Ne toplumsal ne fiziksel engeller onları durdurabildi. Kendi yollarından gidip "Yapamazsın", "Kadın başına ne işin var?", "Hayalperest olma" gibi basmakalıp cümleleri kulak ardı edip hayallerine ulaşmak için azimle çalıştılar. İşte güçlü, azimli, kendine inanan, ilham verici kadınların hikayeleri. (Sponsorlu)

Hayatın motiflerini çıkaran Cana

Begüm Cana Özgür, çalışmaları dokuma kültürü üzerine yoğunlaşan 28 yaşında serbest çalışan bir tasarımcı. Endüstride hayata geçiremeyeceği tasarımlarını bir kenara bırakmakla hayalleri arasında seçim yapmak zorunda kalmış bir kadın. Ya pes edecekti ya da yeni bir yol bulacaktı. O kendi yolundan yürümeye ve önüne çıkan tüm engelleri aşmaya karar verdi.

Köy köy gezip evin içine ve ev işlerine skışmış kadınların hayata açılan penceresi, ekonomik özgürlüklerinin mimarı oldu. Birlikte çalıştığı kadınların evlerinde vakit geçirdikçe onlara olan hayranlığı da artmaya başladı.

Cana, dokumayı ve hayatı şöyle özetliyor: "Dokumanın aslında çok basit bir mantığı var. Dikeyde tezgaha geçirilmiş ipler ve onun arasında dokuduğun atkılar. O atkıyı hangi telden döndüğüne göre motif değişiyor. Aslında hayat gibi. Önüne çizilmiş bir yol var fakat o yol üstünde aldığın virajlar, dönemeçler senin desenini çıkarıyor. Senin hayat motifini belirtiyor."

Kendi hayallerini gerçekleştirirken dokumacı kadınların ve ailelerinin hayatına dokundu. Hep kendi yolunda yürümeyi seçen ilham verici kadın hikayelerini içeren, Elidor'un desteğiyle hazırlanan Bu Kızın Öyküsü biyografik belgesel serisini BluTV'den ücretsiz olarak izleyebilirsiniz.

"Rekor Canavarı" Mizgin

Mizgin Ay'ı bütün ülke kırdığı rekorlarla ve aldığı madalyalarla tanıyor. Peki ya Mizgin'in hayat hikayesini ve azmini bilen kaç kişi var?

Türkiye rekortmeni ve 100 Metre Dünya Şampiyonu gibi ünvanları 18 yaşında taşımayı başaran Mizgin, Batman'dan Beypazarı'na göç eden 7 çocuklu bir ailenin çocuğu. Sık sık "Rüzgarın Kızı" diye çağırılsa da, o "Rekor Canavarı" ve "Kadınların Usain Bolt'u" lakaplarını seviyor.

Arkadaşları eğlenmeye giderken, 35 rekor sahibi Mizgin, geç saatlere kadar antreman yaparken zorlandığını söylese de kendini motive etmeyi biliyor. Hedeflediği başarılara ulaştıktan sonra kendinin de eğlenmeye vaktinin olacağını söyleyen Mizgin, bütün Beypazarı halkının arkasında olmasından oldukça büyük bir güç aldığını söylüyor.

Mizgin'in ve ilham verici diğer kadınların hikayelerini içeren Bu Kızın Öyküsü biyografik belgesel serisini BluTV'den ücretsiz olarak izleyebilirsiniz.

Kendi köşesine çekilmeyen Tuğçe

Tuğçe Akgün, İzmir'de eve giderken geçirdiği bir trafik kazası sonrası omuriliği kırılan 27 yaşında bir kadın. 20 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatına omurilik felçlisi olarak devam etmeye başladı. Doktoru "Kızım kendine rahat bir yatak seç, hayatının kalanı böyle yatarak geçecek" dese de Tuğçe bir süre sonra aslında hiçbir şeye mahkum olmadığını ve yapabileceği çok fazla şey olduğunu fark etti.

Bu farkındalığı yaratan ise tedavi gördüğü süreç içerisinde çalışma sahasında en fazla 7-8 yaşlarındaki bir çocuk oldu. Ailesiyle birlikte trafik kazası geçiren çocuk, fizyoterapistin hareket komutlarına uymak yerine top oynamak istediği söylüyordu çünkü omurilik felçlisi olduğunun farkında değildi. Tuğçe ne zaman yılgınlık yaşayacak olsa o sahne aklına geliyor. Ve ekliyor: "Ne zaman kendine dönüp baksam ben hep aynıydım"

Tuğçe, artık tek fazlasının tekerlekli sandalyesi olduğunu söylüyor. Tuğçe'nin ve diğer kadınların ilham verici hikayelerini BluTV'den ücretsiz olarak izleyebilirsiniz.

Vicdanın ve cazın sesi Karsu

Hatay'ın Karsu Köyü'nden Amsterdam'a göç eden bir ailenin kızı olan Karsu Dönmez müzisyenlik yapıyor. Geçmişini ve geldiği toprakları unutmasın diye de ailesi adını Karsu koymuş. Babasının Amsterdam'da işlettiği restoranda garsonluk yapan Karsu'ya gelen müşteriler piyano çalmak siteyip istemediğini sormaya başlar. Bir süre sonra bir iki şarkı derken restorana sadece Karsu'yu dinlemeye gelen müşterilerle dolup taşar. Çocuk psikoloğu olmanın hayalini kurarken kendini sahnelerde caz söylerken buldu.

Vicdanın ve cazın sesi Karsu

Müzik eğitimi almak için konservatuara başvuran Karsu, okula kabul edilmez. Böyle bir engelle karşılaşsa da kendi yolundan yürümeyi seçen Karsu, bir süre sonra verdiği konserde, konservatuar başvurusunu reddeden akademisyenin ön sıradan onu dinlediğini fark eder.

Karsu'yu bu azmi dışında özel kılan bir özelliği daha var. O da Hollanda'da Türklerin entegrasyonu konusunda sembol sayılan birkaç insandan biri olması. Entegre olmanın zorluğunu ilk elden, kendi evinden bilen Karsu'nun öyküsü, kendi anlatımıyla şöyle başlar: "Bir arkadaşım Amsterdam Merkez Tren İstasyonu'nda gönüllülerle birlikte, mülteci çocukları trenden alıyorlardı. Ben de 'Yardım edebilir miyim?' dedim. Normalde 'hayır' cevabı alırsın. Arkadaşım 'Hemen' dedi, 'Yemek lazım, aç geliyorlar, yemekleri yok' dedi. O anda provamı bırakıp eve gidip börek yaptım."

Karsu'nun ve diğer kadınların ilham verici hikayelerini BluTV'den ücretsiz olarak izleyebilirsiniz.