hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Duygu Merzifonluoğlu Duygu Merzifonluoğlu

    Dakikalarca Ayakta Alkışlanan Ulu Çınar: Genco Erkal ..

    01.04.2023 Cumartesi | 15:35Son Güncelleme:

    Geçtiğimiz Çarşamba akşamı ENKA Sanat oditoryumunda tanıklık ettiğim anı sanırım ömrüm boyunca unutamayacağım. 1 gün evvel 85 yaşına basan, 90 dakikalık oyun boyunca enerjisi bir an bile düşmeyen, her dakika sahnede daha da devleşen Genco Erkal ve gözlerimde yaş, dudaklarımda güzel bir tebessüm ile izlediğim ‘Yaşamaya dair’ oyunu.. Bence depresyona girdiğini, bu hayatta her şeyin kötü gittiğini düşünenler ile çaresiz, çözümsüz hissedenler ilk yapılacaklar listesine ‘bu oyun muhakkak izlenecek’ diye yazmalı.

     

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dakikalarca Ayakta Alkışlanan Ulu Çınar: Genco Erkal ..

    Gerçi aynı duyguyu Genco Erkal’ı 2021’in Ağustos ayında, yine ENKA Sanat’ta fakat bu defa açıkhava tiyatrosunda, Selçuk Metin’in yapımcılığını ve de yönetmenliğini üstlendiği ‘Genco, Tiyatroya Adanmış Bir Yaşam’ belgeselinin hemen ardından da hissetmiştim. Belgeselin prömiyer akşamıydı ve gösterimin ardından Genco Erkal sahneye çıkmış, bu belgeselin çekimini mümkün kılan ENKA Sanat’a “İnsan hayattan daha ne bekleyebilir ki, bu benim için çok büyük bir armağan” demiş ve böylece de seyirciler yine aynı geçtiğimiz Çarşamba gecesi olduğu gibi bir çırpıda yerinden fırlamış, dakikalar boyunca kendisini ayakta alkışlamıştı.

    Dakikalarca Ayakta Alkışlanan Ulu Çınar: Genco Erkal ..

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     Çünkü sanırım böylesi kalpten hissederek ve de yaşayarak bir anlatan olmadıkça gündemimizden çıkıveriyor geçmiş, unutuluyor yaşanmışlıklar, hatırlanmıyor bir insanı neyin yaşamda tutabileceği veyahut gerçek aşkın insanı bir yolunu bulup nasıl besleyebileceği, mesafelerin yeri geldiğinde anlamını yitirebileceği, aynı göğün ve güneşin altında olmanın bile insana yaşam hevesi verebileceği…

    Dakikalarca Ayakta Alkışlanan Ulu Çınar: Genco Erkal ..

    İnsanın tutup bırakmamak istediği türden hisler bunlar.. Sonsuz kumları avuç içine sığdırmaya çalışmak gibi.. O anın biteceğini çok iyi bildiğin halde hiç bitmemesini inadına istemek gibi.. 

    Dakikalarca Ayakta Alkışlanan Ulu Çınar: Genco Erkal ..

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu oyun 10 yıldır defalarca sahnelenen ve her defasında da kapalı gişe oynayan bir müzikli gösteri belki ama inanın, insan her defasında izlerken daha sanki dün yazılmış da prömiyerini izliyormuş gibi hissediyor. Belki de zaten usta olmanın, daha doğrusu uzun yıllarını tiyatroya vermiş bir ustanın kendi uyarlayıp yönettiği bir oyuna tanık olmanın mükafatı tam da bu. 

    Kimbilir görse ne derdi Nazım Hikmet, Genco Erkal’a.. Ölümünün 54. Yıldönümü anısına tüm ustalığını konuşturarak böylesi değerli bir oyunla kendi dizelerini, o dizelerin ölümsüzlüğünü göstereceğini bilseydi insanlara, hem de sayısız defa..

    Tabi bu noktada Genco Erkal ile beraber senelerdir aynı sahneyi paylaşan ismin, Tülay Günal olduğunu unutmamak ve de bu iki isme piyano’da Yiğit Özatalay, viyolonsel’de ise Deniz Doğangün gibi önemli müzisyenlerin eşlik ettiğini de atlamamak gerekiyor. Sırf bu yüzden oyunun sonunda yer alan Timur Selçuk’un ‘Dostların Arasındayız’ adlı parçasını söylerken, sanatçıların sahnede kolkola yaptığı dansları, oradaki o güzel coşkunun verdiği huzuru unutmak istemiyorsunuz. Sonra da zaten eğer benim kadar etkilenmişseniz oyunun ertesi gününde sabah uyanırken kendinizi bu şarkının nakaratını (dostların arasındayız, güneşin sofrasındayız) mırıldanırken buluyorsunuz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dakikalarca Ayakta Alkışlanan Ulu Çınar: Genco Erkal ..

    Bilmiyorum izleyebilmiş miydiniz.. ENKA Sanat’ın yapım sponsorluğunu üstlendiği, Genco Erkal’ın kariyerine ve de kendisinin 60 yıllık sanat hayatına odaklanan, senaryosunu da yine kendisinin yazdığı ve bu nedenle de benzerine az rastlanır otobiyografik bir nitelik taşıyan İstiklal Caddesi’nde geçen ‘Genco’ belgeselini. Çünkü eğer izleyebilmişseniz, o zaman bugüne kadar 55 oyun yönetmiş, 80 oyunda oynamış, 9 oyun çevirmiş, 23 uyarlama yapmış ve 1 oyun yazmış Genco Erkal gibi bir sanatçının, bütünüyle tiyatroya adanmış yaşam öyküsünün sizi geçmişte bir yolculuğa çıkarmasına müsaade etmiş ve de o güzel tarihin bir parçası olmuş oluyorsunuz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dolayısıyla da İstiklal Caddesi’nde başlayan o belgeselin, kronolojik bir sırayı takip etmek yerine olaylar, zamanlar ve de mekanlar arası çağrışımlarla geçişli olarak ilerleyen kurgusu sayesinde Karaca Tiyatrosu, Ali Paşa Han, Arena Tiyatrosu, Küçük Sahne, Ses Tiyatrosu ve Kenter Tiyatrosu gibi Türk tiyatro tarihinde büyük yeri olan tiyatro sahnelerini Genco Erkal ile beraber ziyaret etme deneyimini yaşamış oluyorsunuz. Böylece de kendisinin 22 yaşında profesyonel sahneye ilk adım attığı, şu an restorasyon sürecinde olan Muammer Karaca Tiyatrosu’nda geçen anılarını, o tiyatronun bugünkü halinin önünde durarak anlatması o günlere daha da yaklaştırmış oluyor sizi. Çünkü İstiklal Caddesi’ni bir de çocukluk, gençlik ve de meslek hayatının çok büyük bir bölümünü burada geçiren bir ustanın perspektifi ile, anıları, hikayeleri ile, Genco Erkal ile gezebilme şansına erişmiş oluyorsunuz. Sonra da haliyle 10 yıldır kapalı gişe oynayan tek perdelik bu oyun daha da bir lezzetli geliyor size. İşte bu yüzden Genco Erkal’ın yeni yaşını oyununun hemen ardından aynı sahnenin önünde kocaman bir doğum günü pastasının mumlarını üflerken izlemek olağanüstü bir enstantaneydi bana göre.

    Dakikalarca Ayakta Alkışlanan Ulu Çınar: Genco Erkal ..

    Ama diğer bir yandan şunu da açıkça söylemem gerekiyor ki aydın bir Türk genci olarak görevimi yapmış gibi hissediyorum. Sırf bu belgesel ve de oyunun anlatmak istediklerini anlamaya çalışmış, hissetmiş ve de bu tanıklığı yaşamış olduğum için. O yüzden bu yazının size tek bir çağrısı olabilir o da bir sonraki gösterim tarihlerini kaçırmamak. O zaman ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. 

    Dakikalarca Ayakta Alkışlanan Ulu Çınar: Genco Erkal ..

    Not: Çarşamba akşamı davetli olduğum Genco Erkal’ın doğum gününde ENKA Sanat Direktörü Gül Mimaroğlu ile kısa bir sohbet etme imkanımız oldu. Bana ENKA Sanat’ın daimi sanatçısı olan Genco Erkal’ın ve de kurucusu olduğu Dostlar Tiyatrosu’nun birlikteliğinin 1996 yılına ‘Bir Takım Azizlikler’ oyununa dayandığını söyledi. Bu nedenle 30 yıla yaklaşan bu köklü birliktelik ile her yıl düzenli olarak Dostlar Tiyatrosu’nun çok sayıda oyununu (Merhaba, Yaşamaya Dair, Bir Delinin Hatıra Defteri, Oyun Sonu, Sivas, Güneşin Sofrasında) ENKA Sanat salonlarında binlerce izleyici ile buluşturmaya çalışıyorlarmış. Yapım sponsoru oldukları ‘Genco’ belgeselini ise Türk tiyatro arşivlerine ve özellikle de gelecek nesillere kalıcı bir eser bırakmak istedikleri için yapmışlar. Bu belgeselin yapım sürecinde Dostlar Tiyatrosu arşivindeki 2,500’den fazla fotoğraf, 20 oyun ve gösterinin video kaydı özenle taranmış. Dolayısıyla ortaya sadece usta bir tiyatrocunun kariyerini anlatan değil Türk tiyatrosunun önemli ve de büyük bir dönemini anı ve anekdotlarla aydınlatan da bir yapım çıkarmışlar. 

    Dakikalarca Ayakta Alkışlanan Ulu Çınar: Genco Erkal ..