hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Esra Öz Esra Öz

    Beyin yaşlanması durdurulabilecek

    07.08.2017 Pazartesi | 13:10Son Güncelleme:

    Türk bilim insanı Dr. Önder Albayram’ın çalışması, dünyanın en önemli tıp dergilerinden Nature Medicine'da ana başlık olarak yayınlandı. Tıp camiasında büyük ses getiren araştırma sonuçları, Amerika’da kısa sürede Guardian, Scientific American, Newsweek, Fox News, Stern, Forbes gibi önemli basın ve yayın organlarının da bulunduğu bin 200’ün üzerinde medya kuruluşunda ana başlık olarak yer aldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    2011 yılında Almanya’nın Bonn Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde oldukça ses getiren beyin yaşlanması ve Alzheimer alanında çalışmalar yapan Albayram, ABD’de Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki çalışmanın da başyazarlarından birisi oldu. Albayram’ın çalışmasında, yaşlı farelere kenevir içerisindeki en önemli etken madde olan THC (delta-9-tetrahydrocannabinol) verdiklerinde, hafızada gelişme ve gen ifadesinde artış gözlediler. Ayrıca, yaşlı farelerde gen ifadesi profili, THC kullanmayan genç farelerinki ile kıyaslanabilir düzeye ulaştığı bulundu. Bu çalışma, medikal kenevir adına yapılmış en önemli araştırma olarak gösteriliyor.

    Bilim dünyasında büyük ses getiren bu araştırmanın detaylarını ABD’de Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Önder Albayram anlattı.

    Beyin yaşlanması durdurulabilecek

    Öncelikle çalışmanızdan kısaca söz edebilir misiniz?

    Yedi senelik yoğun bir emeğin ürünü olan bu çalışmamızda, hafıza ve öğrenmede etkin olduğu bilinen ve yaşlı beyinde değişim geçiren bir sistem içerisinde ilginç bir mekanizma keşfettik. Bu mekanizmayı kullanarak beyinde yaşlılık etkilerini tersine çevirecek bir terapi yöntemi geliştirdik.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Beyni eşsiz kılan ve görece olarak diğer organlardan ayrı tutan en önemli şey, aynı uzaydaki kozmos sistemler gibi, kendine ait modülatör sistem grupları ile çalışmasıdır. Bu sistemler grubundan en önemlisi işte bu bahsettiğim hafıza, öğrenme ve algı fonksiyonlarında etkin olan endokannabinoid sistemi (ECS) adı verilen sistemdir. Bu sistem, ismini bildiğimiz kenevirden (kannabis), yani nam-ı diğer “esrar”dan alır. Basit tabirle beyin kendi kenevirini kendi üretir ve bunu ECS’yi aktifleştirmek için kullanır. Bu eşsiz oluşum biz sinir bilimcileri uzun yıllardır oldukça heyecanlandırmıştır. Bu sistemin detaylarını anlamanın beynin gizemini çözmek için essiz bir araç olduğunu düşünüyorum.

    Bu arada, çalışmaya katkısı olan bilim insanlarına özellikle çok teşekkür etmek isterim. Bilim son derece kolektif bir çalışma ürünüdür ve bizim bu çalışmamız yapısı ve içeriği itibariyle bunun en güzel örneklerinden birisi durumunda.

    Beyin yaşlanması durdurulabilecek

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bilim camiasında bu kadar ses getirmesinin nedeni nedir?

    Yaşlı beyni bu şekilde yeniden şekillendirebilen ve bunu yaparken beynin doğal döngüsünü avantaj olarak kullanan bir bilimsel çalışma şu ana kadar gerçekleştirilmemişti. Bu doğrultuda sinir bilim dünyasında kilometre taşı olarak kabul edilebilir. Nature Medicine dergisinde ana başlık olarak paylaşılmasının nedeni bundan.

    Çalışmadaki bir diğer önemli nokta ise “medikal kenevir” adına yapılmış en net beyin araştırma sonuçlarını içermesi. Biliyorsunuz kenevirin medikal kullanımı Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere birçok gelişmiş ülkede ciddi bir şekilde üzerinde fikir yürütülen ve devasa araştırma fonlarının ayrıldığı bir alan. Aslında günümüzde medikal kenevir kullanımına bu kadar geniş çapta önem verilmesinin en önemli nedeni, kullanılan diğer nörolojik ve psikiyatrik ilaçların sentetik özelliklerinden dolayı beyinde bıraktıkları geri dönüşü olmayan yıkıcı hasarlar. Beyindeki doğal mekanizması sebebi ile medikal kenevirin beyinde böyle bir hasar oluşturması söz konusu değildir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Medikal kenevir kullanma fikri nasıl oluştu?

    İnsan algısı ve motor fonksiyonlarındaki geçici etkileri yüzünden kötü bir şöhreti olan kenevir aslında 10 bin senedir tıbbi olarak kullanılıyor. Modern tıptaki bilimsel gelişmeler doğrultusunda, bu en eski ve doğal tedavi yöntemi yeniden gündeme geldi. Kenevirin tıbbi kullanımı şuanda dünyanın birçok ülkesinde artarak yasallaştırılıyor. Bu doğrultuda bilim dünyasında kenevir kullanım sonuçlarını doğru bir şekilde anlamak ve anlatmak hiç olmadığı kadar önem taşıyor. Şu anda ABD’de 28 eyalet medikal amaçlı kenevir kullanımını yasallaştırmış durumda ve bu sayı önümüzdeki senelerde artacak gibi görülüyor.

    Kenevir doğal hali ile tıbbi kullanımı gündemde iken ilaç sektörü de çok ciddi adımlar atarak kenevir bazlı birçok ilacın piyasaya çıkmasını sağladı.

    Günümüzde kanser ve AIDS hastalarının tedavi süreçlerinde kemoterapiye bağlı olarak gelişen kusma ve kilo kaybı kenevir bazlı ilaçlarla tedavi ediliyor. Ayrıca İngiltere, Kanada ve ABD’de kenevirin hammaddesi kullanılarak geliştirilen bir ilaç Multiple Skeroz’a (MS) bağlı spastisite ve ağrı tedavisinde yoğun bir şekilde kullanılıyor. Ayrıca epilepsi hastalarının nöbetlerinin kontrolünde medikal kenevirin olumlu etkileri, piyasadaki bir çok anti-epileptik ilaçtan daha çok gündeme geliyor. Geçen senenin sonunda ülkemizde medikal amaçlı kenevir kullanımı konusunda son derece önemli bir adım atıldı. Medikal kenevir bazlı bazı ilaçların kırmızı reçete ile yurt dışından getirilip kullanımı mümkün hale getirildi. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Beyin bir bakıma kendi kenevirini üretiyor ve bunu ECS ile hafıza, öğrenme ve algı kontrolü için işlevsel hale getiriyor. ECS ayrıca enerji tüketimini, besin maddelerinin taşınmasını ve hücre metabolizmasının korunmasını sağlıyor. Vücudun ürettiği bu kenevir (endokannabinoid) aynı zamanda sinir sistemi, dolaşım ve bağışıklık sistemlerindeki bir çok fonksiyonu kontrol ediyor.

    Bu doğal mekanizma medikal keneviri sentetik ilaçlara karşı daha avantajlı hale getiriyor. Bu son makalemize temel teşkil eden keşif 2011’de Amerikan Ulusal Bilim Akademisi’nde yayınladığımız bir rapor ile bilim dünyasıyla paylaşıldı. Bu raporda ECS’nin etkinliğinin yaşlı beyinde genç bir beyine oranla kayda değer bir şekilde azaldığını gösterdik. Yani bu modülatör sistem beyin yaşlandıkça inanılmaz bir şekilde aktivitesini azaltıyordu.

    Bu keşif şu soruyu beraberinde getirdi: “Yaşlı beyinde ECS’nin etkinliğini nasıl artırabiliriz?” Bu son çalışmamız doğrultusunda bu soruya verilebilecek en doğru yanıt medikal kenevir.

    Beyin yaşlanması durdurulabilecek

    Beyindeki mekanizması hakkında bilgi verir misiniz?

    Bilim insanları omurgalı canlılarda bulunan bu bahsettiğim endokanabinoid sistemin gelişmesini, yıllar yılı süren esrar kullanımından kaynaklandığını düşündüler. Fakat işin aslı son derece heyecan vericiydi; 1970’lerin başında kendilerini saygıyla andığım iki genç İsrailli bilim insanı Dr. Bab ve Dr. Mechoulam, beyinde anandamide adını verdikleri, beyinde mevcut kannabinoid reseptörlerine bağlanarak endokannabinoid sistemi (ECS)’ni aktifleştiren ve kenevirin içindeki etkin maddeyle birebir aynı endojen bir transmitter keşfettiler. Aslında kenevirin etken maddesi olan THC, beynin kendi ürettiği anandamide etkinliğini oldukça yüksek düzeyde taklit ederek beyindeki etkilerini gerçekleştirir. Beynin kendi ürettiği, bu kenevirin etken maddesi ile hemen hemen aynı olan anadamide, beyin tarafından oldukça elzem düzeyde ve kontrollü bir şekilde üretilip beynin algı, öğrenme ve hafıza gibi işlevlerinde en önemli modülatör sistem olan ECS’nin çalışmasını sağlar.

    Biz bu son çalışmamızda beyindeki bu modülatör sistemin beyin yaşlanmasını kontrol eden bir geri besleme mekanizması olduğunu keşfettik. Ve kenevirin içindeki beynin ürettiği bu benzer maddeyi kullanarak, bu geri besleme mekanizması kendi lehimize çevirmeyi başardık. Başka ifadeyle beynin kenevire bağımlılık sürecinde kullandığı adaptasyon mekanizmasını kendi lehimize kullanmayı başardık. Tabii ki bu, sistemi iyi bilmek ve buna uygun doğal tasarım yöntemlerini kullanmakla oldu. Bu süreci beynin kendisinin doğal fonksiyonları içinde ürettiği ve kullandığı bu THC maddesini kullanarak gerçekleştirdik.

    Beyindeki mekanizmasını daha iyi anlamak için detaylandırırsak; yaşlı denek fare beyinlerinin hafıza ve öğrenmeden sorumlu hipokampus bölgesine çok az düzeyde kenevirin içindeki etkin madde olan THC’yi verdik, bu esrar kullanan bir kişinin aldığı dozla karşılaştırılamayacak düzeyde az bir miktar. Amacımız yaşlılık ile beyinde, özelikle bu bölgede, üretimi çok düşük düzeye gelen anandamide’ın, tekrardan genç beynin seviyesine ulaştırmak ve bunun etkilerini görmekti. Çalışmada genç fareler de kontrol grubu olarak THC aldılar. Sonuçlar gerçekten inanılmazdı.

    Üçüncü haftadan itibaren yaşlı fareler öğrenme ve hafıza testlerinde, genç fareler kadar başarılı oldular. İşin ilginç tarafı, yaşlı farelerin aksine, THC alan genç farelerde kayda değer düzeyde hafıza ve öğrenme sorunları gözlemlendi. Basit tabirle, beyindeki seviyesi genç farelerde zaten oldukça yüksek olan beynin ürettiği kenevirin üstüne siz dışarıdan daha fazla katkı sağladığınız zaman beyin adaptasyon sorunu yaşıyor ve fonksiyonlarını geçici süre ile bozuyor. Yaşlı beyin ise “maladaptation” dediğimiz sürece giriyor ve “pro-aging protein” dediğimiz yaşlılık sürecini hızlandıran proteinlerin gen sentezini kapatırken, “anti-aging protein” dediğimiz yaşlılık sürecini yavaşlatan proteinlerin gen sentezini artırıyor, yani beyin gençleşiyor. Bir nevi gen terapisi gibi görülen bu değişimi, sinir hücresi kendi aktif mekanizmalarından biri olan epigenetik modifikasyon dediğimiz doğal bir kontrol mekanizması ile gerçekleştiriyor. Beynin doğal çalışma mekanizmasını anladıkça, kendi iç mekanizmalarını devreye sokarak beyin aktivitesini kontrol etme şansımız var. İşte bu anlamda da bu çalışma sinir bilim araştırmalarında bir kilometre taşı durumundadır.

    Beyin yaşlanması durdurulabilecek

    Çalışmanız hayvan deneylerinin sonuçlarını içerirken, insanlarda da aynı etki görüldü mü?

    Bu çalışmanın sonuçları Avrupa Birliği Tıp Konseyi’nde şu sıralar yoğun bir şekilde tartışılıyor ve insanlarda çalışmaların başlaması için son derece yüksek düzeyde bir bütçe ayrılmış durumda. Ama benim bildiğim kadarıyla İsrail’de yaşlıların rehabilitasyon merkezi olarak tasarlanmış küçük bir köyde medikal kenevir kullanımına başlanmış durumda ve son derece umut vadeden sonuçlar elde edildi. Fare ve insan beyni birbirine oldukça yakın; benzer kontrol sistemlerini kullanıyorlar ve özelleşmiş davranışlarda etkin olan beyin bölgeleri aynı. Bu açıdan insanlarda denenme süreci adına oldukça umutluyum.

    Beyin yaşlanmasını durdurmak için hastalarda kullanabilir miyiz ?

    Bizim çalışma Alzheimer ve beyin yaşlanması üzerine yapılacak araştırmalarda kullanılmak üzere son derece büyük önem taşıyan yeni bir parametreyi tıp dünyası ile paylaşıyor. Bu açıdan hastalar üzerinde olumlu sonuçlar göstereceğine şüphem yok. Ama tahmin edebileceğiniz gibi bu müdahale yönteminin insanlarda aktif bir şekilde kullanımı biraz zaman alacaktır. Bu tabii ki medikal kenevir kullanımının dünyadaki saygınlığını artıracak yeni bilimsel çalışmalar ışığında olacaktır.