hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Esra Öz Esra Öz

    Diyabette yeni yapay pankreas ile yeni hayatlar

    20.01.2020 Pazartesi | 12:11Son Güncelleme:

    Yapay pankreas ile diyabet hastalarının hayatı değişti. Tip 1 diyabet tedavisinde teknolojinin faydası ile yenilikler devam ediyor. 2017 yılındaki ilk nesil yapay pankreastan sonra ikinci nesil yapay pankreas bu hafta Amerika’da kullanılmaya başladı. İkinci nesil sistemler sayesinde hastanın artık parmaktan kan şekeri ölçümü yapması gerekmiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diyabet hastalarının hayatını kolaylaştıran ve yüksek teknoloji ile modern tıbbi bir araya getiren bu cihazlar nedir ve nasıl çalışıyor? Amerika’da en çok yapay pankreas kullanan hastaların takip edildiği Colorado Üniversitesi Barbara Davis Diyabet Merkezinde görev yapan Dr. Halis Kaan Aktürk ile konuştum.

    Yapay pankreas nasıl çalışıyor?

    Akıllı bir insülin pompası ile sürekli glikoz ölçüm sisteminin iletişim halinde olarak, hastaya insülin vermesi ve kan şekerinin glikoz sensöründen gelen bilgiyle ayarlanmasıdır. Biz bu sistemlere hibrit kapalı halka diyoruz, daha çok basında ve halk arasında “yapay pankreas” olarak adlandırılıyor.

    Tip 1 diyabetli hastalar sürekli insülin kullanmak zorundalar, bunu ya enjeksiyon yolu ile iğnelerle ya da içine insülin konulan insülin pompaları ile yapıyorlar. Ayrıca her 5 dakikada bir kan şekerini ölçen cilt altına takılan glikoz sensörleri ile kan şekerlerini takip ediyorlar.

    Bu glikoz sensörleri hastanın akıllı telefonu ile iletişim halinde ve sürekli tüm verileri telefona gönderiyor. Hasta kan şekeri yükseldiğinde ya da düştüğünde bir uyarı veriyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu sistemler, kan şekeri düştüğünde ya da düşeceğinin tahmin edildiğinde insülini otomatik olarak azaltıyor ya da tamamen durduruyor. Kan şekeri normale dönünce tekrar insülin vermeye başlıyor. Kan şekeri arttığında ise, insülin dozunu artırarak kan şekerini kontrol etmeye yardımcı oluyor.

    Neden bu sistemlere hibrit kapalı halka deniyor?

    Çünkü bu sistemler şu anda hibrit yani tam otomatik değil. Hasta hala her yediği öğün için insülin almak zorunda. Fakat bu sistemler az ya da fazla verilen insülini ayarlıyor. Önümüzdeki yıllarda tam otomatik sistemlerde öğünler için insülin vermek zorunda da kalmayacaklar.

    Kapalı halka terimi de bu iki sistemin iletişimini temsil ediyor.

    Dünyada en fazla sayıda yapay pankreas uygulaması yapılan bir merkezde, ilk nesil yapay pankreas deneyimleriniz nelerdir?

    2017 yılından bu yana merkezimizde yaklaşık olarak 900 erişkin ve çocuk hasta ilk nesil sistemi kullanıyor. Bu sayı yıl sonuna kadar, yeni çıkan sistemle birlikte toplam bin 500 kullanıcı sayısına ulaşacak. Tabii ki beklentiler çok fazla. Bu sistemlerin diyabetik bireylerin yaşamını çok kolaylaştırdığını ancak tamamen otomatik sistemler olmadığını iyi bilmek gerekiyor. Bu yeni sistemlerle birlikte ciddi hipoglisemi yani hastanın kan şekerinin çok ciddi şekilde düşmesi artık neredeyse tarih oldu. Bunun yanı sıra, hala hastanın yapması gereken şeyler olduğunu da unutmamak gerekiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İkinci nesil yapay pankreasın ilk nesilden farkı ne ve bundan sonraki sistemler nasıl olacak?

    İkinci nesil sistemlerde hastanın artık parmaktan kan şekeri ölçümü yapması gerekmiyor. Kan şekerini düzenleme algoritmaları her modelde daha da geliştiriliyor. Daha farklı modellerde yine 2020 ve 2021’de çıkacak. Diğer nesil sistemler de daha gelişmiş bir algoritmaya sahip olacak. Her öğünle birlikte verilen insülin desteği daha fazla olurken, glikoz sensörleri hem küçülecek hem de daha doğru ölçer hale gelecek. Ayrıca uyku ve egzersiz modu ile kan şekerini bireyin hayatına göre ayarlayabiliyor.