Ama şiddet ve istismar bitmedi. Kafamın arkasına yumruklar, yüzüme bol bol tükürmeler, saçmı çekmeler… Bir keresinde en sevdiği yöntemin beni çenemden kavrayıp iyice sıkmak olduğunu söylemişti.Darren her zaman pişmandı. Bana şiddet dolu bir evde büyüdüğünü anlatırdı. Ben de Darren için mazeretler uydururdum. Hep değişeceğini ümit edip durdum.Yıllar geçti ve ben 30'lu yaşlarıma geldim. Geceleri uyumadan yatağımda öylece yatıp düşünüyordum. Hayatım parmaklarımın arasından kayıp gidiyor, Darren'la yaşayıp onu terk etme senaryoları aklımda dönüp duruyordu.9 Temmuz 2011 sabahı erken saatlerde şiddet o kadar dayanılmaz boyutlara ulaştı ki bir şeyler yapmam gerektiğini anladım.Boynuma öyle bir sarılmıştı ki, iki oğlum da domuz boğazlanıyor zannedip uykularından uyanmıştı.Artık Josh 20, Jack de 16 yaşındaydı. Darren çocukları görünce hemen boynumu bırakıp af dilemeye başladı. Çocuklar da odalarına döndüler.Şiddeti yavaş yavaş normal olarak kabul etmeye başlamışlardı. Maalesef aile içinde bu tür tablolarla karşılaşan çocukların sayısı hiç de az değil. Her beş çocuktan birisi aile içi şiddete tanıklık ediyor.O sabahki olaylar bu kadarıyla da sınırlı değildi.Darren beni üst kattaki yatak odasına doğru sürüklemeye başladı. Bir çekmecede bıçaklarını tutuyordu. Bileklerini kesecek diye düşündüm.Jack yine odasından çıktı ve ne olup bittiğini sordu. Ben de 'Hadi durma yap! 16 yaşındaki oğlunun önünde yap!" diye bağırdım. İçimden artık bir şey yapmaz diyordum.Ama yaptı.Kendi bileklerini oğlumuz Jack'in önünde kesti. Hafif yaralanmıştı ve hastanede atılan dikişlerin ardından taburcu oldu. İşte o anda 'Artık bu hayattan kurtulmalıyım' diye düşündüm.Evde kalmanın verdiği korku, Darren'ı terk etmenin verdiği korkudan daha büyük hale gelmişti. Birkaç gün içinde boşanma dilekçesini mahkemeye verdim.Bana hep "Senin için tek bir çıkış yolu var o da tahta bir kutu" derdi.Evden ayrılıp kız kardeşiyle birlikte yaşamaya başlasa da, beni takip edip taciz etmeye devam etti. Bir seferinde eve zorla girip tüm elbiselerimin üzerine çamaşır suyu dökmüştü. Ancak daha sonra olacakları ben bile hayal edemezdim.19 Ağustos gününün ne kadar güzel sıcak bir gün olduğunu hâlâ hatırlıyorum. Kuaförlük yaptığım güzellik salonundaydım. Tam bir müşterinin saçını bitirmiştim ki, kapıya doğru döndüm Darren'ı gördüm.Dev cüssesi tüm kapı eşiğini dolduruyordu. Bana doğru geldi ve siyah bir çantaya elini atarak pompalı tüfek çıkardı.Bağıurdım "Dar, yapma!" dedim. Tüfeğin dipçiğiyle kafama vurdu. Yere düştüm. Kendimi korumaya çalışıyordum ki "Rachel seni seviyorum" dedi ve ateş etti.