Canlı Yayın
İdris Arıkan
Hollanda'nın Kazak deplasmanında kazanmasıyla maçın önemi "hayati" durumuna yükseliyordu. Türkiye orta alanı güçlü bir orta saha onbiri dizilişiyle sahaya çıkıyordu. Onbirdeki en dikkat çekici isim ligin şu anda yedekte kalsa en iyi santraforu olma özelliğini taşıyan Cenk Tosun'du.
Çek sahasında baskıyla başlayan milli takım ilk pozisyonu yine Cenk Tosun'la buldu. Caner Erkin'in ara pasında kale önünde topla buluşan Cenk topu ağlara gönderiyordu ama hakem tartışmalı pozisyonda ofsayt düdüğünü çalıyordu. Önce oyunu kendi sahasında kabul eden Çek milli takımı hızlı çıkışlar ve duran toplarla gol aradı. Ardından topun hakimiyeti de Çek takımına geçiyordu.
İlk yarıda vasat bir oyun vardı, temposuzdu.İlk yarının tamamında iki kalede de isabetli şut yoktu ama milli takımın, takım savunması iyi bir görüntü çiziyordu. Sıkıntı ise topun rakip takımda kalmasıydı. Bu orta saha ile "olacak iş değil"di. Arda Turan'ın maç eksiği yine göze çarptı.
Çek takımı "teknik" kapasitesi iyi bir takım görüntüsü çizdi. Milli takımın defansında Serdar Aziz'in aksadığı görüldü. Pozisyon hataları yaptı. Şener ve Caner de, ataklara çok da destek olmadı, belki de plan buydu. İlk yarıdaki en net pozisyonda kafa vuruşunda ise Çek oyuncu topu dışarı attı.
İkinci yarı Çek Cumhuriyeti baskısıyla başladı, milliler maçı kendi sahasında kabul etti. Çekler özellikle Şener'in kanatından geldi, ilk 10 dakikada "sıfır"dan gelen toplarda bir pozisyon dışında defans hata yapmıyordu. Dakika 60'a kadar Türkiye'nin neredeyse hiç etkili atağı yoktu. Ne göbekten ne de kanatlardan doğru düzgün atak yapamadı milli takım...
Caner'in peşpeşe ortaları biraz da şansın yardımıyla penaltı getiriyordu. Serdar Aziz'e yapılan faul ise kart kırmızı olmalıydı. Stres yüklü penaltıyı Selçuk gole çevirdi. Gol sonrası bir kontra atak mesajı geldi kenardan...
Volkan Şen Cenk'in yerine oyuna dahil oldu. Golün moral etkisiyle topu daha çok karşı kaleye doğru itmeye başladı milli takım... Pozisyonlarda buluyordu. Volkan Şen'in soldan getirerek vurduğu topun gol olmaması "yazık" oldu. İkinci golde ise Arda Turan şov vardı. "Sokak" arasında karşı mahallenin çocuğuna çalım atar gibiydi, pas da milimetrikti. Fişi çeken isim Hakan Çalhanoğlu oldu. Son dakikalarda gelen duran toptaki vuruşu da neredeyse gol oluyordu.
Çıkana kadar Arda Turan son 20 dakika maça ağırlığını koydu, resital verdi. Volkan Şen de güzel katkı yaptı.
Bazen çok mu iyi oynamak önemli, topu ayağında tutmak mı? Hayır, pozisyon vermemek daha önemli. Milli takım ilk yarı kötü, ikinci yarı ise çok da iyi olmayan bir performans sergiledi. Golü buldu, önemli olanı başardı. Avrupa Şampiyonası için umutları sürdürdü. Play-off için kapıyı araladı mı? İnşallah...
Hollanda'nın Kazak deplasmanında kazanmasıyla maçın önemi "hayati" durumuna yükseliyordu. Türkiye orta alanı güçlü bir orta saha onbiri dizilişiyle sahaya çıkıyordu. Onbirdeki en dikkat çekici isim ligin şu anda yedekte kalsa en iyi santraforu olma özelliğini taşıyan Cenk Tosun'du.
Çek sahasında baskıyla başlayan milli takım ilk pozisyonu yine Cenk Tosun'la buldu. Caner Erkin'in ara pasında kale önünde topla buluşan Cenk topu ağlara gönderiyordu ama hakem tartışmalı pozisyonda ofsayt düdüğünü çalıyordu. Önce oyunu kendi sahasında kabul eden Çek milli takımı hızlı çıkışlar ve duran toplarla gol aradı. Ardından topun hakimiyeti de Çek takımına geçiyordu.
İlk yarıda vasat bir oyun vardı, temposuzdu.İlk yarının tamamında iki kalede de isabetli şut yoktu ama milli takımın, takım savunması iyi bir görüntü çiziyordu. Sıkıntı ise topun rakip takımda kalmasıydı. Bu orta saha ile "olacak iş değil"di. Arda Turan'ın maç eksiği yine göze çarptı.
Çek takımı "teknik" kapasitesi iyi bir takım görüntüsü çizdi. Milli takımın defansında Serdar Aziz'in aksadığı görüldü. Pozisyon hataları yaptı. Şener ve Caner de, ataklara çok da destek olmadı, belki de plan buydu. İlk yarıdaki en net pozisyonda kafa vuruşunda ise Çek oyuncu topu dışarı attı.
İkinci yarı Çek Cumhuriyeti baskısıyla başladı, milliler maçı kendi sahasında kabul etti. Çekler özellikle Şener'in kanatından geldi, ilk 10 dakikada "sıfır"dan gelen toplarda bir pozisyon dışında defans hata yapmıyordu. Dakika 60'a kadar Türkiye'nin neredeyse hiç etkili atağı yoktu. Ne göbekten ne de kanatlardan doğru düzgün atak yapamadı milli takım...
Caner'in peşpeşe ortaları biraz da şansın yardımıyla penaltı getiriyordu. Serdar Aziz'e yapılan faul ise kart kırmızı olmalıydı. Stres yüklü penaltıyı Selçuk gole çevirdi. Gol sonrası bir kontra atak mesajı geldi kenardan...
Volkan Şen Cenk'in yerine oyuna dahil oldu. Golün moral etkisiyle topu daha çok karşı kaleye doğru itmeye başladı milli takım... Pozisyonlarda buluyordu. Volkan Şen'in soldan getirerek vurduğu topun gol olmaması "yazık" oldu. İkinci golde ise Arda Turan şov vardı. "Sokak" arasında karşı mahallenin çocuğuna çalım atar gibiydi, pas da milimetrikti. Fişi çeken isim Hakan Çalhanoğlu oldu. Son dakikalarda gelen duran toptaki vuruşu da neredeyse gol oluyordu.
Çıkana kadar Arda Turan son 20 dakika maça ağırlığını koydu, resital verdi. Volkan Şen de güzel katkı yaptı.
Bazen çok mu iyi oynamak önemli, topu ayağında tutmak mı? Hayır, pozisyon vermemek daha önemli. Milli takım ilk yarı kötü, ikinci yarı ise çok da iyi olmayan bir performans sergiledi. Golü buldu, önemli olanı başardı. Avrupa Şampiyonası için umutları sürdürdü. Play-off için kapıyı araladı mı? İnşallah...
SON DAKİKA
