Reha Erus Reha Erus

CEP TELEFONUMLA DANS!

10.06.2025 Salı | 15:04Son Güncelleme:

Geçmişte bir dönem genel yayın yönetmenliğimi yapan köşe yazarı Mehmet Y. Yılmaz’ın geçen haftaki “Cep telefonuma mı âşık oldum?” yazısını okurken, benim cep telefonumla yaşadıklarımı gözden geçirdim.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Zamanında cep telefonu yoktu. Haber takibi için geceleri eşimle arama, National marka, oldukça büyük, kahverengi kaplı radyoyu yerleştirirdim. Zaten sonra bu alışkanlık hayatımın bir parçası oldu. Bugün bile bu tutkum sürüyor. Tek fark; artık cep telefonumdan haberleri dinliyorum, bazen de klasik müziğe takılıyorum.

Kısacası, herkes gibi ben de cep telefonu bağımlısı oldum. Hele Mehmet Y. Yılmaz’ın kaleme aldığı yazıyı okuyunca, artık eminim. Şarja koyduğum zaman telefonsuz kendimi sanki çıplak hissediyorum. Tabii gelen mesajlar da oluyor: WhatsApp, Instagram, Facebook veya Messenger… Her birinin “çınn” sesi farklı. Zaman zaman mesajların veya paylaşımların kimden geldiğini bile tahmin edebiliyorum.

Önemli bir toplantıya gittiysem ve telefonumun sesini kapatmak zorunda kaldıysam, bu sefer titreşimini özlüyorum ve pür dikkat kesiliyorum. Birden toplantıya kendimi veremediğimi fark ediyorum. Keza, toplu taşımada herkes gibi ben de cep telefonumu kurcalayıp haberleri ya da gelen paylaşımları dikkatle okuyorum. Bazen anında yanıt verme hissi doğuyor. Tabii, sarsıntı nedeniyle bazen yanlış tuşlara bastığımı fark edip sinirlenebiliyorum.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Bir süre önce katarakt ameliyatı oldum. Hastanede ameliyata giderken telefonumdan bir süre uzak kalacağım aklıma gelince hüzünlendim. Odaya dönünce, tek gözüm bantla kapalı olsa da, ilk işim gelen “Geçmiş olsun” mesajlarını okumak oldu. Birden kendimi mutlu hissettim. Malum, Malta’da ve Amerika’da akrabalarımız, yakınlarımız var. Saat farkına rağmen zaman zaman görüntülü aramalar da yapılıyor. Müthiş bir keyif.

Bu arada, sayısı belirsiz kullanılan emojiler… Arkadaş grubu ile yapılan toplu geyik muhabbetleri dışında, sabah akşam paylaşılan süslü püslü, çiçekli çiçeksiz, kedili köpekli, Photoshoplu Photoshopsuz selfieler yada yapay zeka ürünü rengarenk paylaşımlar… İzlenen doğum günü dilekleri… Gazete ve televizyonların internet sitelerinden ‘Son dakika’ haberlerini okuma dürtüsü…

Cep telefonu iletişimi hızlandırırken gerçek bağları yavaş yavaş koparıyor, artık birbirimizin gözlerine değil, ekranlara bakarak yaşıyoruz. Teknoloji bizi bağladı ama insanlardan ayırdı. Sürekli bağlıyız ama gitgide yalnızız. Her an çevrimiçiyiz ama birbirimize dokunamıyoruz.

Cep telefonu insan ilişkilerimizi değiştiriyor olabilir ama kabul etmeliyiz ki sunduğu hız, kolaylıklar ve eğlence sayesinde onsuz hayatı kabul etmek zor ve biz bu dijital rahatlıktan oldukça memnunuz.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Perşembe günü karayolu ile Kıyıkışlacık’a dönüş var. Allah’tan aracı ben kullanmayacağım. Saatlerce cep telefonumla arka koltukta dans edeceğim. Yaşasın!