Canlı Yayın
Yurtdışından tatilden dönüyordum... 10 Haziran günü sınırdan geçtiğim anda telefonuma son dakika uyarıları ve mesajları gelmeye başladı. "Musul düşmüştü"... Kim, ne, nerede, nasıl, neden kafamda bir sürü soru vardı... Bir kaç gün her şeyden uzaklaşıp tatil yapmak isterken dönüş fazlasıyla şaşırtıcı olmuştu... Üstelik iş başı yaptığım ertesi gün, Musul'daki Türk konsolosluğuna yapılan baskınla iş yerinde sabahlamalı bir akşam beni bekliyordu. Peki neydi bu olanlar? Ve bugün Bağdat'a nasıl yansımıştı?
IŞİD terörist grup değil bir ordu
Yaşananları özetleyeyim önce. Irak Şam İslam Devleti ya da kısaca IŞİD... Musul'u ele geçirip hızla ilerledi Haziran ayından bu yana. Irak ordusu kimi zaman kurşun atmadan kaçtı. Onların Amerikan yapımı silahları, tankları, araçları her şeyleri de IŞİD'e geçti. Yani artık bir terör örgütü ya da silahlı bir grup militan gibi düşünmemek gerekiyor kendilerini. Onlar resmen bir ordu. Durdurulamıyorlar... İlerledikçe ilerliyorlar...
Bağdadi hilafet ilan etti
Kısa sürede bölgede genişçe bir alanda hakimiyet sağlayıp İslam Devleti kurdu örgüt. IŞİD'in lideri Bağdadi de kendini halife ilan etti. Bu kadar hızla güç kazanmasında hep Irak'taki Sünnilerin memnuniyetsizliği gösterildi sebep olarak. Şii Başbakan Nuri El Maliki'nin kendi mezhebini kayıran politikalarla Sünnileri ezdiği bu yüzden de Sünni IŞİD'in halk desteğini kazandığı söylendi. Amerikan yönetimi bile hep bu vurguyu yaptı. IŞİD tehdidine karşı, Maliki'den daha 'kapsayıcı' politikalar izlemesini istedi... Ama olmadı...
Maliki, devlet içinde devlet
Gelelim son yaşananlara... Önce Maliki'yi tanımak lazım. Kendisini sadece başbakan sanıyorsanız yanılıyorsunuz. O aslında devlet içinde bir devlet... Hem başbakan, hem içişleri bakanı hem de savunma bakanı. Siyasi rakiplerini 'terörist' diye damgalayıp sırayla elimine eden bir isim. Öyle ki muhaliflerden diktatör hatta şeytan nitelendirmelerine maruz kalıyor sık sık. Son yaşanan gerilim de onun otoritesini gösterdi bizlere bir kez daha.
Irak'ta tankları Maliki yürüttü
Nisan ayındaki seçimlerin ardından hükümetin kurulması bugünlere kadar sarktı. En büyük destekçisi ABD bile artık Maliki'nin 3. dönem başbakanlık yapmaması gerektiği yönünde açıklamalarda bulundu. Ancak Maliki geri adım atmadı. Pazar günü bizler kendi seçimimizin telaşındayken tansiyon yükseldi. Maliki geçen ay seçilen yeni cumhurbaşkanı Fuad Masum, hükümeti kurma yetkisini bir türlü vermeyerek anayasayı ihlal ediyor diyerek suç duyurusunda bulunacağım dedi, kendisine bağlı özel birlikleri başkent Bağdat'a indirdi. Bir nevi Irak'ta tankları yürüttü...
'Gitmiyorum' mesajı verdi
Büyük bir gözdağıydı bu. Bir nevi askeri darbe girişimi yorumları bile yapıldı. Ancak kesin olan şu ki çok net bir 'gitmiyorum' mesajıydı. Ama olmadı. Şii Bloğu onu değil, Meclis Başkanı yardımcısı Haydar El Ebadi'yi kendi başbakan adayları olarak gösterdi. Cumhurbaşkanı Fuad Masum hükümeti kurma görevini hemen El Abadi'ye verdi, ABD ve BM'den arkasındayız mesajı geldi. Maliki yine geri adım atmadı. Bir kez daha kameraların karşısına geçti, anayasanın tehlikeli bir biçimde ihlal edildiğini söyledi. "Hatayı düzelteceğiz" vurgusu yaptı.
Kaos içinde kaos
Şimdi gözler Maliki cephesinde... Yanı başımızda askeri bir darbe ihtimali iyiden iyide su yüzüne çıktı. Maliki pire için yorgan yakabilecek biri gibi görünüyor. Mesela 2011'de Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi hakkında tutuklama ve ardından da idam kararı verdirmesi şok etmişti herkesi. Kendisini protesto etmek için sokağa dökülen Sünnilerin üzerine orduyu sürmüştü. Mayıs 2013'te Kerkük - Havice'de bu müdahalelerden birinde 50'den fazla kişi ölmüştü. Şimdiki adımı endişeleri artırıyor iyiden iyide. 30 gün içinde kurulması beklenen yeni hükümeti tanımayacağı neredeyse kesin gibi. Irak'ta kaos içinde yeni bir kaos bizleri bekliyor gibi görünüyor...
Yurtdışından tatilden dönüyordum... 10 Haziran günü sınırdan geçtiğim anda telefonuma son dakika uyarıları ve mesajları gelmeye başladı. "Musul düşmüştü"... Kim, ne, nerede, nasıl, neden kafamda bir sürü soru vardı... Bir kaç gün her şeyden uzaklaşıp tatil yapmak isterken dönüş fazlasıyla şaşırtıcı olmuştu... Üstelik iş başı yaptığım ertesi gün, Musul'daki Türk konsolosluğuna yapılan baskınla iş yerinde sabahlamalı bir akşam beni bekliyordu. Peki neydi bu olanlar? Ve bugün Bağdat'a nasıl yansımıştı?
IŞİD terörist grup değil bir ordu
Yaşananları özetleyeyim önce. Irak Şam İslam Devleti ya da kısaca IŞİD... Musul'u ele geçirip hızla ilerledi Haziran ayından bu yana. Irak ordusu kimi zaman kurşun atmadan kaçtı. Onların Amerikan yapımı silahları, tankları, araçları her şeyleri de IŞİD'e geçti. Yani artık bir terör örgütü ya da silahlı bir grup militan gibi düşünmemek gerekiyor kendilerini. Onlar resmen bir ordu. Durdurulamıyorlar... İlerledikçe ilerliyorlar...
Bağdadi hilafet ilan etti
Kısa sürede bölgede genişçe bir alanda hakimiyet sağlayıp İslam Devleti kurdu örgüt. IŞİD'in lideri Bağdadi de kendini halife ilan etti. Bu kadar hızla güç kazanmasında hep Irak'taki Sünnilerin memnuniyetsizliği gösterildi sebep olarak. Şii Başbakan Nuri El Maliki'nin kendi mezhebini kayıran politikalarla Sünnileri ezdiği bu yüzden de Sünni IŞİD'in halk desteğini kazandığı söylendi. Amerikan yönetimi bile hep bu vurguyu yaptı. IŞİD tehdidine karşı, Maliki'den daha 'kapsayıcı' politikalar izlemesini istedi... Ama olmadı...
Maliki, devlet içinde devlet
Gelelim son yaşananlara... Önce Maliki'yi tanımak lazım. Kendisini sadece başbakan sanıyorsanız yanılıyorsunuz. O aslında devlet içinde bir devlet... Hem başbakan, hem içişleri bakanı hem de savunma bakanı. Siyasi rakiplerini 'terörist' diye damgalayıp sırayla elimine eden bir isim. Öyle ki muhaliflerden diktatör hatta şeytan nitelendirmelerine maruz kalıyor sık sık. Son yaşanan gerilim de onun otoritesini gösterdi bizlere bir kez daha.
Irak'ta tankları Maliki yürüttü
Nisan ayındaki seçimlerin ardından hükümetin kurulması bugünlere kadar sarktı. En büyük destekçisi ABD bile artık Maliki'nin 3. dönem başbakanlık yapmaması gerektiği yönünde açıklamalarda bulundu. Ancak Maliki geri adım atmadı. Pazar günü bizler kendi seçimimizin telaşındayken tansiyon yükseldi. Maliki geçen ay seçilen yeni cumhurbaşkanı Fuad Masum, hükümeti kurma yetkisini bir türlü vermeyerek anayasayı ihlal ediyor diyerek suç duyurusunda bulunacağım dedi, kendisine bağlı özel birlikleri başkent Bağdat'a indirdi. Bir nevi Irak'ta tankları yürüttü...
'Gitmiyorum' mesajı verdi
Büyük bir gözdağıydı bu. Bir nevi askeri darbe girişimi yorumları bile yapıldı. Ancak kesin olan şu ki çok net bir 'gitmiyorum' mesajıydı. Ama olmadı. Şii Bloğu onu değil, Meclis Başkanı yardımcısı Haydar El Ebadi'yi kendi başbakan adayları olarak gösterdi. Cumhurbaşkanı Fuad Masum hükümeti kurma görevini hemen El Abadi'ye verdi, ABD ve BM'den arkasındayız mesajı geldi. Maliki yine geri adım atmadı. Bir kez daha kameraların karşısına geçti, anayasanın tehlikeli bir biçimde ihlal edildiğini söyledi. "Hatayı düzelteceğiz" vurgusu yaptı.
Kaos içinde kaos
Şimdi gözler Maliki cephesinde... Yanı başımızda askeri bir darbe ihtimali iyiden iyide su yüzüne çıktı. Maliki pire için yorgan yakabilecek biri gibi görünüyor. Mesela 2011'de Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi hakkında tutuklama ve ardından da idam kararı verdirmesi şok etmişti herkesi. Kendisini protesto etmek için sokağa dökülen Sünnilerin üzerine orduyu sürmüştü. Mayıs 2013'te Kerkük - Havice'de bu müdahalelerden birinde 50'den fazla kişi ölmüştü. Şimdiki adımı endişeleri artırıyor iyiden iyide. 30 gün içinde kurulması beklenen yeni hükümeti tanımayacağı neredeyse kesin gibi. Irak'ta kaos içinde yeni bir kaos bizleri bekliyor gibi görünüyor...
SON DAKİKA
