Alarmın ertele düğmesini sevmek kolaydır zira bir dokunuşta 9 dakika yatak keyfiniz daha olur. Peki, geri sayım zamanının neden 10 dakika veya beş dakika gibi bir zaman yerine dokuz dakika olduğunu düşündünüz mü? Aslında hepsinin mekanik bir sebebi var.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Dokuz dakikalık zamanlayıcının nasıl ortaya çıktığı konusunda kimse tam olarak anlaşamasa da çoğu teoriye göre durum saatlerin içindeki çarklarla ilgili. 1950’de ilk alarm erteme özelliği tanıtıldığında saatlerin üretimi çoktan standartlaşmıştı. Saat mühendisleri standart çark yapısını kullanak çözüm üretmek zorundalardı ve bu onlara erteleme zamanı için az seçenek veriyordu. Pasifik standartları onlara iki seçenek tanıyordu:10 dakikadan fazla erteleme ve daha kolay programlanabilen bir 9 dakikalık erteleme. Spekülasyonlar bu sebeple 9 dakikalık seçeneği tercih ettiklerini söylüyor.

Ve bu şekilde, dokuz dakikalık erteleme doğdu ve bu güne kadar değişmeden gelmeyi başardı. Akıllı telefon üreticileri de alarm saatinin fabrika ayarını 9 dakika yaparak orijinal erteleme yapısına saygılarını gösterdiler. Ancak şimdiki telefonların çoğu kullanıcılara erteleme süresini belirleme seçeneği sunuyor.

İş yerinden sıkılanların yaptığı tuhaflıklar

Bu ofislerde kim çalışmak istemez ki?

Az uyku beyne zarar veriyor

Ancak sırf erteleme seçeneğinizin olduğu için bunu kullanmanız gerekmiyor. Yaratıcılarının iyi niyetleri bir tarafa, uzmanlar erteleme ile geçirilen her anınz faydadan çok zarara yol açtığını söylüyor.

Ertelemeye basmak neden yanlış?

Ertelemeye basıp uykuya dönmek, aslında uykumuzu bozabiliyor. Bunu yapmak alarm çaldığı anda uyanacağınız duruma göre daha sersemlemiş ve yorgun kalkmanıza neden oluyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Huffington Post’a konuşan bir klinik psikolog ve uyku uzmanı olan Michael Breus’a göre bunca teknolojik gelişme arasında erteleme düğmesi uykuya en çok zarar veren buluş. “Erteleme düğmesine bastığınızda aslında iyi, derin ve dinlendirici uykuya asla geri dönemiyorsunuz. Kesintili ve hafif bir uyku uyuyorsunuz. Ve sonuçta, kişiler her ertelemeye bastıklarında daha da kötü hissetmeye başlıyor.”

Ertelemeye basmak ayrıca alışkanlık da yaratabiliyor. Bir başka uyku araştırmacısı olan Els van der Helm'e göre bu alışkanlığı yıkmak için yatmadan aklınıza kalkmak istediğiniz zamanı iyice yerleştirin ve alarmınıza da tam o saate kurun çünkü beyin kesintisiz uykuyu tercih eder.

Vücudunuz sabahları hala “birkaç dakika daha” diye yalvarıyorsa, bu genellikle yeterli dinlenmediğinizin göstergesidir.

Yatma vatkinizi ayarlamayı, on dakika için bile olsa, düşünebilirsiniz. Bu sizin her gece altı ila sekiz saat olarak tavsiye edilen uykuyu almanızın en iyi yoludur.

Uykunun faydalarını bize verebilecek bir ilaç ya da hap olmadığına göre, sağlıklı ve verimli olabilmek için vücudumuzun uykunun her aşamasından geçmek için ona gereken zamanı tanımalıyız.

Dokuz dakika alarm erteleme nereden geliyor artık bildiğimize göre, şimdi elimizdeki düğmeyi bırakıyor ve derin bir uykuya dalıyoruz.