Dünyada artan resesyon yani ekonomik durgunluk endişelerine rağmen BİST 100 endeksinin pozitif ayrıştığını analistler ifade diyor. Uzun bir süre rekor tazeleyen borsa, şu sıralar dalgalı seyirde. Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Yüksel Okşak, borsanın geleceğini CNN TÜRK canlı yayınında değerlendirdi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İŞTE ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ YÜKSEL OKŞAK'IN AÇILAMALARI:

Elimizde çokça aslında getiri sağlayan enstrümanda pek kalmış değil. Mevcut küresel resesyon endişelerini de işin içine kattığımızda özellikle hisse senedi yani pay piyasasında hareketliliği daha anlamlı görmek mümkün buradan. Niye? Çünkü ülke içi malumunuz enflasyon yüzde 80 ve üzeri. Dolayısıyla bir getiri aracı varsa, bir yatırımcının beklentisi varsa, bu beklentiyi yüzde 80 üzerine kurgulaması gerekiyor. Şimdi çok yakın geçmişe kadar bu manada elimizde işte bir gayrimenkul piyasası vardı. Ki oradaki şişkinliği de hep beraber açıklıyorduk, endişelerimizi de dile getiriyorduk ki ekip kasım ayı gibi artık rakamsal olarak da orada bir bir takım piyasa olgunlaşmalarını gördük Yani fiyat artışlarının artık yavaşladığını gözlemlemeye başladık. Şimdi o taraftan da kayışlar olmaya başladı. Dolayısıyla Borsa İstanbul'da hem 4 milyonun üzerine çıkan bir yatırımcıyı görmeye başladık hem de beklentinin arttığını söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Birincisi bu bence sebeplerden. Çünkü şu anda pay piyasası dışında enflasyon üzeri getiri elde edebileceğiniz herhangi bir başkaca enstrüman yok. İkincisi fiyat düzeltmeleri. Bu konuyu da belki atladığımız konulardan biri de bu. Her geçen gün Borsa İstanbul'a da artık zirvenin görüldüğünü, işte bir düzeltme geleceği ifade eden analistler de oluyor ama ona çok katılmıyorum. Çünkü bu kadar enflasyonun yoğun olduğu bir süreçte etrafınızda gördüğünüz her şeyin fiyatı artarken, pay piyasasındaki paylar da bir üründür. Bu ürünlerin de fiyat düzeltmesi yapması gerekiyor. Dolayısıyla bence aslında Borsa İstanbul'un ne zaman bir düzeltme hareketi yapacağına cevap arıyorsak geçen yılla örneğin bu yılki dolar cinsinden belki payların fiyatlarını kıyaslamak gerekiyor. Bu şekilde yaklaştığımızda aslında henüz daha zirvenin görülmediği ve dolayısıyla yatırım imkanının hala daha var olduğunu söylemek mümkün.

Borsanın geleceği açısından da değerlendirirsek dedik ya başkaca bir enstrüman yok. Hani gidilecek ne var? Yüzde 80'in üzerinde bir getiri elde edebileceğiniz bir imkan sunan bir enstrüman var mı şu an? Yok. Yani TL olarak dursanız zaten enflasyona yeniliyorsunuz. Sektörel bazda da baktığınızda, orta getirilere baktığınızda, aylık bazda da baktığınızda, hani günlük bazda ya da işte üç aylık bazda da baktığınızda getirilerin şu anda mevcut var olan yatırım enstrümanlarının birçoğundan iyi durumda olduğunu görüyoruz. Altın mesela geçmişte rakipti. İşte bu Fed'in de üst üste radikal faiz artırımları yani doları güçlü tutma isteği ve arzusu altını da malumunuz çok uzunca bir süredir frenlemiş durumda. İşte orada da beklentisini karşılayamayan yatırımcı bu sefer ne yapıyor? İşte hisse senedi pay piyasasına dönüyor, Borsa İstanbul'a dönüyor. Dolayısıyla çok kısa sürede biz 4 milyon rakamına ulaştık. Yani bu herhalde tarihimizde olmayan bir durum. Bilmiyorum geçmiş verileri ama bu kadar hızlı, bu kadar yoğun katılımın olduğu başkaca bir dönem olmadı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Şimdi kritik soru şu: Yani peki bu yükseliş işte ne zaman bitecek? Ya da işte ne zaman bir düzeltme gelecek? Bunu yine iki sebep üzerinden açıklamak mümkün. Bir tanesi işte fiyat düzeltmesi ne zaman geçen yılla, bu yılla karşılaştırdığımızda fiyat düzeltme hareketini ne zaman biz enflasyona benzer bir durumda görüyorsak o zaman belki bir yavaşlama görürüz. İkinci sebep de işte bizim gireceğimiz baz etkisi kaynaklı enflasyon düşüşü. Şimdi burada yaşanacak düşüşün miktarı önemli. Örneğin yüzde 80'den 60'lara, 50'lere, 40'lara gelen bir enflasyon demek. Yüzde 40'ın üzerindeki her getiri aracının artık yatırımcı tarafından kabul edilebilir bir araca dönüşmesi demek. Bu sefer ne olacak? O zaman da pay piyasasından yüzde 40'ın üzerinde getiri sağlayabilecek başka bir enstrümana kaymalar görebiliriz. Ancak bu zaman bir düzeltme bekleyebiliriz. Ama bu yılın sonuna kadar bence benzer bir ivmeyle yani şu anda konuştuğumuz yükseliş ve ivmeyle Borsa İstanbul'a hem katılımcı sayısı anlamında hem de pay piyasasındaki fiyatlar anlamında yukarı yönlü ivmeni süreceğini tahmin ediyorum açıkçası.