hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Ekonomide protokol ve reçete..

    28.04.2024 Pazar | 12:53Son Güncelleme:

    Nisan ayının son haftasında öne çıkan eko-politik dinamikler arasında Merkez Bankası PPK kararı ve ekonominin patronajında olan Bakan Şimşek’ in ekonomi zirvesindeki konuşması not edilmelidir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Merkez Bankası, “pas geçerek” politika faizini yüzde 50 düzeyinde (bant mantığı çerçevesinde 47-53 aralığında) bırakmak suretiyle parasal politikalar cephesinde “bekle-gör” moduna geçtiği kanısını uyandırmaktadır. Nitekim, karar duyuru metninde; yeni ve/veya zenginleştirilmiş tespit ile özgün değerlendirmeye yer verilmediği; ileriye yönelik vaziyet edişlerle ilgili olarak “bilinen ezberler” tekrarı ötesine ulaşıl(a)madığı görülmektedir. Orta vadeli enflasyon öngörüsü bakımından % 5 hedefinin kapsam içinde tutulmasındaki ısrarın aynen korunduğu izlenmektedir. O halde, yılsonu kestiriminin halen %36 düzeyinde korunduğu bir vasatta, 9 Mayıs tarihindeki yılın ikinci Enflasyon Görünüm Rapor içerik ve sunumu; Merkez yönetiminin dirayet ve etkinliği kadar, parasal politika bacağının güç ile soluğu bakımından kritik önem kazanmaktadır.

    Amerika Birleşik Devletlerindeki temas ve toplantılarının hemen ertesinde, ekonomiden sorumlu Bakanının gerçekleştireceği geniş katılımlı ilk konuşma merak ile bekleniyordu. Uludağ Ekonomi Zirvesi açılış konuşmasında Bakan Şimşek’ in, seçimlerin geride bırakılmasından haftalar sonra, önceki ifade ile beyanların ötesinde yeni açılım mesaj ve sinyallerine yer ver vermediği izlendi.

    Parasal politikalar bacağında Merkez Bankası insiyatif ve patronajına vurgu yapan Bakan Şimşek, bu kulvardaki destek mesajını tekrarlayarak, mali politikalar başta olmak üzere, yapısal reformlar cephesi ile bütünleştirici bir vaziyet edişe işaret etti. Genel ifade tarzına ve ekonomide büyüme vurgulu konuşma içeriğine bakıldığında; “kalkınma-büyüme ağırlıklı” bir söylem ve duruşun ön plana taşındığı görüldü. Ayrıca, “ortada bir program bulunduğu ve program döngüsünün çalıştığı“ ifadesinin sıklıkla vurgu yapılan ana mesaj kimliğini taşıdığına şahit olundu. Şimşek’ in sarfettiği; “Hazine web sitesine bakılması” ifadesi ve önceki söylemleri paralelinde Orta Vadeli Program 2024-2026 dokümanı ön plana çıkmaktadır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Beşeri Sermaye” ve bilhassa “Verimlilik Artışı” konularına yapılan vurgu doğru yerinde bulunmakta; “Net İhracat Katkısı” hedef ve ikliminin elde edilmesinin önemine katılınmaktadır. Ancak, bütün bu kazanımların ancak orta-uzun vadede elde edilebileceği gerçeği gözden kaçırılamaz. Cari koşullarda ülke ekonomisinin, hemen ve kısa erimde çözülmesi; üstesinden gelinmesi gereken akut/kronik sorunları, enflasyon üzerinden kendi varlıklarını hatırlatmaktadır. Türkiye’ nin meselesi; kısa ve uzun erimli çözüm ve açılımları birlikte yürütebilme beceri ve ferasetinde düğümlenmektedir. “Bugünü kurtarırken, yarını berbat etmemek; ancak, önümüzdeki haftalarda zirveyi göreceği ifade edilen yakıcı enflasyon-hayat pahalılığı sarmalına acilen vaziyet almak” mecburiyetindeyiz.

    İçinde bulunduğumuz yapışkan ve dirençli yüksek enflasyonu; sağlık ve esenlik bakımından “esansiyel yüksek tansiyon” marazına benzetmek mümkündür. Burada izlenecek yol belli ve tababet biliminin kodlarında tanımlıdır. Doğru bir test ve muayene sürecine dayanarak ve onu takiben, hastaya özgün teşhis ve tedavinin tanımlandığı bir “Tedavi Protokolu” nun hazırlanması gerekir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tedavi sürecinde ana çerçeveyi oluşturan bu protokol; bir yol haritası hükmünde olup; esas ve hemen sonuç alacak “Hastaya Özel Reçete(ler)” bakımından temel teşkil eder. Yazılan reçetelerin verdiği sonuçlar (etki analizi) takip edilerek, reçete revizyon ve değişikliklerine gidilir; ömür boyu aynı reçeteyi kullanan veya kullandırılan bir hastaya, elbette rastlanılmaz! İşte, buradan hareketle, denilebilir ki; “program” olarak vurgu yapılan Orta vadeli Program (O.V.P.) sadece Tedavi Protokolu hüküm ve etkisinde değerlendirilmelidir. Bu ana çerçeveden hareketle, kısa erimli ve detaylı; gerektiği kadar zorlayıcı ve zahmetli olmasından kaçınılmayacak (acı) reçetelere- ayrıntılı ve terminli Aksiyon Planlarına ihtiyaç bulunmaktadır.

    Üstelik, Bütünleştirici-Holistik Tıp yaklaşımına benzer şekilde, ekonomide üç bacaklı (parasal-mali-yapısal reform) sinerji perspektifinin öne çıkarılması ve sağlanması beklenmektedir. O halde, “kamuda araç satışı”; “kira gelir beyanları takibi” ve benzeri düzenlemeler işin/tedavinin birer olumlu parçası olmakla birlikte, daha kapsamlı ve kamu başta gelmek üzere bazı kesimler bakımından zorlayıcı adımlara(reçetelere) duyulan ihtiyaç ortadadır. “Sıkılaştırma” temasının hangi bütünlük ve hakkaniyet temelinde sürdürüleceği; büyüme-istihdam hedefleriyle nasıl hemhal edilebileceği konularında, daha ayrıntılı ve keskin reçeteleri ortaya koyma zamanıdır.