hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Okula yeni başlayan çocuğa nasıl davranmalı?

    Okula yeni başlayan çocuğa nasıl davranmalı
    expand

    Çocuk-Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Leyla Alkaş, çocukların okula başlama sürecinde ebeveynlerin nasıl davranması gerektiği hakkında bilgi verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Okul zili çalarken, çocuklar, öğretmenler ve ebeveynler için oldukça kaygılı bir süreç başlıyor. Her yıl farklı yaş gruplarında okula başlayan milyonlarca öğrenci varken; çocukların heyecanı, endişeleri baş edilmesi ve üstesinden gelinmesi gereken bir süreç olabiliyor. Ancak çocukların bu kaygılarını tetikleyen şey ebeveynlerin davranışı olarak karşımıza çıkıyor.

    Kaygınızı çocuğunuzun hissetmemesini sağlayın

    Okula başlamak kronolojik bir süreçtir. Kreş, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite evreleri bulunan bu sürecin içerisinde sosyal, duygusal ve ruhsal birçok değişken bulunur. Her ebeveyn de okula başlama yaşı gelen çocuğu için en doğru kararı verme kısmında tereddüt ve kaygı duyar. Her ne kadar biyolojik yaş okul için uygun olsa da, ebeveyn için bu yeterli bir koşul değildir. Aileler, “Acaba alışacak mı?”, “Performansı iyi olacak mı?”, “Arkadaşları nasıl olacak?”, “Öğretmeni çocuğumu sevecek mi?” gibi kaygı içeren düşünceler içine girerler.

    Çocuklarda da bu durum korku olarak meydana çıkar. Çocuklar okula uyum sürecinde ağlayabilir, saldırgan tutum sergileyebilir, yalnız kalmak istemeyebilir ya da yemek yememek gibi tepkiler verebilirler. Bu tepkilerin altında okulla ilgili bilinmezlik, korunaklı aile yuvasından uzaklaşmak yatar. İşte bu noktada ebeveynlerin sakin ve pozitif bir tavır içinde olması çok önemlidir. Panik ve kaygısını çocuğa belli eden anne-babalar, büyük sorunları tetikleyebilir. Zaten bilinmezlik olarak gelen okulda güven ve kaygı sorunu okulda öğretmenlerin, psikolojik danışmanlar ve ailelerin ısrarlı tutumlarıyla ortadan kalkabilir. Ancak en büyük görev ailelerdedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çocuğunuzu “korkma” kelimesi içeren cümlelerden kaçının

    Okula başlayan çocuğa asla “Korkma”, “Kötü bir şey olmaz”, “Sakın gerilme” gibi kelime veya cümleler kurulmamalıdır. Çünkü tek başına “Korkma” kelimesi bile korkuyu çağrıştırmaktadır. Bunların yerine, “Okul senin ikinci yuvan”, “Öğretmenlerin annen ve baban gibi”, “Öğretmenlerine güvenmeli ve her sorununu onlara anlatmalısın” cümleleri kurulmalıdır. Bu şekilde olan pozitif yaklaşımlar çocukta güven duygusunu oluşturur. Çocuklara, “Böyle davranırsan seni ayıplarlar”, “Arkadaşların seni dışlar” cümleleri yerine “Sen çok becerikli bir çocuksun”, “Arkadaşların seni çok sevecek”, “Arkadaşlarınla eşyalarını paylaşabilirsin” gibi cümlelerle yaklaşmak doğru olacaktır.

    Çocuktan haber almanın en kolay yolu

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Okulun ilk gününden çocuklara “Derste parmak kaldır, bildiğini göster” demek yerine “Bana da okulda öğrendiklerini öğretirsen sevinirim. Ben de sana işyerinde neler yaptığımı anlatırım” demek yerinde olur. Ama “Öğretmen sana ‘aferin’ dedi mi?”, “Dersini yaptın mı?” türünden cümleler asla kurulmamalıdır. “Bugün bir raporla uğraştım, yine de pek iyi olmadı”, “Bu sabahki müşteriye çok kızdım, kaba davrandı. Neyse ki sonra tatlıya bağlandı. Bana kaba davranması başka nedenleymiş. Sonra çok güldük” gibi zor ve olumsuz süreçlerden de bahsedilerek çocuğun da okulda ne yaptığını anlatmasını sağlanabilir. Böylece aileler çocuklarının performanslarını, gün içinde neler yaşadıklarını kolaylıkla öğrenebilirler.

    Sorumluluk alması sağlanmalı

    Çocukların sorumluluk almasını sağlamak da önemlidir. Örneğin 15 dakika erken kalkıp kahvaltı etmesini sağlamak, akşamları da 15-30 dakika erken davranıp çantasını hazırlamasını sağlamak sorumluluğun ne demek olduğunu gösterebilir.

    Anbean çocuğunuzu izlemekten kaçının

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bazen de çocuğun çok korunaklı büyütülmesi, tüm işlerinin- yemek, tuvalet, giyinme, bir işe başlamasının yönlendirilmesi- anne yardımı ile yapılması çocuğun okulda yalnız, çaresiz, sudan çıkmış balık gibi hissetmesine yol açacaktır. Annenin fazla tembih yapması, çocuktan ayrılma anını aşırı uzatması, tekrara tekrar sarılıp durduk yerde “korkma ben yanındayım” deyip, ihtiyaç olmasa da teneffüslerde hemen çocuğun yanına gidip ağzına yemek tıkıp, terini silmesi, yazılarını kontrol etmesi çocuk-öğretmen ilişkisinin gelişimini geciktirecektir.

    Kronolojik olarak okula başlayan çocuğa nasıl davranılmalı

    • Çocuğunuz kreşe başlıyorsa: Kreşe başlayan çocuklar başlangıç sürecinde 1-2 saat kreşe giderler, ardından bu süre uzatılır. Çocuk, sabah giderken mutsuz, huzursuz olabilir, kreşten alırken orada mutlu ve güzel bir gün geçirdiğini görüyorsunuz endişelenmeyin. Sabahları kararlı davranıp, ayrılma sürecini kısa tutun. Hem kreşte hem de ilkokula başlayan çocukta çocuğu okuldan almakta gecikmeyin. Okuldan geç almayın, buluşma yerinde sizi göremeyip panik olmasın. 1 ay sonra gecikeceğinizi önceden söylerseniz ancak tahammül edebilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    • Çocuğunuz ilkokula başlıyorsa: İlk günden, “Korkma”, “Gerekirse ben de derse girerim” demek yerine öncelikle onunla okulu gezmek, tuvaletin yerini, dersliğin yerini tanımak doğru olacaktır. İlk olarak çocuğa okulun ve okulda kullanacağı malzemeleri tanıtmak gerekir. Ve çocuğa, “Burası senin ikinci yuvan. Öğretmeninle her şeyi paylaşabilirsin. Benim içim çok rahat. Sen çok beceriklisin, yapabilirsin. Ben de senin okuldan gelmeni bekleyeceğim” şeklinde pozitif cümleler kurmak gerekir. Bunun yanında çocuğun öğretmeniyle, okulun müdürüyle tanışmak yerinde olur.

    • Çocuğunuz ortaokula başlıyorsa: Ortaokul öğrencisine öğüt vermek yerine ona “Ben sana nasıl destek olabilirim?” demek gerekir. Ayrıca bu yaş grubunda telefon ve tablet bağımlılığı olabilir. Bu cihazları kullanmak için zamanlama konuşması yapılmalı. Zamanı ve mekanı kullanmaya yönelik, sebeplerini ve gerekliliğini de anlatarak çocuğun kabul ettiği bir program yapılmalıdır. Yatma, kalkma, bilgisayar, telefon kullanımı, yıkanma, yemek saatlerinde kendi yaptığı programa uyması desteklenmelidir.

    • Çocuğunuz liseye başlıyorsa: Bu yaş grubunda arkadaşlık ilişkileri ön plandadır ve çocukta, “Burada kabul görecek miyim?” kaygısı vardır. Asla bu yaş grubuna arkadaşlarla ilgili negatif cümleler kurulmamalıdır. “Bu forma sana ne kadar yakıştı”, “Ne kadar zinde görünüyorsun” türünde pozitif şekilde yaklaşılmalıdır. Üniversite sürecine yaklaşan çocukları başka çocuklarla kıyaslamak yerine, “Acaba onlar nasıl yapıyor, anne babaları onlara nasıl destek oluyor? Birlikte gözlemleyelim”, “Bu sene hem liseden mezun olacaksın hem de geleceğini planlayacaksın, sana nasıl destek olabilirim?” demek olumlu bir davranış olacaktır.

     

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow