Enerji için satılan besin takviyelerinde zararlı hormonlar tespit edildi. Geçen hafta Amerikan basınında yer alan ve Reuters haber ajansına konu olan bir araştırmaya göre Amerika’daki enerji için satılan besin takviyelerinde bazı yasaklı hormonlara rastlandı. Habere konu olan çalışma, saygın bilim dergisi Mayo Clinic Proceedings sayfalarında yayınlandı. Bu çalışmanın detaylarını öğrenmek için araştırmacısı, Colorado Üniversitesi öğretim üyesi, Barbara Davis Diyabet merkezinden Dr. Halis Kaan Aktürk ile konuştum.
Bu çalışmayı yapmaktaki amacınız neydi?
Amerika’da besin takviyeleri çok yaygın ve hastalar birçok besin takviyesi kullanıyor. Bazı hastalardaki anormal tahlil sonuçlarının kullandıkları bazı besin takviyelerinden kaynaklandığını düşündüm. Özellikle bazı hormon testlerindeki anormal sonuçlar beni bu çalışmayı yapmaya yönlendirdi.
Çalışmayı kısaca anlatır mısınız?
Amerika’da enerjiyi artırmak için ya da yorgunluğu gidermek için en çok satılan 12 besin takviyesini bağımsız ve deneyimli bir laboratuvarda inceledik. Bu besin takviyelerinde herhangi bir hormon olup olmadığına baktık. Çalışma sonucunda tüm besin takviyelerinde değişik miktarlarda tiroit hormonlarına rastlandı. Birçoğunda ise bazı böbrek üstü bezi hormonlarına rastlandı. Her bir kapsülde farklı miktarlarda hormonlar bulundu. Tabii ki tüm hormon ilaçlarının sadece reçeteyle satılması gerekiyor ve bu hormonlar besin takviyelerinin içindekiler listesinde doğal olarak yer almıyor.
Bu çalışmanın önemi nedir ve neden basında geniş yankı buldu?
Bu çalışma ile hastaların doğal, bitkisel, organik olarak satılan ve hastalar tarafından hiçbir zararı olmadığı düşünülen besin takviyelerinin içinde yasaklı hormonlar tespit edildi. Bu hormonlar tahlil sonuçlarını potansiyel olarak etkileyebilir ve hastalara yanlış teşhis konulmasına neden olabilir. Dışarıdan alınan hormonlar insan vücudundaki hormon mekanizmasını bozarak normal hormon üretimini azaltabilir ya da durdurabilir. Örneğin tiroit hormonunun fazlalığında saç dökülmesi, kilo kaybı, sinirlilik gibi bazı şikayetlerin yanı sıra kemik erimesi ve kalpte ritim bozukluğu gibi daha önemli sorunlara yol açabilir. Kortizon türevi böbreküstü bezlerinden salgılanan hormonların alınması halinde sivilce, adet düzensizliği, kilo alma, depresyon gibi bazı sorunlara yol açabildiği gibi hayati tehlike doğabilecek böbrek üstü bezi yetmezliği gibi daha ciddi sonuçlar da doğurabilir.
Hastalara tavsiyeleriniz nelerdir?
Kapsüle girmiş her şeyden kuşku duysunlar. Doğal, bitkisel diye adlandırılan besin takviyeleri zararlı olabilir. Tüm besin takviyelerini mutlaka doktor kontrolünde kullansınlar. İnternetten kendi hissettikleri bazı şikayetlerine çözüm olarak düşündükleri besin takviyelerinden uzak durmalılar. Yorgunluk gibi çok yaygın ve sübjektif bir sorunun altında daha ciddi bir hastalık yatabilir.
Maalesef endokrinoloji ve hormonlar günümüzde çok fazla istismar edilir hale geldi. Hastaların şikayetlerini her zaman hormonal bir nedene bağlamak yerine altta yatan sorunu iyi araştırmak gerekir. Örneğin toplumda çok yaygın görülen tiroid hastalıkları nedeniyle hastaların birçok şikayeti tiroide bağlanıyor maalesef altta yatan uyku apnesi, depresyon, fibromiyalji, anemi gibi bazı hastalıklar atlanabiliyor.
Eğer hormon tahlilleri normalse hastalara tavsiyem alternatif tedavi yöntemleri aramaktansa şikayetlerinin belki de hormon kaynaklı olmadığını düşünerek başka bir neden aramak daha mantıklı olacaktır.
Enerji için satılan besin takviyelerinde zararlı hormonlar tespit edildi. Geçen hafta Amerikan basınında yer alan ve Reuters haber ajansına konu olan bir araştırmaya göre Amerika’daki enerji için satılan besin takviyelerinde bazı yasaklı hormonlara rastlandı. Habere konu olan çalışma, saygın bilim dergisi Mayo Clinic Proceedings sayfalarında yayınlandı. Bu çalışmanın detaylarını öğrenmek için araştırmacısı, Colorado Üniversitesi öğretim üyesi, Barbara Davis Diyabet merkezinden Dr. Halis Kaan Aktürk ile konuştum.
Bu çalışmayı yapmaktaki amacınız neydi?
Amerika’da besin takviyeleri çok yaygın ve hastalar birçok besin takviyesi kullanıyor. Bazı hastalardaki anormal tahlil sonuçlarının kullandıkları bazı besin takviyelerinden kaynaklandığını düşündüm. Özellikle bazı hormon testlerindeki anormal sonuçlar beni bu çalışmayı yapmaya yönlendirdi.
Çalışmayı kısaca anlatır mısınız?
Amerika’da enerjiyi artırmak için ya da yorgunluğu gidermek için en çok satılan 12 besin takviyesini bağımsız ve deneyimli bir laboratuvarda inceledik. Bu besin takviyelerinde herhangi bir hormon olup olmadığına baktık. Çalışma sonucunda tüm besin takviyelerinde değişik miktarlarda tiroit hormonlarına rastlandı. Birçoğunda ise bazı böbrek üstü bezi hormonlarına rastlandı. Her bir kapsülde farklı miktarlarda hormonlar bulundu. Tabii ki tüm hormon ilaçlarının sadece reçeteyle satılması gerekiyor ve bu hormonlar besin takviyelerinin içindekiler listesinde doğal olarak yer almıyor.
Bu çalışmanın önemi nedir ve neden basında geniş yankı buldu?
Bu çalışma ile hastaların doğal, bitkisel, organik olarak satılan ve hastalar tarafından hiçbir zararı olmadığı düşünülen besin takviyelerinin içinde yasaklı hormonlar tespit edildi. Bu hormonlar tahlil sonuçlarını potansiyel olarak etkileyebilir ve hastalara yanlış teşhis konulmasına neden olabilir. Dışarıdan alınan hormonlar insan vücudundaki hormon mekanizmasını bozarak normal hormon üretimini azaltabilir ya da durdurabilir. Örneğin tiroit hormonunun fazlalığında saç dökülmesi, kilo kaybı, sinirlilik gibi bazı şikayetlerin yanı sıra kemik erimesi ve kalpte ritim bozukluğu gibi daha önemli sorunlara yol açabilir. Kortizon türevi böbreküstü bezlerinden salgılanan hormonların alınması halinde sivilce, adet düzensizliği, kilo alma, depresyon gibi bazı sorunlara yol açabildiği gibi hayati tehlike doğabilecek böbrek üstü bezi yetmezliği gibi daha ciddi sonuçlar da doğurabilir.
Hastalara tavsiyeleriniz nelerdir?
Kapsüle girmiş her şeyden kuşku duysunlar. Doğal, bitkisel diye adlandırılan besin takviyeleri zararlı olabilir. Tüm besin takviyelerini mutlaka doktor kontrolünde kullansınlar. İnternetten kendi hissettikleri bazı şikayetlerine çözüm olarak düşündükleri besin takviyelerinden uzak durmalılar. Yorgunluk gibi çok yaygın ve sübjektif bir sorunun altında daha ciddi bir hastalık yatabilir.
Maalesef endokrinoloji ve hormonlar günümüzde çok fazla istismar edilir hale geldi. Hastaların şikayetlerini her zaman hormonal bir nedene bağlamak yerine altta yatan sorunu iyi araştırmak gerekir. Örneğin toplumda çok yaygın görülen tiroid hastalıkları nedeniyle hastaların birçok şikayeti tiroide bağlanıyor maalesef altta yatan uyku apnesi, depresyon, fibromiyalji, anemi gibi bazı hastalıklar atlanabiliyor.
Eğer hormon tahlilleri normalse hastalara tavsiyem alternatif tedavi yöntemleri aramaktansa şikayetlerinin belki de hormon kaynaklı olmadığını düşünerek başka bir neden aramak daha mantıklı olacaktır.