hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Esra Öz Esra Öz

    Bilim haberlerini bilim insanları nasıl değerlendiriyor?

    03.07.2020 Cuma | 13:21Son Güncelleme:

    Son aylarda bilim haberciliği önem kazanmaya başladı. Pandemi süreci bilim haberciliğinin önemini hatırlattı. Ayrıca bilim üretmenin ne kadar değerli olduğu da anlaşıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bilim haberlerinin gün geçtikçe artması beraberinde yalan haberlerin sayısında da artışa neden oldu. 2 Şubat tarihinde Dünya Sağlık Örgütü, COVID-19 ile ilgili insanların ihtiyaç duyduklarında güvenilir kaynaklar ve güvenilir rehberler bulmasını zorlaştıran bilgi kirliliğiyle karşılaşmasını “İnfodemik” olarak adlandırdı. Bu süreçte de bilimsel okuryazarlık bilincinin oluşmasının ne kadar önemli olduğu da anlaşılmış oldu.

    Son aylarda bilim haberciliği önem kazanmaya başladı. Pandemi süreci bilim haberciliğinin önemini hatırlattı. Ayrıca bilim üretmenin ne kadar değerli olduğu da anlaşıldı.  

     Bilimsel çalışmalar, düşünüldüğü kadar kolay değil. Yani, bilimi üretenden bilimsel araştırmaları dinlememiz gerekiyor. Eğer gerçekten bilim konuşacaksak, üretenler anlatmalı. Bilimi üreten, makalede yazılmayan detayları da bilir. Sadece okuyarak bilim, sağlık ve teknoloji anlatılamaz.

    Bilim Sohbetleri’nde belki de ismini ilk kez duyacağınız, birbirinden değerli isimlerle tanışacaksınız.  

    Bilim insanları bilim haberleri için neler söylüyor?

    Cold Spring Harbor Laboratuvarı'ndan Dr. Semir Beyaz ile korona virüs hakkında merak edilenlerle  ilgili şunları söyledi: “Koronavirüs hakkında bilimsel gelişmeleri, gerçekleri ve yalanları ayırt etmek için  dikkatli olmak gerekiyor. Anektodları bir yerlerden okuyup, kendi nemalanacağı şekilde değiştirerek, insanlara anlatan bilimsel ahlaktan yoksun insanlar var. 3 tane doğru bilginin olduğu, 7 cümlenin yanlış olduğu toplamda 10 cümlelik bir bilgi bilimsel açıdan sıfır eder. Yalan yanlış açıklamalar 3 tane doğru bilgiyle süslendiği zaman onu bilimsel kılmaz. Bunu kim söylüyorsa söylesin, unvanına , çalıştığı hastaneye, okuluna, okuduğu yere bağlı kalmaksızın. Bunlar bilimin ahlak sisteminden ne yazık ki, nasibini  alamamış insanladır. O yüzden bunlara itibar etmemek lazım.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Teknolojiyi üretenler anlatabilir, bizler bu çalışmaları yaparken nasıl anlatacağımız üzerine de eğitim alıyoruz. Birçok kez farklı yerlerde yaptığımız çalışmayı anlatıyoruz” diyen Silikon Vadisi’nden Dr. Tutkun Şen, medikal robotik ve teknoloji alanındaki haberlerle ilgili olarak şunları söyledi: “Teknoloji haberlerinde gazeteciden haberin kaynağını belirtmesini beklerim. Eğer kaynağı belli değilse, şüphelenirim. Haberin kaynağına ulaştıktan sonra da makaleler yazılmış diye bakıyorum. Burada büyük iş gazetecilere düşüyor. Dataları alıp, sadeleştirerek halkın anlayacağı şekle dönüştürmeli.”

    CERN araştırma ekibinden Dr. Bora Akgün, Melekler ve Şeytanlar filminde anlatılan karşıt maddenin üretmenin gösterildiği gibi kolay olmadığını söyleyerek, “Bir bardak suyu çimleri sulamak için bir fıskiyeye doldurmaya benziyor. Suyun çoğu boşa gidiyor. Karşıt maddeyi üretmek için kullanacağınız enerji, karşıt maddeden elde edeceğiniz enerjiden çok çok daha fazla olduğu için, karşıt madde üretip bunu bir enerji kaynağı olarak kullanmak mümkün değil” şeklinde yorumda bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bilim haberlerini bilim insanları nasıl değerlendiriyor

    Massachusetts Teknoloji Enstitüsü  (MIT) Ekonomi Bölümü'nden Prof. Alp Şimşek, pandemi sürecinde merkez bankalarının müdahalelerinin yaptığı müdahalenin doğru olduğuna dikkat çekerek, sağlık sorununun tüm dünyada ekonomik krize neden olduğunu dile getirdi. Bilimsel çalışmaların önemine dikkat çeken Şimşek, aşının ya da ilacın bulunması ile bu krizin daha az zararla atlatılacağını söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Columbia Üniversitesi’nden Dr. Hasan Erbil Abacı, 3-boyutlu yazıcılar kullanılarak, yapay deri dokusu içerisine yerleştirilen kılcal damarlarla ilgili gelişmeleri anlatırken, insanların haberlerde yapılan çalışmaların deney aşamasındayken uygulanabileceğini düşünmelerinin hayal kırıklığına neden olabileceğini dile getirdi. Abacı, bilim haberlerinde abartı ve boş umuttan uzak durulması gerektiğini vurguladı.

    Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilgisayar ve Sistem Biyolojisi bölümünün kurucu Başkanı Prof. Dr. İvet Bahar, ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilmesinde inanarak ve severek yaparsanız, her şeyi yapabilirsiniz fikrinin oluştuğunu söyledi. Öğretim hayatı boyunca eğitime çok önem verdiğini dile getiren Bahar, Amerika’ya gittiğinde de bölümü kurarken ders vermeyi istediğini belirtti.

    Güney Carolina Tıp Fakültesi'nden Assist. Prof. Dr. Önder Albayram, “Türkiye’de bilim konuşuluyor, ancak çok konuşuluyor.  Konuşulduğu kadar biraz da yapılması lazım. Bu kadar yapılmayıp, bu kadar konuşuluyorsa bunda bir sıkıntı doğar. Bilimi anlatmak, insanlarla paylaşmak güzel ama bilimin mutfağı sıkıcı da olabilir. Kimse bunları anlatmıyor. Bilimi konuşmak iyi ancak, bilim üretmek konuşmak kadar önemli” dedi. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Colorado Üniversitesi'nden Assist. Prof. Dr. Kaan Aktürk, diyabet teknolojilerindeki son gelişmelerin, kaynak gösterilerek haber yapılması gerektiğini vurguladı. Bilim haberlerinde özellikle gelişmelerin gazeteciler tarafından çok iyi takip edilerek, toplumun son gelişmeler konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini söyleyen Aktürk, yurtdışındaki diyabet teknolojilerinin değerlendirilmesinde FDA ve CME onayı takip edilmesinin önemli olduğunu belirtti. 

    Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)’nden Dr. Kutay Deniz Atabay, “İnsanların bilimi konuşma isteğinin olması çok güzel ancak bunu doğru yapmak çok önemli. Bilim haberini okuyanda bıraktığı izlenim davranışsal bir çıktı oluşturuyor. Bilim haberi yapan kişinin, “Doğru şeyi söylüyor muyum?” kaygısıyla yapması gerekiyor. Bilim haberinde gazetecinin, haberde şunu çözdük, şu bitti gibi net ifadeler kullanmaması gerekiyor” diye önerilerde bulundu.

    “Bilim haberlerinde abartı, bilime olan güveni azaltır, umutları yıkar”

    Bilimsel çalışmalar, düşünüldüğü kadar kolay değil. Yani, bilimi üretenden bilimsel araştırmaları dinlememiz gerekiyor. Bilimi üreten, makalede yazılmayan detayları da bilir. Objektif, eleştirel ve şüpheci bakış açısıyla bilim haberleri yapılmalı.  Sosyal medyanın yanlış bilim ve sağlık içerikleriyle dolu. Bazı insanlar kendi menfaatleri doğrultusunda içerikler hazırlıyor. Bu anlamda da bilinçli uzman ve etik gazetecilere ihtiyaç gün geçtikçe artıyor.

    Bilim ve sağlık haberlerinde abartmak ve boş umut vermekten kaçınmak gerekiyor.  Kanıta dayalı tıbba göre, haber hazırlanmalı. Hiçbir bilimsel dayanağı olmadan, isimlerinin önündeki sadece “doktor” unvanıyla televizyonda konuşan bazı isimlerin toplumu ne kadar yanılttıkları görüldü. Sağlık haberlerinin doğruluğu teyit edilmeden inanmamak gerekiyor.  Bilim haberlerinde abartı, bilime olan güveni azaltır, umutları da yıkar. İnsanları paniğe sevk etmeden haber verilmeli. Aslında pandemi döneminde bilim haberciliğinde tam bir kaos yaşanıyor.