hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Esra Öz Esra Öz

    Diyet yapmadan önce aklınızda bulunsun!

    10.08.2018 Cuma | 13:30Son Güncelleme:

    Yaz mevsiminde diyetler en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Zayıflamayı hedefleyenler, başkalarının uyguladığı diyet programlarını büyük bir iştahla takip ediyor. Kendisi için doğru olup olmadığına bakmadan uyguluyor. Peki bu diyetler sizi nasıl etkiliyor?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Günümüzde zayıf olmak güzellik olarak kabul edildiğinden, bu hedefe ulaşmak için bilinçsizce yapılan diyetler nedeniyle zarar gören birçok insan, sağlığına tekrar kavuşmak için tedavi görmek durumunda kalabiliyor. Televizyonlarda, gazetelerde ve sıklıkla da sosyal medyada zayıflama yöntemleri ilgi çekiyor. Bu durum da insanların umutlarıyla oynanıp sağlıklarından olmasına neden olabiliyor. Her gün bir yenisini duyduğunuz diyetlerle ilgili bilgi veren Uzman Diyetisyen Banu Salman, hatalı diyetlerden korunma yollarını anlattı.

    Hatalı diyet nedir?

    Sağlıklı beslenme ve hastalıklarda tedavi için gerekli diyet ilkelerine uymayan beslenme şekilleridir. Bu diyetleri genellikle diyetisyen olmayan kişiler, gazete, dergi, TV ya da sosyal medyadan dile getirir. Tabii diyetisyenler tarafından yapılan hatalı uygulamalarla da karşılaşıyoruz.

    Hatalı diyet uygulamaları nelerdir?

    Kişiye özel olmayan beslenme programları, kısa sürede hızlı kilo kaybını sağlayan çok düşük enerjili diyetler ve genellikle de şok diyetler hatalı diyet uygulamalarıdır. Tek tip besine dayalı diyetler, karbonhidrat - protein - yağ ayırma diyetleri de bunlar arasında yer alır. Akupunktur ile birlikte yapılan açlık diyetleri, diüretik (İdrar söktürücü) etki yapan ilaçlar, otlar, çaylar ve saunalar, zayıflattığı öne sürülen ve pek çok yan etkileri olan ilaçlar da hatalı diyet örnekleridir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ketojenik diyet nedir ve zararı varmıdır?

    Düşük karbonhidratlı diyetler ya da karbonhidrat alımının günde 20 gramdan az olduğu durumlar, ketojenik diyetler olarak adlandırılır. Bu beslenme şekli sonucunda vücutta keton cisimleri oluşur. Ketonlar, karaciğer tarafından beyin için alternatif bir enerji kaynağı olarak üretilir. Bu tip diyetler açlık sırasında karbonhidratlar yerine yağların yakılması için vücudu uyarır keton cisimlerinin kanda artmasını sağlar. Ayrıca kanın PH’sının düşmesine, ilerleyen süreçte ise ketoasidoza bağlı kan basıncında aşırı düşme, şok ve bilinç̧ kaybı gibi olumsuz durumlara neden olabilir. Çalışmalar, iştah kontrolü̈ ya da metabolik avantajlar yönünden yüksek protein düşük karbonhidratlı diyetlerin (ketojenik diyetler) yüksek protein-orta derece karbonhidratlı diyetlere göre bir üstünlüğünün olmadığı belirtiliyor.

    Çok düşük kalorili ketojenik diyetler ve açlık diyetleri ise ölüm riski taşıyor. Ketojenik diyetlerin yaratabileceği sağlık sorunları arasında osteoporoz riski, sıvı ve elektolit dengesinde bozukluk buna bağlı olarak kanda kalsiyum ve sodyum artışı görülebiliyor. Hiperürisemi, hiperlipidemi, hiperkolesterolemi, kardiak aritmiler ve ölüm riski taşıyan bu durumlar hayatı tehdit ediyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diyet yapmadan önce aklınızda bulunsun

    Ketojenik diyet haricinde başka hatalı diyetler de var mı?

    Bilinçsizce yapılan bu sağlıksız diyetler içinde ketojenik diyetin yanı sıra Beverly Hills Diyeti, Zone Diyeti, Montignac Diyeti, Paleo Diyeti, Dukan Diyeti de sıralanabilir. Bu diyetlerdeki gibi tek tip gıdaya yönelik beslenme gün boyu bir veya birkaç besin çeşidini içeren, genellikle karbonhidrat oranı düşük, protein oranı yüksek ve yağ içermeyen diyetlerdir. Bu diyetler, pek çok vitamin (B6 ve B12 gibi) ile kalsiyum, çinko, demir, magnezyum ve fosfor gibi mineraller yönünden yetersizdir.

    Yüksek proteinli diyetlerin zararları nelerdir?

    Yüksek proteinli diyetlerin içeriğinde toplam yağ, doymuş̧ yağ ve kolesterol miktarları da yüksektir. Elzem besin ögelerini sağlayan besinlerin kısıtlanması ve bazı vitamin-mineralle gereksinimlerinin karşılanamaması söz konusu olur. Bunun sonucunda karaciğer ve böbrek sorunları oluşabilir. Sıvı kaybı ve ketozis nedeniyle dehidratasyon (susuzluk) görülebilir. Enerji yetersizliği nedeni ile malnütrisyon (yetersiz beslenme) da sıkça görülen bir durumdur. Besin ögesi yetersizliği nedeniyle saç dökülmesi, gibi durumlar yaşanabileceği gibi, posa ve fitokimyasal yetersizliği nedeniyle de olası uzun dönem sağlık sorunları yaşanabilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bilimsel çalışmalar ne diyor?

    Yüksek protein diyetinde sekiz bilimsel çalışmada, ortalama ağırlık kaybı 6.3 kilogramken bu kayıp standart diyette 5 kg’dır. Çalışmaların yarısı yüksek proteinli diyetle daha fazla ağırlık kaybı sağlamasına rağmen uzun süreli çalışmaların dörtte üçü ağırlık kaybında istatistiksel olarak bir fark göstermemiştir. Bu sistematik derleme yüksek proteinli diyetlerin uzun dönem etkilerinin tutarlı ve net olmadığını göstermiştir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu konuda yapılan çalışmalar en uzun 12 aylık süreci değerlendirmiştir. Daha uzun dönemde vücut ağırlığı ve bileşimini değerlendiren kontrollü müdahale çalışmalarının yapılmasına ihtiyaç duyulmamıştır. Araştırmalar doğrultusunda bu tür hızlı ağırlık kaybettiren ancak uzun dönemde olası riskleri henüz net olarak açıklanamayan diyetler yerine, dengeli bir diyet programı ile zayıflamak daha güvenilir görünmektedir.

    Çok düşük karbonhidratlı diyetlerin ruh hali ve bilişsel fonksiyonlar üzerinde uzun dönem etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada, yüksek proteinli diyetle daha kötü, mutsuz bir ruh hali gözlenmiştir.

    Ne yapılmalı?

    Hatalı zayıflama programlarının hemen hemen hepsi düşük enerji içermektedir. Bu nedenle adı ne olursa olsun bu programlarla doğal olarak hızlı bir vücut ağırlığı kaybı oluşacaktır. Hızlı kilo vermek çok cazip görülebilir ancak oldukça önemli sakıncalarının olduğu da bilinmelidir.
    Önemli olan kilo kaybetmekten ziyade kaybedilen kiloların korunmasıdır. Ne kadar çok yiyerek kilo verirsek o kadar çok yiyerek kilolarımızı koruruz. Bu nedenle amaç̧ ideal kiloya hızlıca inmek yerine, mümkün olduğu kadar yüksek enerji alımı ile verebildiğimiz kadar kilo verip, o kiloyu korumak olmalıdır.

    Bu diyetlerin sakıncaları şu şekilde sıralanabilir:

    1- Hızlı verilen kilolar hızlı bir şekilde fazlasıyla geri alınır.
    2- Hızlı verilen kiloların çoğu kas kütlesidir. Aslında yağ kütlesinin kaybı önemli ve esastır.
    3- Vücudumuzun mutlaka alması gereken minimum bir enerji vardır. Bu enerjiyi almalıyız ki vücut metabolizmasının işleyişi aksamasın.