hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Ozan Onat Ozan Onat

    Evrendeki yeni yerimiz: Laniakea

    13.09.2014 Cumartesi | 11:31Son Güncelleme:

    Efsanevi bilim adamı Carl Sagan’ın romanından beyazperdeye uyarlanan 1997 yapımı Contact (Mesaj) filminin final sahnesinde Jodie Foster’ın canlandırdığı Ellie Arroway karakteri küçük çocuklara uzay hakkında bilgi verirken, çocuklardan biri bir soru sorar; “Evrende bizden başkası var mı?” Ellie’nin cevabı beni derinden etkilemiştir; “Evren oldukça büyük bir yer. Eğer tek canlı türü bizsek, çok büyük bir alan boşa harcanmış demektir.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Evren gerçekten o kadar akıl almaz ve o kadar büyük ki rakamlarla tanımlamak zor oluyor. Pek çok gökbilimci gibi evrenin büyüklüğü karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Carl Sagan, henüz kanıtlayamasak da devasa boyutlardaki bu evrende mutlaka bizden başka canlıların olduğuna inanıyordu.

    Haftalık bilim dergisi Nature birkaç gün önce Hawaii Üniversitesi’nden bir grup astronomun yeni yaptığı bir çalışmayı yayınladı. Yaptıkları çalışmayla Samanyolunu baştan konumlandıran gök bilimciler, Samanyolu galaksisinin adını Laniakea koydukları çok daha büyük bir süper kümenin parçası olduğunu keşfettiler. (Laniakea Hawaii yerel dilinde “akıl almaz boyutlardaki cennet” anlamına geliyor.)

    Çalışmaya göre Laniakea, içinde 100binden fazla samanyoluna benzer galaksi bulunduran ve 500 milyon ışık yıllık bir alanı kapsayan bir süper küme. Ve bu galaksilerin her birinde milyonlarca, milyarlarca hatta trilyonlarca yıldız bulunuyor. Tabii Laniakea gibi yapılardan da evrende ne kadar olduğunu şu anlık kestiremiyoruz. Aşağıda görebileceğiniz Laniakea haritasındaki her nokta bir galaksiyi temsil ediyor. Koyu mavi renkle biraz büyütülmüş olan da bizim galaksimiz Samanyolu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Evrendeki yeni yerimiz: Laniakea

    Nature dergisinin hazırladığı aşağıdaki video meraklılarına daha detaylı bir açıklama yapabilir.

    Bu noktaların her birinin milyarlarca yıldız sistemi barındırdığını, bu yıldızların her birinin etrafında 1-2 gezegen olduğunu düşünseniz bile ulaşacağımız rakamları telaffuz etmek mümkün değil.

    Güneş sistemimiz dışında yaşam arayan gök bilimciler uzun yıllardır radyo teleskoplar ve Hubble, Kepler gibi dev teleskoplar aracılığıyla uzayı inceliyorlar. 1992’den günümüze güneş sistemimiz dışında 1800’ün üzerinde gezegen keşfedildi. Bunların bir kısmı dünya gibi kendi güneş sistemlerinin “yaşama uygun” (habitable zone) diye tabir edilen bölgelerinde bulunuyor. Ama bu gezegenlerde yaşam olup olmadığını henüz bilemiyoruz. Ancak bazı gökbilimciler 20 yıl içinde dünya dışı yaşam bulacağımız konusunda oldukça iyimser.

    Yeni Ufuklar

    Henüz başka bir yaşam bulmaya belki biraz uzağız ama evrenin bu akıl almaz büyüklüğü ve çekiciliği ilk çağlardan beri insanlara ilham veriyor, merakımızı uyandırıyor. Yuri Gagarin’le başlayan insanlı uzay yolculukları ekonomik sebeplerle kesintilere uğramış olsa da, özel şirketlerin de konuya gösterdikleri ilgi sayesinde yeni bir döneme giriliyor. SpaceX, Virgin Galactic, World View gibi projeler çok yakın zamanda turistik olarak atmosfer dışına insan taşımaya başlayacak. Yörüngede uzay otelleri, uzaya çıkan asansörler, Mars’a ulaşma hayalleri ve tabii ki uzak yıldızlara yolculuk yakın geleceğimizin hedefleri olacak.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dolayısıyla uzay ekonomisi yakın gelecekte çok çok önemli bir pazar yaratacak. Aslında şu anda bile yaratmış durumda.

    CNN TÜRK bu haftadan itibaren yeni bir bilim ve inovasyon programı ekrana getirmeye başlıyor. Orijinali “Horizons” adı altında BBC World’de yayınlanan ve global olarak DuPont tarafından desteklenen “Yeni Ufuklar”da program sunucumuz Cem Seymen Türkiye’nin dört bir yanından inovatif çalışmaları ekrana getirecek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     İlk bölümün konusuysa “uzay”. Bu bölümde Bilkent Üniversitesi Uzay Araştırmaları Merkezi’nde Prof. Dr. Ekmel Özbay ve ekibinin uydularda kullanılmak üzere geliştirdiği yeni bir materyal, galyum nitrat tabanlı transistörlerin detaylarını izleyeceksiniz. Ayrıca dünyadan örnek projeler; Güney Afrika’daki SKA radyo teleskop projesi, World View uzay seyahati gibi projelerin de detayları ekrana gelecek. 8 hafta devam edecek “Yeni Ufuklar”da yakın gelecekte yaşamımızı kökten değiştirecek bilim ve teknolojinin detaylarını izleyebileceksiniz.

    Dünyanın en küçük filmi

    Evrenin devasa büyüklüğünden bahsetmişken, kafamızı başka yön çevirip aşağıya baktığımızda da bambaşka bir evrenle karşılaşıyoruz. Bilinen evrendeki her şey atomlardan oluşuyor ve atom tüm maddelerin kimyasal ve fiziksel niteliklerini taşıyan en küçük yapıtaşı. Atomları çıplak gözümüzle görme imkanımız yok ama nanoteknoloji sayesinde onları inceleyebiliyor, hatta artık atomlara müdahale edebiliyoruz. Aşağıda izleyebileceğiniz GUINESS rekoru da alan dünyanın en küçük filmiyse geçen yıl IBM araştırmacıları tarafından stopmotion tekniğiyle çekildi. Gördüğünüz her bilye benzeri top aslında bir atom. Yüz milyon defa büyütülmüş hali. Filmdeki her bir atom kare kare hareket ettirilerek kaydedilmiş.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu derece küçük bir evrende nasıl film çekilir derseniz, aşağıdaki kısa yapım videosuna da göz atabilirsiniz.