hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Erhan Merttürk Erhan Merttürk

    Şampiyon Karşıyaka.....

    21.06.2015 Pazar | 13:14Son Güncelleme:

    "Bizim bir hayalimiz var" diyen ve o hayalin peşinden sonuna kadar koşanların zaferidir Pınar Karşıyaka'nın şampiyonluğu. Kendisinden 10 kat büyük bütçeli takımlara kafa tutması ve onları bir bir elemesidir. Bu toprakların yetiştirdiği bir Ufuk Sarıca gerçeğidir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Avrupa'da taraftarların çoğu semtinin ya da şehrinin takımını tutar. Napoli'li Napoli'yi, Berlin'li Hertha Berlin'i destekler. Türkiye'de ise taraftarlık 3 büyük olarak anılan takımlara sıkışmıştır. Kendi şehirinin takımını tutan azdır, çünkü bu zor iştir. "Zaten hayat zor, bari sporda yüzüm gülsün" diye mi düşünür, güçlünün yanında olmak mı keyif verir bilemem.

    Ama Karşıyaka'lı olmak zordur onu bilirim. Çünkü kafkaflı olmak; 
    Çeyrek asırda bir şampiyonluk yaşamaktır...
    Transfer haberlerinden çok borç haberleri okumaktır gazetelerde...
    "Kaf Sin Kaf" ne anlama geliyor sürekli başkalarına açıklamak zorunda kalmaktır...
    Futbolda her maçını deplasmanda oynamaktır, stadı bile olmamaktır... 
    Düşük imkanlarla yapılan basketbol salonunun yetmemesidir...
    Belediye Başkanından Valisine yanında kimsenin olmayışıdır...
    "Karşıyaka'lıyım" dedikten sonra "başka hangi takım" sorusuna muhattap olmaktır... 
    Tüm bu zorluklara rağmen özeldir, güzeldir Kaf Sin Kaf taraftarı olmak...  O yüzden 35'i kabul etmez 35,5 der kendine taraftarı.
    Ortaokulda sınıf arkadaşım Ozan Erem götürdü beni ilk kez maça... Yeşil kırmız meşalelerin kokusunu alıp, omuz omuza yaptınız mı bir kere kopamazsınız... 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu aşka kapıldınız mı ayrılamazsınız kolay kolay. Karşılıksızdır sevgi, o yüzden başarısız olsa da bırakmaz sevenleri... "Işıklı Raflarda Kupaların Olmasa da Karanlık Sokaklarda Sana Aşık Taraftarın Var" der taraftarı maçlarda... "Her sene sonu hüsranla bitse de... " diye başlar "Ne diyeyeyim karşıyaka canın sağ olsun" diye biter marşlar...  

    Ama bu sefer hayallerin sonu hüsranla bitmedi. Artık o ışıklı raflarda yeni bir kupası daha var Karşıyaka'nın...
    "O gece" bu sene oldu...  

    Dünya markası yabancı antrenörleri bir bir alt eden Ufuk Sarıca'nın zaferidir bu. Uyuşturucu'dan hapse giren, basketbolla hayatı değişen Dixon'ın zaferidir bu. Yurtiçinde yurtdışında takımını yalnız bırakmayanların emeğinin karşılığı.. 
    Ama bilmenizi istediğim bir husus var bu renklere gönül vermiş biri olarak. 

    Karşıyaka sadece bir "takım" değildir... Bir ruhtur, bir duruştur, başkaldırıdır... Bir savaşın başladığı ve bittiği şehrin torunlarıdır taraftarları... 
    Öyle görün böyle algılayın bu zaferi... 

    O yüzden stadlarda gençleri tarihlerini haykırır marşlarda: Yıl 1912...Memlekette savaş günleri...Başkaldırdı,boyun eğmedi...Karşıyaka'nın gençleri...
    Zühtü Bey ve arkadaşları...Yaktılar bu meşaleyi...Rengimiz yeşil, kan kırmızı...Adımız Karşıyakalı...
    Övünürüz tarihimizle...Binlerce şehit dedemizle...Boyun eğmeyiz hiç kimseye...Ay-yıldız var göğsümüzde...
    Karşıyakalı olunur...Karşıyakalı doğulur...Karşıyaka aşk, bir kara sevda...Karşıyaka bir tutkudur...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    O tutkunun peşinden koşanları alkışlayın, çünkü onlar tarihleriyle, duruşlarıyla, hayallerinden hiç vazgeçmemeleriyle tüm Türkiye'ye örnek oldu.