hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Duygu Merzifonluoğlu Duygu Merzifonluoğlu

    Gelecek dediğiniz şey, sizinle şekillenecek

    27.09.2020 Pazar | 13:30Son Güncelleme:

    Herkes her zaman herkesin hakkında bir şeyler söyleyebilir. Bunu engelleyemezsiniz. Kontrol edemezsiniz. Tek kontrol edebildiğiniz şey kendi düşüncelerinizdir. O söylemlere karşı nasıl tepki verdiğinizdir. Sizin, hem kendiniz hem de birileri hakkındaki düşüncelerinizi nasıl yönettiğinizdir. Zor anlarınızda kendinize ve zor anlarında etrafınızdaki insanlara nasıl davranmış olduğunuzdur. Hangi anlarda hangi insanların yanında olmayı seçtiğiniz ve de bu seçimler sayesinde o insanların hayatında ne gibi değişimler yaratmış olduğunuzdur.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kendi kişisel yolculuğunuz ancak böyle şekillenir. Ancak böyle bilincinde olabilirsiniz kendinizin. Yolunuzun kimlerle, ne zaman, neden ve nasıl kesiştiğini anlamaya çalışarak. Ancak böyle çıkabilirsiniz işin içinden ve ancak böyle ileri gidebilirsiniz. Anladıktan sonra da, anladığınız kadarını henüz anlayamamış olanlarla paylaşarak.

    Gerisi bildiğiniz hikaye. Sonrasında zaman, her geçen gün aynı şu an olduğu gibi daha da hızlı bir biçimde akmaya devam eder ve siz de aynı hızla yaş almayı sürdürürsünüz. Gelecek dediğiniz şey, şimdiye dönüşmeye, dönüştükçe de sizi sadeleştirmeye başlar. Her sadeleşme etrafınızdaki tüm kalabalığı da yeniden düzenlemeniz gerektiğini hatırlatır size ve böylece de fazlalığı azaltmaya, azalttıkça da içeride daha da fazlalaşmaya başlarsınız. Kaçtığınız tüm insanların ve ortamların aslında o insanlar ve ortamlarla değil de, kendinizle bir alakası olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlarsınız. Ne zaman ki artık kaçmamaya başlarsınız, işte o andan itibaren de artık gerçekten özgür olduğunuz bir alana adım atarsınız.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sizde durum nasıl bilemiyorum, ancak ben şu son bir kaç ayıma baktığımda ve kendi kendime bir analiz yaptığımda mecburiyetlere bağlı olarak azalan bir sosyal hayatın yerine, hızla artan bir iç huzuru yaşadığımı görüyorum. Her ne kadar bir zamanlar sürekli içinde olduğum fiziksel aktivitelerin yerini sanal gerçekliğin alıyor oluşu başlarda düzen bozuyor gibi olmuş olsa da, bu konudaki düşüncem şu an daha farklı. Bugün, dışarda olanların dışarda kaldığı ve bu sayede de hep yapmak istediklerimi daha hızlı yapabildiğim bir evreye girdiğimi hissediyorum. O nedenle de artık ‘gelecek’ kelimesi zihnimde daha farklı bir biçimde konumlanıyor. Geçmiş olarak nitelendirdiğim bir gerçekliğin oldukça gerilerde kalmaya başladığını gördükçe, bir zamanlar ‘gelecekte bir gün’ olarak adlandırdığım zamanın aslında çoktan gelmiş olduğunu görüyorum.

    Evet belki bir takım sebepler, mecburiyetler ve gereklilikler yüzünden geleceğe daha hızlı uyumlandık bu süreçte, belki de zaten artık zamanı geldiği için böyle olması gerekiyordu.. Açıkçası doğru cevabı bilemiyorum, sadece artık olan olmuş olduğu için geriye yalnızca içine adım atmış olduğumuz geleceği şekillendirme evresinde olduğumuzu fark etmemiz gerektiğine inanıyorum ve öyle hareket ediyorum.

    Mart başından bu yana hayatımda yaşadıklarıma baktığımda, eğer bir yerden bir yere görünmez bir geçiş var ise, ben bu geçişi artık yapmış olduğumu düşünüyorum. Katıldığım pek çok sergi ve sosyal buluşma online, yaptığım pek çok alışveriş sadece internet sitelerinden, fiziksel olarak bir yerde bulunma zorunluluğum ortadan tamamen kalkmış, onun yerine gerçekten benim olmam gereken yerler kendini apaçık göstermiş durumda. Dolayısıyla artık zamanımı daha iyi ve verimli kullanıyorum. Hem fiziksel hem de sanal kimliklerimin birbiri ile uyumlu bir hale gelmesi için yani tam bir senkronizasyona ulaşabilmem için ifade biçimlerimin ve de iletişim becerilerimin her gün biraz daha geliştiğini görüyorum. Dolayısıyla da hayatımda olan bitenin okumasını geçmişe nazaran daha iyi yapabiliyorum.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu okumanın da bir teyiti olarak geçtiğimiz hafta şans eseri Artate Galerisi’nin kurucusu Zeynep Yüksel ile tanıştım. Yurt dışındaki yeni dönem galericiliğin nasıl olduğu konusunda biraz sohbet ettik. 2018’de Londra’da kurmuş olduğu galerisinin günümüz galericilik anlayışından biraz daha farklı bir şekilde kurgulanmış olduğunu anlattı bana. Kendisinin Londra’da yaşadığı dönemde, yakın olduğu sanat çevresine destek olma isteği ile online bir platform olarak galeriyi kurduğunu sonrasında ise daha çok sanatçıya ulaşabilmek amacıyla, galerinin eserler ve sanatçı üzerindeki baskısını ortadan kaldıran bir galeri haline geldiklerinden bahsetti. Bu sayede eserlerin daha ulaşılabilir olduğunu ve bu yeni sistemin de aslında şu an sanat piyasanın en ihtiyacı olan şey olduğunun altını çizdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Gelecek dediğiniz şey, sizinle şekillenecek

    Galerinin ilk virtual sergisi “The Future is Always in Flux” yani Türkçe olarak “gelecek her zaman akışkandır” adını taşıyor ve sergi, sürekli hareket halinde olan ve her an atılan adımlarla değişkenlik gösteren geleceğin, aslında bir yandan da son derece belirsiz olduğunu dolayısıyla da insanların daimi bir akış ve değişim içinde olduklarını bize hatırlatıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Gelecek dediğiniz şey, sizinle şekillenecek

    Gelecek dediğiniz şey, sizinle şekillenecek

    Sergide ise 6 kadın sanatçının resim ve baskıdan oluşan toplamda 16 eseri yer alıyor ve bu eserler de bu 6 sanatçının özellikle pandemi öncesi, pandemi süreci ve pandemi sonrası olmak üzere geçtiğimiz aylarda yaşadığımız 3 farklı dönemde yapmış oldukları eserlerinden oluşuyor. Öz farkındalık, duygular, insan hafızası ve ilişkiler gibi konuların zamanla nasıl değiştiğini irdeleyen bu 6 sanatçıdan ikisi ise başarılı genç Türk sanatçılar. Ege Subaşı, Londra’daki önemli galerilerden biri olan Delphian Gallery’nin açık çağrısına yakın zamanda kabul olmuş ve Belmin Pilevneli de ilk solo sergisini Londra’da Shipton Street Gallery’de gerçekleştirmiş bir sanatçı. Her ikisinin de İngiltere’de çeşitli galerilerde işleri bulunuyor. Bunun yanısıra ise sergide eserlerine rastlayacağınız diğer sanatçılar Alice Irwin, Stella Kapezanou, Charlotte Whiston, Elsa Akesson gibi isimler.

    Gelecek dediğiniz şey, sizinle şekillenecek

    Fikirlerin, inançların ve alışkanlıkların gerçekleşen olaylar karşısında sürekli bir değişim içinde olduğunu bize farklı bir dille anlatan bu serginin, ‘state’ ve ‘art’ kelimelerinin birleşiminden oluşan ve “sanat aracılığı ile kendini ifade etmek” olarak açıklanabilecek ‘Artate’ adını taşıyan bir galeri aracılığı ile tüm insanlarla buluşmasının açıkçası, içinde olduğumuz dönem içinde son derece ilham verici olduğunu düşünüyorum. Çünkü içine girdiğimiz yeni dönem, kendimizi öncekinden daha iyi ve daha farklı bir dille ifade etmemiz gereken bir dönem. Çünkü bizlerin de fikirleri, inançları ve alışkanlıkları aynı bu sergide anlatıldığı gibi geçtiğimiz ilkbahardan bu yana istesek de istemesek de değişmek zorunda kaldı. Dolayısıyla fark etmemiz gerekiyor ki artık “gelecekte şunu yapacağım” evresi gerilerde kaldı, onun yerine “gelecek başladı, evet şimdi ne yapmam gerekiyor?” evresine uyum vakti. Bu nedenle artık insanların ve olayların geleceğinizi nasıl etkileyeceğine siz karar vereceksiniz. Unutmayın gelecek siz nasıl istiyorsanız öyle şekillenecek ve onu da gücünün henüz farkına varılmadığı “şimdi” şekillendirecek.

    Sergiye 15 Ekim’e kadar galerinin kendi web sitesi üzerinden, eserler ve sanatçılar hakkında ayrıntılı bilgi alarak 7/24 olmak üzere dünyanın her yerinden erişebilirsiniz.