hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Cansel Poyraz Akyol Cansel Poyraz Akyol

    3 korner 1 penaltı

    13.08.2014 Çarşamba | 23:15Son Güncelleme:

    Bir pardesü, bir kasket, iki renk, bir sevda…

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Süleyman Seba;

    Metin-Ali-Feyyaz ve Milne'li yıllar demekti.

    Tüm gün sokakta oynayıp su içmek için alt katta oturan Atiye teyzenin kapısında dizilmekti.

    Topu, oyunu bırakıp eve gitmemek için karnımızı, kapıdan alıp kaçtığımız sanalı-salçalı ekmekle doyurmak demekti.

    Hayatta yaptığın en zor seçimin top mu kale miye karar vermek olduğu günlerdi.

    Takım kurarken güçsüzleri aynı takıma toplamamak, adaletli rekabet olsun diye güçleri eşit dağıtmak demekti.

    Topa abanmamak, atan galip, 3 korner 1 penaltı demekti.

    Tüm pozisyonları kendine saklamamak, arkadaşına gollük pas vermekti.

    Futbolcunun ve dahi adamın efendisinin makbul olduğu yıllar demekti

    Takımın şampiyon olmasa bile sevinmek,

    maç bitimi rakip takımla tokalaşmak demekti.

    Sevinmek için sevmemeyi öğrenmek, yenince sevginin, yenilince sadakatinin artması demekti.

    Süleyman Seba, endüstri, sponsor, reklam, rekor transfer parası, paparazi nedir bilmediğimiz yıllar demeti… Futbolun, "Fitbol" olması demekti.

    Sizi bilmem ama Seba benim çocukluğumdu.
    Şerefli mağlubiyetlerin, şerefsiz galibiyetlere tercih edildiği bir devrin son adamıydı…