Reha Erus Reha Erus

2. Katanya Seferi

01.06.2025 Pazar | 15:04Son Güncelleme:

Bir ay içerisinde ikinci kez Katanya’ya (Catania) gittik. THY ile maceralı gidiş yolculuğumuzu paylaşmıştım. Şehir merkezindeki aynı şirin otelde ve aynı suitte beş gece kaldık. Hesapta Etna Yanardağı’na çıkmak vardı ama yoğun yağmur bulutlarının krateri gizlemesi nedeniyle bu gerçekleşemedi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Fuara yakın, günlük devasa pazar her zamanki gibi muhteşem ve ucuzdu.Ve çeşitliliği ile bizi yine büyüledi. Bizde 400-500 TL’ye satılan kirazın kilosu orada sadece 3 euro, yani yaklaşık 132 TL idi. 2 kiloluk kavunlar 60 TL, karpuzun kilosu ise 28 TL idi. Ucuz pazarda tek eksik, ülkede tanınmayan can eriğiydi. Üç demet kırmızı turp 44 TL, levrek balığının kilosu 220 TL idi.

Sadece bir yiyecek pazarı değil,aynı zamanda tekstil ve ev eşyaları da vardı. Tekstil ürünleri o kadar hesaplı ki, küçük bir bütçeyle stil sahibi olabilirsiniz. Evinizi ise çok güzel objelerle güncelleştirebilirsiniz. Hem geniş ürün yelpazesi hem de uygun fiyatlarıyla yerli halkın ve turistlerin alışverişini keyifli hale getiriyordu. Ucuzluk bir ara asabımızı bozar hale geldi; itiraf etmeliyim ki yalan olmaz.

2. Katanya Seferi

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Lokantalar da oldukça hesaplıydı. En değerli mantar olan Porcini’li pizzaya 400 TL verdik.

Sonra kaldığımız otelin 100 metre ilerisinde “Puti” adlı tipik bir Sicilya restoranı keşfettik. Ama rezervasyonsuz gitmek mümkün değildi. Şansımızı denedik ve hayret, dışarıda bir masa bulduk. İki şey dikkatimi çekti: Birincisi, garsonlar dev bir kara tahta ile masaları dolaşıp müşterilere günün menüsünü okuyup anlatıyorlardı. Bizim tercihimiz deniz mahsulleri oldu. Limon sulu kabuklu midye, kalamar ve en ilginci, kavanoz içerisinde havuç ve kereviz saplı ahtapot salatasıydı. Bütün tabaklar ağzına kadar doluydu. Yan masadaki Fransız çifte midye ve kalamar ikram ettik. Masalardaki porselen tabaklar göz alıcı renkteydi. Arkasını çevirdim, “Güral” yazıyordu. Bardaklar ise “Paşabahçe” ürünüydü.

2. Katanya Seferi

Bize hizmet eden garson yanımıza gelip memnun kalıp kalmadığımızı sordu. Yanıtımız hoşuna gitti ve nereli olduğumuzu sordu. Ben de tabağın altını gösterdim, “Turchia” dedi. Sonradan garson değil, “Puti”nin patronu olduğunu öğrendiğimiz Ciccio ile çok samimi olduk. Öyle ki ertesi gün restorana tekrar gittik ve aynı menüyü istedik. Ciccio yine garson kimliği ile bize hizmet etti ama patron olarak da bize kahve ve grappa ikram etti. Ertesi gün ülkemize döneceğimizi öğrenince bizi mutfağa götürüp aşçı ortağı ve yardımcılarıyla tanıştırdı. Mesleğimi öğrenip Monica Bellucci ve Sophia Loren’le çekilmiş fotoğraflarımı görünce birden ünlendim ve birlikte bir hatıra fotoğrafı çektirdik.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

2. Katanya Seferi

Hesap olarak, bir şişe “Etna” şarabı dahil toplamda 3.080 TL verdik.

Bu Katanya seyahatimizin güzel tarafıydı. Ancak bizi üzen ve utandıran olay Fonterossa Havalimanı’nda yaşandı. Hemen hemen bütün havalimanı çıkış kapıları Schengen yolcuları için, yani pasaport kontrolü yok. Sanki iç hat seferleri gibi. Sadece 19 ve 20 numaralı kapılar için pasaport kontrolü var. Buradan Amerika’nın Delta Havayolları ile THY’ye servis yapılıyor. Uzun pasaport kuyruğunda bütün pasaportlar bilgisayarlarla titizlikle inceleniyor. Salona girdiğinizde dört sivil mali polis sizi karşılıyor. Bir tanesinin kurt köpeği var, yolcuları ve eşyalarını kokluyor. Belli ki uyuşturucu uzmanı. Sadece bize değil, New York yolcularına da bu işlem uygulanıyor. Görevli sivil mali polis ve kurt köpeği, kapıya çağrılana kadar salonu dolaşmaya devam ediyor. Uçak tamamen dolu. Bizi uçağın kapısında karşılayan kabin amirine “Bugünkü seferde kaç Türk yolcu var?” diye soruyorum. “12 efendim” yanıtını alıyorum. Yani yabancıların büyük bölümü İstanbul’dan başka ülkelere transit geçiş yapıyor. Yine de bu muameleyi hazmedemiyoruz.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

2. Katanya Seferi

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Katanya’da boş zamanlarımızda suitimizde, İtalya’da artık tutku haline gelen Türk dizilerini bol bol seyrettik. Eğer Katanya’ya giderseniz mutlaka Puti’ye uğrayın. Memnun kalacaksınız.