Bir grup gazeteci arkadaşımla Zorlu Performans Sanatları Merkezi (PSM) Genel Müdürü Murat Abbas’la, eğlence sektörünü ve PSM’nin yeni sezon programını konuşmak üzere Ruffles Otel’de öğlen yemeğinde bir araya geldik.
Basının kültür sanat hayatını yakından takip eden bu ekiple buluşmak her zaman çok eğlencelidir. Üstelik uzun bir yaz arasından sonra, mesleğimizde kışın habercisi sayılan “basın toplantıları” nın ilklerinden olan bu buluşma anı normalden daha da fazla heyecan yarattı diyebilirim.
Nitekim Murat Abbas, bizim bu buluşma heyecanımızı sessiz ama ilgiliyle izledi ve konuşmasına başlayabilmek için büyük bir sabır ve olgunluk gösterdi.
Kendi aramızdaki konuşmalar (ki geniş bir konu yelpazesi oluşturuyordu) bir türlü bitmek bilmezken organizasyonun sorumlusu ve PSM’nin PR danışmanı Feride Edige duruma el koymak zorunda kaldı.
Bunun üzerine hep birlikte; Esen Evren, Yazgülü Aldoğan, Şelale Kadak, Gila Benmayor, Elif Ergu, Mehmet Tez, Barçın Yinanç ve bendeniz, toparlandık ve Murat Abbas’ı can kulağıyla dinlemeye koyulduk.
Hayat durmadı, şov devam ediyor
En çok merak ettiğim konu, terör ve benzeri olaylar nedeniyle Türkiye’nin birçok yerinde, özellikle de İstanbul’da çok sayıda konser, gösteri, festival iptal edilmişken, eğlencenin kalbi sayılan Beyoğlu’nda çeşitli mekânlar, tiyatro salonları, galeriler kapatırken, kültür sanat ve eğlence hayatı neredeyse durma noktasına gelmişken, Zorlu yeni sezonda nasıl bir yol izleyecek?
Tutturduğu çizgide devam mı edecek yoksa daha mütevazı bir programla mı kültür sanat meraklılarının karşısına çıkacak?
Abbas lafa PSM’nin terör ve benzeri olaylardan en az etkilenen mekân olduğunu belirterek başlıyor, bu yıl gaz kesmeyeceklerini hatta geçen sezona göre çok sayıda yenilikler planladıklarını söylüyor ve oldukça iddialı bir sezon vaadi veriyor. “Zorlu PSM olarak hedefimiz Türkiye’nin kültür ve sanat hayatına katkıda bulunmak” diyor.
Beyoğlu’na alternatif mi?
Yeni sezona müzikallerin yanı sıra birçok yenilikle giren PSM’de salon sayısı, gösteri sayısı ve çeşidi artarken farklı alanlarda ve farklı yaş guruplarına yönelik etkinlikler planlanmış. Yeni salonlardan biri ise Stüdyo. İKSV’nin Salon’una benzer bu mekân alternatif müzik grupları için tasarlanmış.
Bununla birlikte ayakta seyredilmesi gereken konserler için koltukların kaldırılmasına yönelik düzenleme yapılmış. Bu da gençler için güzel bir haber.
Kesinleşen programda gözüme çarpan birkaç etkinlik ve bazı yenilikler şöyle:
İnsan, bu yoğun programı görünce, güvenlik konusundaki deneyimi ve avantajlı konumu, sezonu en az zararla kapatmasının verdiği özgüven, maddi güç ve bu işe bakış açısı da eklenince ister istemez Beyoğlu’ndan boşalan koltuğa Zorlu PSM mi aday diye düşünmeden edemiyor.
Bu durumda eğlencenin merkezi olarak kabul edilen Beyoğlu’nun müşterisi Zorlu’ya kayar mı? Bunu tabi zaman gösterecek.
Olumsuzluklara rağmen başarılı bir sezon
Geçtiğimiz sezon PSM salonlarında yaklaşık 400 gösteri için 405 bin bilet satılmış (yani yarım milyona yakın). Ortalama %87 doluluk oranıyla satış açısından başarılı bir sezon geçirilmiş. Bununla birlikte henüz kara geçilmemiş.
Maliyetlerin çok yüksek olduğunu belirten Abbas, konser ve gösteriler için yıllık 10 milyon dolarlık harcama yaptıklarını belirtiyor.
Abbas, “Bir gösteri getirmenin maliyeti Londra’da da İstanbul’da da aynı, ancak alım gücümüzü göz önünde bulundurduğumuzda bilet fiyatlarını Londra’dakiyle aynı tutamıyorsunuz. Dolayısıyla maliyetlerimizi bilet satışlarımız karşılamıyor” diyor.
Güvenlik ve otel masrafları 5 kat arttı
Maliyetleri yükselten başka bir kalem de güvenlik. Terör ve benzeri olaylardan dolayı sanatçıların güvenlik talepleri artmış. Havaalanından sahneye kadar artık çok özel güvenlik tedbirleri istiyorlarmış.
Abbas, “Artık havaalanında VIP hizmeti aldırıyoruz, yani bavul beklemeden, sıralara girmeden çıkış yapabilmek için kişi başı, 350 euro ödemek gerekiyor. Örneğin Patti Smith 24 kişilik bir ekiple geldi.”
“Ayrıca sanatçılar PSM’ye bitişik olan otelde kalmak istiyorlar. Otelden, koridorlar ve dehlizlerden geçerek direkt olarak sahneye ulaşmak mümkün. Dolayısıyla sanatçılara havaalanından otele, otelden PSM sahnesine kadar çok güvenli bir yolculuk sağlamak zorundayız. Bu da büyük bir maliyet getirdi, tabi ki büyük bir avantaj da aynı zamanda.”
Joan Baez’in konserini iptal etmesi olumsuz etki yarattı
Etkinlik sektöründe Türkiye dünyada en tehlikeli 3-4 ülkeden biri olarak kabul ediliyor.
Abbas, konser iptallerinde Joan Baez’in konserini iptal etmesi, yazdığı mektupta öne sürdüğü nedenlerin çok olumsuz bir etki yarattığını söylüyor. Bunun üzerine Türkiye’nin en büyük 3 etkinlik şirketi, İKSV, Pozitif ve Zorlu PSM bir araya gelmeye karar veriyor.
Hep birlikte 29 Eylülde toplanacak olan Uluslararası Festival Forumu IFF’ye (International Festival Forum) katılacaklar. Bu konferansa özel bir oturum da koydurtmuşlar. Panelin başlığı “Türkiye’de neler oluyor?” (What’s happening in Turkey). Amaçları, Türkiye’de neler olduğunu, Türkiye’deki güvenlik durumunun dünyanın başka yerlerindekinden daha kötü olmadığını anlatmak.
Bir grup gazeteci arkadaşımla Zorlu Performans Sanatları Merkezi (PSM) Genel Müdürü Murat Abbas’la, eğlence sektörünü ve PSM’nin yeni sezon programını konuşmak üzere Ruffles Otel’de öğlen yemeğinde bir araya geldik.
Basının kültür sanat hayatını yakından takip eden bu ekiple buluşmak her zaman çok eğlencelidir. Üstelik uzun bir yaz arasından sonra, mesleğimizde kışın habercisi sayılan “basın toplantıları” nın ilklerinden olan bu buluşma anı normalden daha da fazla heyecan yarattı diyebilirim.
Nitekim Murat Abbas, bizim bu buluşma heyecanımızı sessiz ama ilgiliyle izledi ve konuşmasına başlayabilmek için büyük bir sabır ve olgunluk gösterdi.
Kendi aramızdaki konuşmalar (ki geniş bir konu yelpazesi oluşturuyordu) bir türlü bitmek bilmezken organizasyonun sorumlusu ve PSM’nin PR danışmanı Feride Edige duruma el koymak zorunda kaldı.
Bunun üzerine hep birlikte; Esen Evren, Yazgülü Aldoğan, Şelale Kadak, Gila Benmayor, Elif Ergu, Mehmet Tez, Barçın Yinanç ve bendeniz, toparlandık ve Murat Abbas’ı can kulağıyla dinlemeye koyulduk.
Hayat durmadı, şov devam ediyor
En çok merak ettiğim konu, terör ve benzeri olaylar nedeniyle Türkiye’nin birçok yerinde, özellikle de İstanbul’da çok sayıda konser, gösteri, festival iptal edilmişken, eğlencenin kalbi sayılan Beyoğlu’nda çeşitli mekânlar, tiyatro salonları, galeriler kapatırken, kültür sanat ve eğlence hayatı neredeyse durma noktasına gelmişken, Zorlu yeni sezonda nasıl bir yol izleyecek?
Tutturduğu çizgide devam mı edecek yoksa daha mütevazı bir programla mı kültür sanat meraklılarının karşısına çıkacak?
Abbas lafa PSM’nin terör ve benzeri olaylardan en az etkilenen mekân olduğunu belirterek başlıyor, bu yıl gaz kesmeyeceklerini hatta geçen sezona göre çok sayıda yenilikler planladıklarını söylüyor ve oldukça iddialı bir sezon vaadi veriyor. “Zorlu PSM olarak hedefimiz Türkiye’nin kültür ve sanat hayatına katkıda bulunmak” diyor.
Beyoğlu’na alternatif mi?
Yeni sezona müzikallerin yanı sıra birçok yenilikle giren PSM’de salon sayısı, gösteri sayısı ve çeşidi artarken farklı alanlarda ve farklı yaş guruplarına yönelik etkinlikler planlanmış. Yeni salonlardan biri ise Stüdyo. İKSV’nin Salon’una benzer bu mekân alternatif müzik grupları için tasarlanmış.
Bununla birlikte ayakta seyredilmesi gereken konserler için koltukların kaldırılmasına yönelik düzenleme yapılmış. Bu da gençler için güzel bir haber.
Kesinleşen programda gözüme çarpan birkaç etkinlik ve bazı yenilikler şöyle:
İnsan, bu yoğun programı görünce, güvenlik konusundaki deneyimi ve avantajlı konumu, sezonu en az zararla kapatmasının verdiği özgüven, maddi güç ve bu işe bakış açısı da eklenince ister istemez Beyoğlu’ndan boşalan koltuğa Zorlu PSM mi aday diye düşünmeden edemiyor.
Bu durumda eğlencenin merkezi olarak kabul edilen Beyoğlu’nun müşterisi Zorlu’ya kayar mı? Bunu tabi zaman gösterecek.
Olumsuzluklara rağmen başarılı bir sezon
Geçtiğimiz sezon PSM salonlarında yaklaşık 400 gösteri için 405 bin bilet satılmış (yani yarım milyona yakın). Ortalama %87 doluluk oranıyla satış açısından başarılı bir sezon geçirilmiş. Bununla birlikte henüz kara geçilmemiş.
Maliyetlerin çok yüksek olduğunu belirten Abbas, konser ve gösteriler için yıllık 10 milyon dolarlık harcama yaptıklarını belirtiyor.
Abbas, “Bir gösteri getirmenin maliyeti Londra’da da İstanbul’da da aynı, ancak alım gücümüzü göz önünde bulundurduğumuzda bilet fiyatlarını Londra’dakiyle aynı tutamıyorsunuz. Dolayısıyla maliyetlerimizi bilet satışlarımız karşılamıyor” diyor.
Güvenlik ve otel masrafları 5 kat arttı
Maliyetleri yükselten başka bir kalem de güvenlik. Terör ve benzeri olaylardan dolayı sanatçıların güvenlik talepleri artmış. Havaalanından sahneye kadar artık çok özel güvenlik tedbirleri istiyorlarmış.
Abbas, “Artık havaalanında VIP hizmeti aldırıyoruz, yani bavul beklemeden, sıralara girmeden çıkış yapabilmek için kişi başı, 350 euro ödemek gerekiyor. Örneğin Patti Smith 24 kişilik bir ekiple geldi.”
“Ayrıca sanatçılar PSM’ye bitişik olan otelde kalmak istiyorlar. Otelden, koridorlar ve dehlizlerden geçerek direkt olarak sahneye ulaşmak mümkün. Dolayısıyla sanatçılara havaalanından otele, otelden PSM sahnesine kadar çok güvenli bir yolculuk sağlamak zorundayız. Bu da büyük bir maliyet getirdi, tabi ki büyük bir avantaj da aynı zamanda.”
Joan Baez’in konserini iptal etmesi olumsuz etki yarattı
Etkinlik sektöründe Türkiye dünyada en tehlikeli 3-4 ülkeden biri olarak kabul ediliyor.
Abbas, konser iptallerinde Joan Baez’in konserini iptal etmesi, yazdığı mektupta öne sürdüğü nedenlerin çok olumsuz bir etki yarattığını söylüyor. Bunun üzerine Türkiye’nin en büyük 3 etkinlik şirketi, İKSV, Pozitif ve Zorlu PSM bir araya gelmeye karar veriyor.
Hep birlikte 29 Eylülde toplanacak olan Uluslararası Festival Forumu IFF’ye (International Festival Forum) katılacaklar. Bu konferansa özel bir oturum da koydurtmuşlar. Panelin başlığı “Türkiye’de neler oluyor?” (What’s happening in Turkey). Amaçları, Türkiye’de neler olduğunu, Türkiye’deki güvenlik durumunun dünyanın başka yerlerindekinden daha kötü olmadığını anlatmak.