hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Metin Güneş Metin Güneş

    İskoçya'da kim kazanırsa kazansın...

    16.09.2014 Salı | 08:13Son Güncelleme:

    İskoçya bağımsızlık referandumundan ister "evet" isterse "hayır" sonucu çıksın, Birleşik Krallık kavramının "Birleşik" kısmı onulmaz derecede büyük bir yara aldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Perşembe günü İskoçya halkı bağımsızlık referenadumu için sandığa gidecek. "Evet" oyu İskoçya'yı Birleşik Krallık'tan koparacak ve böylece İngiltere ile 300 yıldan uzun bir süredir devam eden birliktelik sona erecek.

    İskoçya halkının büyük bir bölümü yakın tarih boyunca İngilizlere önyargıyla baktı. İngilizlere karşı ırkçılık eşiğinde gezinen etnik milliyetçi bir bakış açısı hakim oldu. Buna bizzat şahidim. Yıllar önce öğrencilik yıllarımda İskoçya'da yaşadığım bir olay İngilizler ile İskoçlar arasındaki önyargı ve hatta nefretin hangi boyutlarda olduğunu tüm çıplaklığıyla göstermişti.

    Edinburgh'da bir pub'da yanımdaki yaşlı bir İskoçla konuşurken aniden ırkçı İskoçlar'ın tehditleriyle karşı karşıya bulmuştum kendimi. Aksanımdan İngiliz olduğumu düşünüp, "İngilizleri burada istemiyoruz, defol git" türünden sözlü saldırılarda bulunuyorlardı. Olay daha da çirkinleşecekken Türk olduğumu söyledim ve hararet bir anda sıfıra indi. Bu arada Türkiye dışında Türk olmanın nadiren de olsa işe yarayabileceğini hatırlamak iyi oldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bağımsızılık yanlıları referandum kampanyası boyunca İngilizlerle ilgili ırkçılık sayılabilecek söylem, tehdit ve sataşmalarda bulundular. Evetçiler kampı, referandumu adeta "Cesur Yürek" filminde Mel Gibson'un İngiltere'ye karşı verdiğı bağımsızlık mücadelesi epikliğine indirgemeye çalıştı. Bağımsızlığın ekonomik, kültürel boyutları, uluslararası sonuçları ve aynı dili konuşan iki kardeş halk İngiliz ve İskoçlar arasında nasıl derin bir yara açacağıyla ilgilenmediler bile.

    Bağımsızlık isteyenler referandumda 16-17 yaşındaki gençlerin de oy vermesini sağlamak için yeni bir yasa bile çıkardılar. Zira, gençlerin daha duygusal hareket edeceklerini hesaplayıp, coşku ve heyecanlı söylemlerle genç oyları garantiye alacaklarını düşündüler. Haklı da çıktılar; kamuoyu yoklamaları bu yaş grubunun ezici çoğunluğunun bağımsızlığa evet diyeceğini gösterdi.

    Bağımsızlık yanlılarının daha da ileri gidip referandumda yolsuzluk yapma girişimlerinde bulunduklarına dair haberler bile var. Mesela Dundee kentinde üç yaşındaki çocukların bile seçim kütüklerine kaydedildiği anlaşıldı.

    Son kamuoyu yoklamaları yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile bağımsızlığa hayır oyu çıkacak diyor. Ancak bu kampanya süresince söylenen bazı şeyler İngilizler nezdinde derin yaralar açtı ve artık kim kazanırsa kazansın bu iş bitmiştir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İngilizler adeta boşanmak isteyen bir eşe karşı her türlü tavizi veren, yalvarıp yakaran eş konumuna indirgenmiştir ve günün sonunda durum "gideceksen git artık, ben de senden bıktım" noktasına gelmiştir.

    Bir birlikteliğin yürümesi için her iki tarafın da bunu gönülden istemesi gerekir. Bu insan ilişkilerinde de böyledir, toplumlar arası ilişkilerde de böyledir. Türkiye Cumhuriyeti için de geçerlidir, Birleşik Krallık için de geçerlidir.

    Perşembe günü yapılacak referandumdan belki de bağımsızlığa hayır oyu çıkacaktır. Ama gönül birlikteliği artık sona ermiştir.