hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Duygu Merzifonluoğlu Duygu Merzifonluoğlu

    Kasım bitmeden mutlaka gezin, izleyin, dinleyin

    22.11.2021 Pazartesi | 11:52Son Güncelleme:

    Bu son günlerde ne düşünüyorsun derseniz;“Her insanın bir iyi bir de kötü yanı var.. Her insanda biraz aydınlık biraz da karanlık var.. Her insanın mutlaka bu yaşamın bir yerlerinde tutulamamış sözleri var.. Her insanın kalbinde nefessiz kalmış anları var.. Her insanın, altında zaman zaman ezildiği, yüzleşleşmekten kaçtığı gizli duyguları var.. Ve her insan kendini var ediş yolculuğunda bir zaman kendi eksikliğini tammış gibi göstermek istemiştir mutlaka ve sonra da doğru an kapıyı çalınca hiç ummadığı bir biçimde kendini değiştirip dönüştürme yolculuğuna çıkmıştır umarsızca..” derim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bir çok insan belki de bu nedenle her yeni günün sabahında o günü, yeni bir gün gibi başladığı halde bir önceki ile aynı gün gibi devam edeceğini bilerek kendini koyvermiyor boşluğa.. Belki zamanla ne kadar eksik verirse hayata, hayatın da ona bir o kadar eksik geldiğini fark ediyor. Belki kendi tutamadığı sözler kadar kendine verilen ama tutulamayan sözler de olduğunu anlıyor. Belki o nedenle kızmıyor artık başkalarına. Laf etmiyor karşısına ve ayağı her takıldığında taşa, dönüp bakmasını biliyor kendine yaptığı yanlışa. Sonra da çevirmeye başlıyor onu doğruya. Biniyor doğruluk kayığına ve bırakıyor kendini sonsuz bir akıntıya. Böyle ulaşıyor belki insan ulaşılması imkansız denilen kıyılara. Böyle aşıyor belki dalgaları, yarıp geçiyor okyanusları ve sonra da vakit gelince anlıyor anlaması çok zor olan tüm insanları..

    Açıkçası bu yılın Kasım’ında yaşam adına tanıklık ettiğim pek çok özel anım oldu. Pek çok katıldığım sanat sohbeti, sergi açılışı ve de gösteri oldu. Üzerine düşündüğüm metinler ve de pür dikkat dinlediğim sanatçı hikayeleri oldu. Dolayısıyla bu süre zarfında geçirdiğim sessiz ancak anlamlı olan tüm anlar beni bu düşüncelere sürükledi..

    O nedenle bu hafta size, tek bir sergi ve sanatçı anlatmak yerine ayın sonu yaklaşırken bana iyi gelen ve size de iyi geleceğini düşündüğüm bazı sergilerden, gitmeyi planladığım konser ve tiyatro oyunlarından bir seçki hazırladım.

    Kısacası bu hafta sizinle haftanın kültür ve sanat ajandasını paylaşıyorum:

    Tiyatro - Enka Sanat / “Baba”

    Enka Sanat’ın bu haftaki programında son dönemin dünya çapında en önemli oyunlarından biri olarak görülen oldukça iddialı bir tiyatro oyunu yer alıyor. Florian Zeller’in yazdığı, Serdar Biliş ile Philip Arditti’nin çevirdiği oyunun yönetmenliğini ise Tamer Can Erkan yapıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tek perdelik bu tiyatro oyununda ise Afife Tiyatro Ödüllerinde En iyi erkek oyuncu ödüllü Şerif Erol ve En iyi Kadın Oyuncu ödüllü Özlem Zeynep Dinsel gibi isimler yer alıyor.

    Bu oyunun son dönemde dünya çapında en önemli oyunlardan biri olarak görülmesinin ve de bir çok farklı ülkede sergilenmesinin nedeni ise tiyatro metninde açıklandığı şekliyle “seyircileri doğru ve yanlışın, gerçekte olan veya olamayanın, anıların ve travmaların karıştığı kaygan bir zeminde, gerçekliğin doğasına dair sorular ile baş başa bırakan bir hikaye” olmasından ileri geliyor.

    Demans hastası olan yaşlı bir adamın, kızı ve çevresindekilerin içinde bulunduğu durumu konu alan bu tiyatro oyunu 23 Kasım saat 20:30’da (yarın akşam) Enka Oditoryumunda tiyatro severler ile buluşacak.

    Konser - Borusan Müzik Evi / “Nova Muzak #32 Brom”

    Borusan Müzik Evi’nin Kasım için olan programında ise bu hafta 3 konser var. İlk konser bu Perşembe günü başlıyor. “Nova Muzak #32 Brom” adıyla lanse edilen konser Nova Muzak serisinin 32’ncisinde müzik severleri Brom ile bir araya getiriyor. 2008’de kurulan ve Dmitry Lapshin, Ivan Bursov, Felix Mikensky, Bogdan Ivlev’den oluşan Brom ise “Rus avangart caz / doğaçlama” müzik sahnesinin yeni kuşak en önemli isimlerinden biri olarak anılıyor. Üçlü olarak müzikal kariyerine başlayan bu topluluk kadrosunu genişleterek elektroniklerde ve tuşlu çalgılarda aralarına Felix Mikensky ismini de eklemişti. Geçtiğimiz yıl ise Japon trompet ustası Toshinori Kondo ile kayıtlar yapan Brom’un 25 Kasım Perşembe akşamı saat 21:00’de gerçekleştireceği konser ilk defa Borusan Müzik Evi Sahnesinde izleyicilerle buluşacak.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sergi - Pom Art Gallery & Design / “Sekanslar”

    Fotoğraf Sanatçısı Çerkes Karadağ’ın ardışık iki serginin ilki olan “Sekanslar” adını taşıyan sergisi ise sanatseverleri hayal dünyasını yitirme tehlikesi içindeki bireyi yeniden hayaller dünyasına bağlayan ve insanlığa yaşam ile çevre konularında daha farklı bir perspektif sunan bir alana davet ediyor.

    Bu serginin önemi ise yıllar içinde fotoğraf sanatçısı kimliği ile öne çıkan, aslında fotoğraf alanı ve fotoğraf kuramı ile bilinen Çerkes Karadağ’ın bu defa dışarıdan görünen yanı olan fotoğrafla değil de bugüne kadar belki de çok az insan ile paylaştığı ressam kimliği ile resmettiği resimlerinin sergilendiği bir sergi oluşundan kaynaklanıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kasım bitmeden mutlaka gezin, izleyin, dinleyin

    Düş yollarından renkli ve özgür kuşlara, masallarda dile getirilen aydınlık ruhun bir temsili olan mitolojik güneşten bir zamanlar Topkapı sarayında yaşayan cariyelerin İstanbul’u görebildikleri sınırlı gökyüzüne kadar bir çok önemli metaforu resimlerinde ince ince işleyen Karadağ’ın özgün resimlerinden oluşan bu serginin sona ermesinin ardından ise yine aynı galeride bu resimlerle örtüşen çağdaş sanat fotoğraflarından oluşan bir sergi daha olacak.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Aynı sanatçının iki farklı kimliğini birleştirmeyi ve gizli olan ile içeride saklananın dışarıdaki dünya ile buluşarak iç ve dış senkronizasyonunun sağlanması ile ilgili bize önemli bir mesaj da taşıyan serginin ise küratörlüğünü Yasemin Semercioğlu üstleniyor.

    “Sekanslar” adını taşıyan bu sergiyi Pom Art Gallery & Design’da 27 Kasım’a kadar ziyaret edebilirsiniz.

    Müze ziyareti - Rahmi M. Koç Müzesi / “Dünya Bebekleri Sergisi”

    Rahmi M. Koç’un kişisel koleksiyonundan 18’nci yy Napoliten bebekleri, 19’uncu yy Asya bebekleri ve kuklaları ile beraber 20’nci yüzyılın başına tarihlenen kıymetli porselen bebekleri, otomat bebekleri, santon bebekleri ve kuklaların bulunduğu bu sergi aslında sizleri yaklaşık 2200 adet bebekten oluşan çok özel bir seçki ile buluşturuyor.

    3 yıllık bir hazırlık sürecinin ardından Rahmi M. Koç Müzesi Restoratörü Serra Kanyak’ın küratörlüğüyle 18’nci yüzyılın ahşap bebeklerinden Anadolu’nun bez bebeklerine, Asya ve Afrika inanç bebeklerinden moda bebeklerine, korku bebeklerinden geleneksel dünya bebeklerine hatta uzakdoğu’nun ipek elbiseli festival bebeklerine kadar literatüre girmiş farklı bebek türlerinin hepsi bu sergi için bir araya toplanmış.

    Kasım bitmeden mutlaka gezin, izleyin, dinleyin

    Dolayısıyla müze içinde gezerken farklı coğrafyaların yerel halklarının geleneksel yöntemlerle elde ürettiği bebeklerden sanayi devrimiyle birlikte yerini büyük fabrikalarda porselen ve plastikten seri üretilen, daha ucuza mal edilen bebeklere kadar bebek endüstrisinin yıllar içindeki değişim ve dönüşümüne ilişkin kronolojik sırayı tüm çıplaklığı ile görebiliyorsunuz.

    Zen Pırlantanın serginin ana sponsoru olduğu “Dünya Bebekleri Sergisi”ni ise Pazartesi dışında her gün Rahmi M. Koç Müzesi’nde ziyaret edebilirsiniz.