

Türkiye'de yaşayan Hollandalı gazeteci evi basılarak gözaltına alındı

ABD'den Türkiye'ye mesaj: "Basın özgürlüğü hükümeti 

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow