Canlı Yayın
Esra Öz
Başarılı olmanın sırrı sanki, çalışırken eğlenmek ve biraz da şans faktörünün etkisinden oluşuyor diyebiliriz.
Şans diye bir şey gerçekten var mı?
Profesör Richard Wiseman anlaşılması güç şans faktörünü, şanslı ve şanssız kişilerin gerçek inanç ve tecrübeleri aracılığıyla araştırarak yazdığı Şans Faktörü kitabında belli düşünce kalıplarının şanslı olmadaki etkisini gösteriyor. Araştırmanın sonuçları şansa yeni ve radikal bir bakış açısı kazandırdı: Birçok durumda kendi şansımızı kendimiz yaratırız. Yani eğer şanssız olduğunuzu düşünüyorsanız belki de bu, şanssız olduğunuza inanmanızın bir sonucudur.
Rekabet kimle olmalı?
Konuştuğum isimler rekabet konusuna geldiklerinde genellikle kendileriyle rekabet ettiklerini dile getiriyorlar. Yani çevremizdeki emek ve enerji sömürüsünde bulunanları görmemek, duymamak ve onlarla yarışmamak gerekiyor. İnsanın en önemli yarışı kendisiyle olmalı. Bu sene neleri başardıysak, seneye bunların üzerine yeni başarılar eklemeliyiz.
Kimlerle birlikte yol almalıyız?
Röportajlarımın bir tanesinde şöyle bir cümle geçmişti: “Her kuş kendi cinsiyle uçar. Kartallar kartalla, kargalar kargayla.''
O kadar doğru ki, düşünsenize siz kartalsınız karga sürüleri ile ne işiniz olur. Onun için herkesin kendi cinsinde olanlarla iletişim halinde olması vizyonunu genişletmesini sağlayacak.
En kıymetli varlığımız nedir?
Zamanın ne kadar kıymetli olduğu da üzerinde durulan başka bir konu oldu. Yani zamanımızı neye ve kime harcadığımız aslında hayatımızın yönünü belirliyor. Kendimizi yoracağımız konular, duygularımızı daha iyi yönetebilmekle hayatımızın rotasını değiştirebiliyor.
Dünya çapında başarılara imza atmanın sırları neler?
Elon Musk kimileri tarafından çok seviliyor kimileri tarafından ise, nefret ediliyor. Burada yine duyguları dışarı atıp rasyonel bir şekilde düşündüğümüzde, onun çalışma prensiplerine şöyle bir göz atmakta fayda var.
Kısaca hangi şirketlerin sahibi olduğuna yakından bir bakalım:
Dünyanın en büyük 10 şirketinden biri olan Tesla,
Güneş enerjisiyle yaşayan şehirler kurmayı hedefleyen SolarCity,
Dünyanın en büyük internet sağlayıcısı olmak üzere yörüngeye 950 uydu göndermiş Starlink,
Şehirlerin altında oluşturulacak kapsül trenlerle uçaklardan 3 kat hızlı ulaşım sağlamayı amaçlayan Hyperloop,
Ulaşım ağları ve taşımacılık sistemi geliştirmek için şehirlerin altına tüneller kazmaya başlayan The Boring Company,
Mars’ı kolonileştirmeyi hedefleyen SpaceX,
Dünyanın en gelişmiş yapay zekalarından birini üreten OpenAI,
İnsan beynini makinelere bağlamanın yollarını arayan Neurolink,
Enerjisini kendi üretebilen Gigafactory
Elon Musk bir konuşmasında diyor ki; “Bir projeden asla vazgeçmem çünkü ölmüş ya da tamamen tükenmiş olmam gerek.”
Mükemmel çalışma haftası dediği uygulama hakkında Musk şunları söylüyor: “Çok fazla çalışın. Haftada en az 80 veya 100 saat çalışın. Böylece başarı oranınızı geliştirin. Diğer insanlar haftada 40 saat çalışıyorsa bile onların 1 senede yaptığı şeyi siz 4 ayda yapacaksınız.”
Çalışmanın dışında çılgın projelerini yapmasıyla ilgili ise şu önerilerini ekleyebiliriz:
“Eğer bir şeyler sizin için önemliyse, oranlar yapmamanızı öneriyorsa bile siz yapmaya devam edin.”
“Risk almakla ilgili muazzam önyargılar var. Herkes kendini kurtarmaya çalışıyor.”
“Bir şirket yaratmak, kek yapmak gibidir. Bütün malzemelere gerekli oranda sahip olmanız gerekir.”
“Başarısız olmak da seçeneklerimizden biri. Başarısız olmadıysanız henüz yeterince yenilikçi değilsiniz.”
“Bence en iyi tavsiye: Her zaman bir şeyleri nasıl daha iyi yapabileceğinizi düşününün ve kendinizi sorgulayın.”
Her hafta Linkedin adresimden kariyer sırlarını paylaşıyorum, bu röportajlar yorulduğunuzda nefes almanızı, geleceğe dair yeni bir kapı açmanızı sağlayacak.
Başarılı olmanın sırrı sanki, çalışırken eğlenmek ve biraz da şans faktörünün etkisinden oluşuyor diyebiliriz.
Şans diye bir şey gerçekten var mı?
Profesör Richard Wiseman anlaşılması güç şans faktörünü, şanslı ve şanssız kişilerin gerçek inanç ve tecrübeleri aracılığıyla araştırarak yazdığı Şans Faktörü kitabında belli düşünce kalıplarının şanslı olmadaki etkisini gösteriyor. Araştırmanın sonuçları şansa yeni ve radikal bir bakış açısı kazandırdı: Birçok durumda kendi şansımızı kendimiz yaratırız. Yani eğer şanssız olduğunuzu düşünüyorsanız belki de bu, şanssız olduğunuza inanmanızın bir sonucudur.
Rekabet kimle olmalı?
Konuştuğum isimler rekabet konusuna geldiklerinde genellikle kendileriyle rekabet ettiklerini dile getiriyorlar. Yani çevremizdeki emek ve enerji sömürüsünde bulunanları görmemek, duymamak ve onlarla yarışmamak gerekiyor. İnsanın en önemli yarışı kendisiyle olmalı. Bu sene neleri başardıysak, seneye bunların üzerine yeni başarılar eklemeliyiz.
Kimlerle birlikte yol almalıyız?
Röportajlarımın bir tanesinde şöyle bir cümle geçmişti: “Her kuş kendi cinsiyle uçar. Kartallar kartalla, kargalar kargayla.''
O kadar doğru ki, düşünsenize siz kartalsınız karga sürüleri ile ne işiniz olur. Onun için herkesin kendi cinsinde olanlarla iletişim halinde olması vizyonunu genişletmesini sağlayacak.
En kıymetli varlığımız nedir?
Zamanın ne kadar kıymetli olduğu da üzerinde durulan başka bir konu oldu. Yani zamanımızı neye ve kime harcadığımız aslında hayatımızın yönünü belirliyor. Kendimizi yoracağımız konular, duygularımızı daha iyi yönetebilmekle hayatımızın rotasını değiştirebiliyor.
Dünya çapında başarılara imza atmanın sırları neler?
Elon Musk kimileri tarafından çok seviliyor kimileri tarafından ise, nefret ediliyor. Burada yine duyguları dışarı atıp rasyonel bir şekilde düşündüğümüzde, onun çalışma prensiplerine şöyle bir göz atmakta fayda var.
Kısaca hangi şirketlerin sahibi olduğuna yakından bir bakalım:
Dünyanın en büyük 10 şirketinden biri olan Tesla,
Güneş enerjisiyle yaşayan şehirler kurmayı hedefleyen SolarCity,
Dünyanın en büyük internet sağlayıcısı olmak üzere yörüngeye 950 uydu göndermiş Starlink,
Şehirlerin altında oluşturulacak kapsül trenlerle uçaklardan 3 kat hızlı ulaşım sağlamayı amaçlayan Hyperloop,
Ulaşım ağları ve taşımacılık sistemi geliştirmek için şehirlerin altına tüneller kazmaya başlayan The Boring Company,
Mars’ı kolonileştirmeyi hedefleyen SpaceX,
Dünyanın en gelişmiş yapay zekalarından birini üreten OpenAI,
İnsan beynini makinelere bağlamanın yollarını arayan Neurolink,
Enerjisini kendi üretebilen Gigafactory
Elon Musk bir konuşmasında diyor ki; “Bir projeden asla vazgeçmem çünkü ölmüş ya da tamamen tükenmiş olmam gerek.”
Mükemmel çalışma haftası dediği uygulama hakkında Musk şunları söylüyor: “Çok fazla çalışın. Haftada en az 80 veya 100 saat çalışın. Böylece başarı oranınızı geliştirin. Diğer insanlar haftada 40 saat çalışıyorsa bile onların 1 senede yaptığı şeyi siz 4 ayda yapacaksınız.”
Çalışmanın dışında çılgın projelerini yapmasıyla ilgili ise şu önerilerini ekleyebiliriz:
“Eğer bir şeyler sizin için önemliyse, oranlar yapmamanızı öneriyorsa bile siz yapmaya devam edin.”
“Risk almakla ilgili muazzam önyargılar var. Herkes kendini kurtarmaya çalışıyor.”
“Bir şirket yaratmak, kek yapmak gibidir. Bütün malzemelere gerekli oranda sahip olmanız gerekir.”
“Başarısız olmak da seçeneklerimizden biri. Başarısız olmadıysanız henüz yeterince yenilikçi değilsiniz.”
“Bence en iyi tavsiye: Her zaman bir şeyleri nasıl daha iyi yapabileceğinizi düşününün ve kendinizi sorgulayın.”
Her hafta Linkedin adresimden kariyer sırlarını paylaşıyorum, bu röportajlar yorulduğunuzda nefes almanızı, geleceğe dair yeni bir kapı açmanızı sağlayacak.
SON DAKİKA
