

Sicilya Adası ile Çizmenin topuğu Kalabriya’yı ayıran Messina Boğazının en dar yeri 3 kilometre. Boğazda ki üçüncü köprü Yavuz Sultan Selim’den 350 metre daha uzun. Özkök bu arada Çanakkale Boğazında inşa edilmekte olan köprüden de de söz ederek , açıldığında 3 bin 563 metre uzunluğunda olacağı bilgisini de okuyucularıyla paylaşıyor.
İtalya 1946 yılında bir referandum ile Kraliyet yönetimine son verdi ve Cumhuriyeti seçti. Messina Boğazında bir köprü inşa ederek Sicilya Adası ile Anakara arasında bağlantı kurmayı hedefleyen dev proje 1953 yılında dönemin Başbakanı Alcide De Gasperi hükümeti tarafından gündeme getirildi. Hatta bu konuda uzman olan Amerikalı mühendisler bölgeye davet edildi ve bir tanıtım toplantısı yapıldı. Cinecitta stüdyolarının Luce film arşivlerinde yer alan bu tarihi belgeseli izledim. Büyük bir coşku var. Ama para yok! Böylece köprü projesi 5 kez Başbakanlık yapmış Hristiyan Demokrat Amintore Fanfani tarafından 10 yıl sonra tekrar gündeme getiriliyor. Yine Amerikalı uzmanlar geliyor. Sonuç yine mali sıkıntı. Messina Boğazına inşa edilecek köprü altmışlı yılların sonundan günümüze kadar her seçimlerde partilerini ilk propaganda aracı oluyor. Aldo Moro, Giulio Andreotti, Bettino Craxi gibi liderler Sicilyalıların oylarını almak için köprü projesini gündemden düşürmüyorlar. Köprü ile ilgili ilk ciddi yatırım sözünü iş adamı Silvio Berlusconi veriyor. Başbakan seçildikten sonra da sözünde durmaya çalışıyor. Projesi için cebinden milyonlarca liret harcıyor. Yerli ve yabancı ortaklar harıl harıl çalışırken Berlusconi hükümeti düşüyor ve Messina Boğazı projesi başka bir bahara kalıyor. Rafa kaldırılan proje Silvio Berlusconi’nin bir kaç yıl sonra tekrar Başbakan olmasıyla bırakıldığı yerden gündeme getiriliyor. Ancak bu sefer yolsuzluklar ve rüşvet iddiaları ile boğuşan koalisyon hükümetinin köprüyü düşünecek hali kalmıyor. Hele hükümetin başına Mario Monti gibi teknokratlar getirilince değil köprü, Olimpiyat adaylığı bile parasızlıktan iptal ediliyor.
En son 2016 yılında yine seçim propagandası sırasında Messina Boğazı projesi hatırlanıyor. Yeni bir proje çizdiriliyor. Hatta Yavuz Sultan Selim köprüsü yerinde uzmanlar tarafından inceleniyor örnek gösteriliyor. Artısı tren için demiryolları düşünülüyor. Ertesi yıl erken seçimlerin sonucu koalisyon hükümeti kurulunca zaten Güney İtalya’da yatırım yapmaya karşı olan Ayrılıkçı Kuzey Birliği ortağı 5 Yıldız Harekatına şart koşarak Messina Boğazında inşa edilmesi planlanan köprü sevdasında vazgeçmesini sağlıyor.
Sonuç tam 66 yıldır Messina Boğazına defalarca proje çizilmesi ve gerçekleşmesi için büyük çalışmalar yapılmasına rağmen 5 Milyon nüfuslu Sicilya Adası ile 55 milyonluk Anakara arasında hala emektar arabalı ve trenli vapurlar iletişimi sağlamakta.
Ertuğrul Özkök’ün “İtalya’da bir Erdoğan olsaydı şimdi bu boğazın üzerinde yapılmış bir köprünün altından geçecektik” değerlendirmesinin ne denli doğru olduğunu bize İtalyan arşivleri de yansıtıyor.
Sicilya Adası ile Çizmenin topuğu Kalabriya’yı ayıran Messina Boğazının en dar yeri 3 kilometre. Boğazda ki üçüncü köprü Yavuz Sultan Selim’den 350 metre daha uzun. Özkök bu arada Çanakkale Boğazında inşa edilmekte olan köprüden de de söz ederek , açıldığında 3 bin 563 metre uzunluğunda olacağı bilgisini de okuyucularıyla paylaşıyor.
İtalya 1946 yılında bir referandum ile Kraliyet yönetimine son verdi ve Cumhuriyeti seçti. Messina Boğazında bir köprü inşa ederek Sicilya Adası ile Anakara arasında bağlantı kurmayı hedefleyen dev proje 1953 yılında dönemin Başbakanı Alcide De Gasperi hükümeti tarafından gündeme getirildi. Hatta bu konuda uzman olan Amerikalı mühendisler bölgeye davet edildi ve bir tanıtım toplantısı yapıldı. Cinecitta stüdyolarının Luce film arşivlerinde yer alan bu tarihi belgeseli izledim. Büyük bir coşku var. Ama para yok! Böylece köprü projesi 5 kez Başbakanlık yapmış Hristiyan Demokrat Amintore Fanfani tarafından 10 yıl sonra tekrar gündeme getiriliyor. Yine Amerikalı uzmanlar geliyor. Sonuç yine mali sıkıntı. Messina Boğazına inşa edilecek köprü altmışlı yılların sonundan günümüze kadar her seçimlerde partilerini ilk propaganda aracı oluyor. Aldo Moro, Giulio Andreotti, Bettino Craxi gibi liderler Sicilyalıların oylarını almak için köprü projesini gündemden düşürmüyorlar. Köprü ile ilgili ilk ciddi yatırım sözünü iş adamı Silvio Berlusconi veriyor. Başbakan seçildikten sonra da sözünde durmaya çalışıyor. Projesi için cebinden milyonlarca liret harcıyor. Yerli ve yabancı ortaklar harıl harıl çalışırken Berlusconi hükümeti düşüyor ve Messina Boğazı projesi başka bir bahara kalıyor. Rafa kaldırılan proje Silvio Berlusconi’nin bir kaç yıl sonra tekrar Başbakan olmasıyla bırakıldığı yerden gündeme getiriliyor. Ancak bu sefer yolsuzluklar ve rüşvet iddiaları ile boğuşan koalisyon hükümetinin köprüyü düşünecek hali kalmıyor. Hele hükümetin başına Mario Monti gibi teknokratlar getirilince değil köprü, Olimpiyat adaylığı bile parasızlıktan iptal ediliyor.
En son 2016 yılında yine seçim propagandası sırasında Messina Boğazı projesi hatırlanıyor. Yeni bir proje çizdiriliyor. Hatta Yavuz Sultan Selim köprüsü yerinde uzmanlar tarafından inceleniyor örnek gösteriliyor. Artısı tren için demiryolları düşünülüyor. Ertesi yıl erken seçimlerin sonucu koalisyon hükümeti kurulunca zaten Güney İtalya’da yatırım yapmaya karşı olan Ayrılıkçı Kuzey Birliği ortağı 5 Yıldız Harekatına şart koşarak Messina Boğazında inşa edilmesi planlanan köprü sevdasında vazgeçmesini sağlıyor.
Sonuç tam 66 yıldır Messina Boğazına defalarca proje çizilmesi ve gerçekleşmesi için büyük çalışmalar yapılmasına rağmen 5 Milyon nüfuslu Sicilya Adası ile 55 milyonluk Anakara arasında hala emektar arabalı ve trenli vapurlar iletişimi sağlamakta.
Ertuğrul Özkök’ün “İtalya’da bir Erdoğan olsaydı şimdi bu boğazın üzerinde yapılmış bir köprünün altından geçecektik” değerlendirmesinin ne denli doğru olduğunu bize İtalyan arşivleri de yansıtıyor.