hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Bahadır İşler Bahadır İşler

    Seçimin renkleri

    05.05.2014 Pazartesi | 14:27Son Güncelleme:

    Sevmiyorum o zaman bu renkleri. Gözüme hoş gelmiyorlar. Hep de aynı renkler, kesin değişmez ya da az değişen. Ara tonları yok, koyusu, açık olanı da yok.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bölücü renkler, dosya ayraçları gibi, ayırd edilsin diye konmuş renkler. Hiç birbiriyle kaynaşmaması gereken renkler. Sarı, kırmızı, mavi...

    Uzun zamandır düşündüğüm ama yazmak için kolay kolay toparlayamadığım bir konu bu.
    Gösterilen şeyi ekranlarda, aklım "gerçek" olarak göremiyor. Reddediyor öyle görmeyi aslında.

    Ait olmakla alakalı diyor bir dostum. Formalar gibi, futbol takımları gibi. Ve ait olunan topluluğun da ayrıştırıcı bir öğesi olmalı. Bayrak, logo, renk gibi.

    Neden ait olalım ki bir yerlere, topluluklara? Yalnız kalmamak için mi, daha da güçlü hissetmek için mi? Yazarken hissim o ki, sıkça soru soracağım bugün, cevap aradığımdan bunlara.

    Seçimin renkleri

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Söylenenler ise başka sorular oluşturuyor kafamda. Ait olmak dedik. Okulla başlıyor, okul formaları, önlükler, armalı hırkalar. Sonra iş hayatı başlar, rozetler dağıtılır logolu. Mantıklı görünüyor herşey.

    Nasıl taraftar olduğumu hatırlamıyorum. Ama aşık olduğumuz renkler diyip, insanların hiç tanımadığı insanları öldürdüğünü de gördük, elindeki bayrak, sırtında ki forma yüzünden. "Öteki" renklerin ürününü satan mağaza yakıldı daha yeni. Bu renkler neyi yaşatıyor şimdi?
    Kardeşliği, beraberliği değil apaçık.

    Ekrana bakıyorum seçimde. Türkiye "üç" renk. Üç ayrı renk. Başka renk yok. Ara tonları yok. Acaba sokağa çıkınca ertesi sabah insanlar bulundukları şehrin ya da verdikleri oyların renginde mi olacak?

    Öyle gibi gösteriyor televizyon kanalları. Birazımız sapsarı, birazımız kırmızı, biraz da mavi. Birbirinden güçlü bir şekilde ayrılmış üç topluluk. Hepsi bu mu? Merdiven basamaklarını neden rengarenk boyadık? Neden birileri hemen "beton grisi"ne boyadı? Sonra yine boyandı basamaklar.

    Seçimin renkleri

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Derler ki, insan yalnız yaşayamaz, o yüzden bir yere ait olmak ister. Kendini daha iyi, güçlü hisseder orada. Yani şu mu, "tek başınalıktan korkmak"? O zaman, tek başınalıktan korkmanın sonucu değil midir "tek düzelik"? Ait olmak bir yerlere, yenilikleri baştan reddetmek değil midir?

    "Pazara kadar değil mezara kadar!" fanatizminden ne farkı var bunun?

    Neden ülke 3 renk olarak gösterilir? Neden başka renklerin olmasına tahammül edilmez ya da gerek görülmez? Neden bu renklerin temsil ettiği şeyler uğruna insanlar şiddete maruz kalır?

    Sevmiyorum o zaman bu renkleri.