hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Duygu Merzifonluoğlu Duygu Merzifonluoğlu

    "Bir ülkede caz festivallerinin varlığı o ülkeyi evrensel bir boyuta taşır.."

    13.09.2019 Cuma | 17:21Son Güncelleme:

    Bodrum Caz Festivali'nde sahne alan uluslararası üne sahip Ayhan Sicimoğlu ile çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Festivalin ilk yılından bu yıla kadar festivalin elçisi gibi bir misyonunuz oldu? Sizce nasıldı bu sene Bodrum Caz Festivali?

    Bu işin geçmişi Ankara Caz Derneği’ne ve Kurucusu sevgili Özlem Oktar Varoğlu’na dayanır. Biliyorsunuz Ankaralılar son derece entelektüeldir ve Ankara’nın güzel bir klasik müzik ve caz seven bir kitlesi vardır. Yani Ankara, Atatürk’ün attığı tohumların yeşermiş halidir. Her ne kadar içerisinde bazı otlar çürümüşse de çürükleri mümkün olduğu kadar ayıklayıp tazelerini tutmaya çalışıyoruz. Biz de orada bir bahçıvan rolü oynayabiliyorsak ne ala ! Özlem 3 sene evvel böyle bir festivali Bodrum’da düzenleyelim dediğinde ‘hay hay, ne güzel olur’ dedim. Böylece sadece Bodrum’da yapmakla kalmayıp benim Bodrum’daki en sevdiğim mekana almış olduk bu festivali. Kale içine. Çünkü Bodrum’da festival yapılabilecek diğer bir alan olan cadde üstündeki Amfi tiyatro merkeze uzak. Yani fazla büyük ve fazla dışında Bodrum’un bana göre. Burası ise içinde, Bodrum’un göbeğinde. Çok güzel bir mekan, seviyorum. Burada çalıyor olmak çok güzel bir his. Her sene Bodrum’da çok güzel bir  seyirci yakalıyoruz. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bir ülkede caz festivallerinin varlığı o ülkeyi evrensel bir boyuta taşır..

     
    Bu yıl Rodos’la beraber yapıldı festival.. Siz de Bodrum’a ilaveten Rodos’taki festivalin de elçisi olduğunuzu orada da göstermiş oldunuz. Bir anlamda iki elçi karşılaşmış oldu..

    Nasıl geçti Konser? Nasıl bir tecrübeydi? Sizce bizim festivale nasıl katkıları oldu? 

    Rodos daha ufak ve daha amatör bana göre. Buradaki gibi bir gücü yok. Orada da kale içerisinde yapılıyor konserler. Ama daha ‘jazzy’ler. Daha tutucu, daha gelenekselciler bu konuda.. Bizim gibi ‘hadi bakalım dansa kalkalım’ dediğimizde kimse dansa kalkmıyor. Ama bu festivalin umut veren iyi tarafı ise şu bana göre, çok güzel bir geleceği var. Yani orada tabii ki de Caz Derneği gibi bir dernek tarafından yapılmadığı için bu festival buradaki kadar kapsamlı değil. Çünkü tek tabanca müzisyen bir adamın kendi inisiyatifi ile gerçekleştirdiği bir organizasyon. Konser sırasında belediye reisi de oradaydı. Türkiye başkonsolosu da geldi. Başkonsolos müthiş bir adam. ‘İki ülke arasındaki bir köprü gibi oldunuz, tebrik ediyorum..’ dedi bizi uğurlarken. Çok da beğendiler. Bir anlamda elçiler karşılaştı doğru söylediniz. Festivalin elçisi ve Rodos’taki Türkiye elçisi... Ben Rodos’u çok severim. Bizim için çok önemli bir yer. Türkiye Cumhuriyeti için. Nitekim kaç yüz sene Osmanlı hakimiyetinde kalmış bir ada. Zaten orada bunu hissediyorsunuz biraz. Benim 5’inci 10’uncu gidişim olabilir. Rodos’un önemini bilirsiniz.. Mübadele olmamış. Niye olmamış? Çünkü mübadele sırasında orası İtalyan, Yunanistan değil. Yani bizim mübadeleye alışmamız Yunanistan’la oldu. Kos ve Rodos bunun dışında. O nedenle enteresan. Mübadele dışı bir ada.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bir ülkede caz festivallerinin varlığı o ülkeyi evrensel bir boyuta taşır..

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Daha fazla kişiye ulaşmak adına bazı Türkçe parçaları daha cazımsı söylemek ve böylece de cazı Türk seyircisine daha çok sevdirmek, ilgi uyandırmak konusu.. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

    Aslında bu işin biraz da mucidi benim. Söyleyeyim mesela ben size; biz “Sensiz saadet  neymiş”, “başıma gelenler”, gerçi başıma gelenler israil müziği, Türkçe değil ama fark etmiyor. “Affetmem asla seni”“Fırtınalar”, “Beni al onu alma” vb. şarkıları farklı formatlarda söylüyoruz. Bence bu doğru bir şeydir. Nereden biliyorum? Ben en başta bunu yaparken çok korktum. Şimdi klasik Türk müzikçileri “ne yapacaklar” bana dedim. “Abi ne yaptın ya parçalarımızı mahvetmişsin” derler diye düşündüm. Ama bir tanesinden bile negatif bir yorum gelmedi. Bilhassa gittim sordum klasik Türk müziği meraklılarına. “Sizce ben mahvetmiş miyim?” dedim. “Aaa Ayhan Bey” dediler, “şarkıları başka bir boyuta taşımışsınız, teşekkür ederiz.” Yani bir tanesi bile çıkıp da “naptın ya sen?” demedi. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bodrum Caz Festivali sponsorsuz gidiyor? Bu konuda neler düşünüyorsunuz.. 

    Sponsor konusundaki zorluk.. 

    Bence bu pop kültüründen biraz kopmamız gerekiyor. Yani o daha basit bir kültür. Ben size burada hemen bu şarkılardan birini yapabilirim. Onun için orkestraya da gerek yok. Orada elektronik müziği koy altyapısı olarak üzerine de şarkı söyle. Bizdeki orkestrada ise 10 küsur kişi canlı bir şekilde müziğin içindedir. Bizde hiç elektronik bir şey yoktur. Biz doğal malzemelerle yapılmış bir mutfaktayız. Bizim burada bir emeğimiz var ve ben sponsor firmaların da bu konu hakkında biraz daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum.

    Bir ülkede caz festivallerinin varlığı o ülkeyi evrensel bir boyuta taşır..

    Sponsorlar buraya biraz kulak vermeliler. Aslında Yunanistan’daki bazı örnekleri gibi buradaki esnaf ve belediyenin de bu tarz etkinliklerde destek konusunda öncü olması lazım. El birliğiyle bu tarz festivalleri kullanarak Bodrum’un tanıtımına fayda sağlamalılar. 

    Bir ülkede caz festivallerinin varlığı o ülkeyi evrensel bir boyuta taşır..

    Dünyanın dört bir yanına gidiyorsunuz.. Bir şehrin kültürünün gelişmesi ve turizme olan katkısı açısından o şehirde yapılan müzik festivallerinin etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle de caz festivalleri sizce o şehrin kültürünü nasıl etkiliyor?

    Caz ve klasik müzik.. Bu ikisini ayırıyorum çünkü onlar evrensel müzikler. Gerçi her ne kadar bu seneki caz festivalinin teması ‘saz ve caz’ gibi güzel bir tema olsa da aslında Türk müziğine daha yakın. İşte onun için Buzuki Orhan’ı orkestramıza katmıştık misafir olarak. Rodos’ta Beraber yaptığımız konser çok güzeldi. Ancak ne yazık ki Bodrum konserine gelemedi.. Bir ülkede caz festivallerinin varlığı o ülkeyi evrensel bir boyuta taşıyor. Türkü festivali de çok güzel. Ben de çok severim.

    Ama lokal bir müzik. Klasik Türk müziği festivali. O da harika. Hastasıyım. Ama yine aynı durum. Halbuki “Caz” denildiğinde birden bire ufkunuz evrene açılıyor. Nitekim burada da bizi dinlemeye gelen seyircilerin yarısından çoğu yabancı. O nedenle caz festivali her zaman bana göre evrensel bir boyut getiriyor. 

    Kısacası Evrensel bir müzik stiline ait bir festival yaparsanız daha geniş bir kitleye hitap edersiniz diyorsunuz. 

    Röportaj için çok teşekkür ediyoruz Ayhan Bey..