ABD'nin Stanford Üniversitesi tarafından geliştirilen bir yapay zeka yazılımı, insanların fotoğraflarından yola çıkarak yaptığı analizle kişilerin eşcinsel olup olmadığını tespit edebiliyor. 35 bin fotoğrafın kullanıldığı algoritma, yaptığı analizlerin yüzde 91'lik başarı oranı yakaladı. Şimdi bilim insanları ve teknoloji dünyası bu yazılımların kötüye kullanımının önüne nasıl geçileceğini tartışıyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Cinsel eğilimler üzerine çalışma yapan bilim insanları, geliştirdikleri bir yazılım ile artık fotoğraflar üzerinden kişilerin eşcinsel olup olmadığını belirleyebiliyor.

Geliştirilen yazılım, erkek fotoğrafları üzerinden yüzde 81 oranında başarı sağlarken, kadınlarda ise bu oran yüzde 74. ABD'deki bir çöpçatanlık sitesinde bulunan 35 bin üyenin fotoğrafları üzerinde yapılan analizlerde yüzün daha belirgin olduğu fotoğraflarda başarı oranını yüzde 91'e kadar çıktığı açıklandı.
Yapılan bilimsel çalışma internetteki bilgilerin gizliliği konusunda yeni bir tartışma başlatırken, araştırmada görevli bilim insanları Michal Kosinski ve Yilun Wang, kullandıkları 35 bin fotoğraf için yasal izinlerin alındığını açıkladı.

Sonuçlar eşcinselliğin bir tercih olmadığı teorisine güçlü bir şekilde destek veriyor

Kişilik ve Sosyal Psikoloji Dergisinde sonuçları yayımlanan çalışmada yer alan araştırmacılar, öncelikle cinsel tercihleri belli olan profillerden, her eğilime ilişkin fiziksel görünüş verilerini topladı ve bunları yazılıma işledi. Alınan sonuçlara göre, eşcinsel erkekler daha dar çene, daha uzun burun yapısına sahip . Eşcinsel kadınların ise heteroseksüel kadınlara göre daha büyük çeneleri ve daha küçük alınları olduğu gibi eğilimler belirlendi. Yapılan bu araştırma cinsel yönelimlerin doğumdan önce maruz kalınan belirli hormonlarla ilgili olduğu, yani eşcinselliğin bir tercih olmadığı teorisine güçlü bir şekilde destek veriyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Profesör Rule: Artık daha fazla korunmaya ihtiyacımız var

Geliştirilen algoritmayla ilgili oluşan en büyük soru işareti ise farklı amaçlarla kullanılabileceği yönünde... Sosyal medya sitelerinin ve devletlerin veri tabanlarında bulunan milyarlarca görsel üzerinde kişilerin ricası olmadan cinsel eğilimlerin belirlenebileceği bu testlerin yapılmasından endişe ediliyor. Bu tür bir yazılımın zararlı başka uygulamaları da beraberinde getirebileceği tartışılıyor. Toronto Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Profesör Nick Rule, " Dış görünüşleri üzerinden kişilerin profilleri tanımlanabiliyorsa, onlara korkunç şeyler de yapılabilir. Bu durum gerçekten çok kötü ve artık daha fazla korunmaya ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

"Soru şu: Bunları bilmek istiyor muyuz?"

Stanford Üniversitesi'nin geliştirdiği yazılımı yorumlayan yüz tanıma şirketi olan Kairos'un CEO'su Brian Brackeen ise şu ifadeleri kullandı:

"Geliştirilen algoritmalar yeterli veri bulunan herkes hakkında bir şey söyleyebilir. Ancak sorun şu ki; biz bilmek istiyor muyuz?" Şaşırtıcı derecede doğru sonuçlar veren yazılımın sonuçlarının kötüye kullanılmasını önlemek için gizlilik konularına odaklanmak gerekiyor."