hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kalp krizine davetiye çıkaran romatizma: Romatoid artit

    Kalp krizine davetiye çıkaran romatizma: Romatoid artit
    expand

    Pek çok enfeksiyonun da taklit ettiği ve son araştırmalarla kalp krizi, inme, damar sertliği gelişmesine davetiye hazırladığı ortaya çıkan ciddi bir iltihaplı romatizma hastalığı olan romatoid artit, kronik bir hastalık. Bir bağışıklık sistemi hastalığı olduğu için vücudun sürekli savaş içerisinde olduğu bu hastalıkta, hastaların hayatını ciddi bir şekilde düzenlemesi, tedaviyi aksatmaması gerekiyor. Ancak bu hastalık müzmin bir hastalık olduğu için sürekli bir takip içerisinde olunması gerekiyor. İşte romatoid artit hakkında bilinmesi gerekenler... |

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Genel olarak romatizmal hastalıklar iki grupta toplanıyor. Bunlardan ilki eklem kıkırdağının bozulması sonucu gelişen ve halk arasındaki kireçlenme ismiyle bilinen osteoartrit. Diğer grupta ise ltihaplı romatizmalar var.

    Kireçlenme, sıklığı en fazla olan romatizma cinsi. Eklem kıkırdağının bozulması o eklemde hareketle artan ağrıya neden oluyor. Diz, kalça gibi yük taşıyan eklemlerde daha sık görülüyor ve yaptığı ağrı yanında kişinin yaşam kalitesini de düşürüyor. Genellikle 40 yaşından sonra başlıyorve yaş ilerledikçe artış gösteriyor.

    Bizim burada bahsetiğimiz iltihaplı romatizmalar ise çocukluktan ileri yaşlara kadar her dönem ortaya çıkabiliyor. Bazı türleri kadınlarda daha sık görülüyor. Bu hastalık bağışıklık sisteminin eklem ve organlara saldırması şeklinde tanımlanıyor Zaman içinde eklemlerde bozukluk ya da organlarda işlev kaybı yapabiliyor.

    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Vedat Hamuryudan'ın açıklamlarına göre bugün için iltihaplı romatizmal hastalıkların nedeni tam olarak bilinmiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kimilerinde genetik bir eğilim olsa da bu tek başına hastalığın çıkması için yeterli olmuyor.
    Yaşam boyu karşılaşılan ancak tam olarak bilemediğimiz çeşitli çevresel faktörlerin genetik eğilimi olan kişilerde hastalıkları başlattığı görüşü kabul görüyor.
    Çevresel faktörler olarak çeşitli mikroplar ve sigara en çok suçlananlar arasında.
    Genel olarak kronik seyirli olan bu hastalıklar yeterli şekilde tedavi edilmediğinde zaman içinde eklemlerde bozukluk yapabiliyor.

    Hem iltihaplı romatizma da hem de kireçlenmede belirtiler benzer ilerliyor:

    Uzun süreli eklem ağrısı
    Bel, sırt ve boyun ağrıları
    Eklemlerde hassasiyet
    Şişlik
    Isı artışı
    Eklemlerde özellikle sabahları belirgin olan tutukluk
    Aşırı yorgunluk
    Halsizlik
    Ancak iltihaplı romatizma hastalığının teşhisi için daha fazla bulguya ihtiyaç var. Çünkü bu hastalığı taklit eden başka enfeksiyonlar da bulunuyor.

    Geldi mi gitmeyen, kronik bir hastalık olarak tanımanan romatoid artitte sadece bir haftalık eklem şikayetiyle gelen bir hastaya tanı koymak için acele edilmiyor. Çünkü romatoid artriti taklit eden birçok hastalık var.
    Özellikle hepatit, kızamıkçık gibi virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar bu hastalığı taklit ediyor.
    Virüsleri de anında tespit etmek her laboratuvar koşulunda mümkün olmadığı için 6-8 hafta bekleniyor. Zaten viral enfeksiyonlar daha uzun sürmüyor.
    Ama hastada romatoid artrit lehine güçlü kanıtlar varsa daha erken tanı koyuluyor.
     
    Hasta geldiğinde muayenede eklemleri şiş ise kan tahlili yapılıyor.
    Kan tahlili sonucunda iltihabı gösteren CRP ve sedimantasyonun yüksek olması uzmanlar için önemli bir bulgu.
    Bir de romatizmaya işaret eden anti CCP, RF denilen bazı antikorlara bakılıyor.
    Bunlar pozitifse, kişinin ailesinde de romatoid artrit varsa şikayetler 3 günlük de olsa hastaya teşhis koymak mümkün oluyor.
     
    Düz grafilerin erken dönemde yararının sınırlı olduğunu belirten Prof. Dr. Vedat Hamuryudan, MR'ın daha çok romatoid artritle karışan kireçlenme, eklem içinde kalsiyum oturması gibi bazı hastalıkları ayırt etmek için faydalı olabileceğini belirtiyor.
    Ultrason tanıda yararlı bir araç olduğunu ifade eden Profesör, ancak burada kullanan kişinin tecrübesinin çok önemli olduğunu belirtiyor. İşi iyi bilmesi gerekiyor.
    MR'ın ise hem pahalı hem de her yerde bulunabilen bir cihaz olmadığı söyleyen Prof. Dr. Hamuryudan, MR'ın yanıltıcı sonuçlar verebileceğinin altını çiziyor.
     
    Romatoid artritin tamamen ortadan kaldırabilen bir hastalık olmadığını belirten Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Hamuryudan, erken tanı ve tedaviyle remisyon denilen sıfır şikayete ulaşabildiğini ifade ediyor. Böylece kalıcı hasarın önüne geçilebiliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Romatoid artrit bağışıklık hastalığı olduğu için tedaviye bağışıklığı baskılayan ilaçlarla başlanıyor.
    Küçük dozlarla başlayıp yan etki görülmediğinde yüksek doza çıkılıyor.
    Bu ilaçlardan fayda görülmediğinde başka bir ilaç grubuna geçiliyor.
    3-6 ay içinde sıfır şikayete ulaşılamazsa, biyolojik ilaçlar adı verilen başka bir grup ilaca geçiliyor.
     
    Klasik ilaçlar bağışıklığı hedef alıyorlar ancak tam olarak neyi hedef aldıkları bilinmiyor. Biyolojik ilaçlar ise vücutta bağışıklık sisteminin hangi elemanını hedef aldığını, hangi maddeyi bloke ettiği biliniyor. Bu ilaçlar sayesinde sıfır şikayet hedefine ulaşmak mümkün oluyor.  

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu ilaçlar ile bağışıklık sistemiyle oynanmak zorunda kalınıyor.
    Vücutta enfeksiyonlara karşı direnç azalıyor.
    Kişinin kendi özelliklerine göre bazıları karaciğerde bozukluk, kemik iliğini baskılayarak kan sayımında düşüklük yapabiliyor.
    Böbrek üzerinde bazı etkileri olabiliyor.
    Ama önce 15 günde bir, giderek aylık ya da 3 aylık yapılan düzenli kan kontrolleriyle tüm yan etkiler izleniyor.
    Kan tahlilleri yan etki konusunda sinyal veriyorsa ilaca ara veriliyor veya azaltılıyor ya da başka tedaviye geçiş yapılıyor.
    Erken dönemde ilaçlarla sıfır şikayete ulaşılırsa, durup bir 6 ay bekleniyor.
    Bu şekilde iyilik halinin gerçekten kalıcı mı yoksa gelip geçici mi olduğu anlaşılıyor.
    6 ay tam kalıcı iyilik haline ulaşılmışsa, yavaş yavaş ilaç dozu ve sayısı azaltılıyor.
    Nadiren tüm ilaçları kesiliyor.
    İlaçlara cevap vermezse...

    Hastanın tedaviye uyumu iyi değilse, ilaçlarını kullanmazsa, alternatif tedaviye yönelirse hastalık ilerliyor ve eklemler bozuluyor. Bu durumda ameliyat gerekli oluyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow