hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Esra Öz Esra Öz

    Plasenta yemek gerçekten işe yarıyor mu?

    05.12.2018 Çarşamba | 16:59Son Güncelleme:

    Son zamanlarda özellikle yurtdışı medya kuruluşlarında doğum yapan ünlülerin plasentalarını yediği ile ilgili haberlerle karşılaşıyoruz. Ülkemizde de bu konu gündeme gelmeye ve tartışılmaya başladı. Peki bu insanlar plasentalarını yiyerek ne hedefliyor olabilirler?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Plasenta anne karnında, bebeğin anne ile kan aracılığıyla oksijen, besin ve her tür enerji ihtiyacını karşılayan bir organdır ve doğum ile fonksiyonu biter. Tıp literatüründe plasentanın yenmesine Plasentofaji (Placentophagy ) deniyor.

    Plasentanın yenmesinin memeli hayvanlarda sık görülen bir davranış olduğunu söyleyen Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği üyesi Prof. Dr. Polat Dursun, “Plasenta da bir insan dokusudur ve normal şartlarda biz insanlar kendi dokularımızı yemeyiz. Ancak son zamanlarda özellikle de ABD’de bazı ünlülerin veya bazı insanların plasentalarını yedikleri ile ilgili haberler duyuyoruz. Çin tıbbında plasenta annenin süt salınımını ve miktarını arttırmak için kullanılmaktadır. Arjantin’deki bazı etnik gruplar çocuklardaki bazı hastalıkların tedavisinde, Hindistan’daki bazı etnik gruplarda ise, üreme fonksiyonlarının düzeltilmesinde bu yöntem tercih ediliyor. Ancak modern tıpta bu kullanımlar çok tartışmalı.” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bilimsel literatürde 38 adet makale var

    Bilimsel literatüre bakıldığında plasenta yenmesinin fayda ve zararları ile ilgili 38 adet makale yayınlandığını kaydeden Dursun, bunların çoğunluğunun kısıtlı sayıda hasta içerdiğini dile getirdi.

    Yapılan çalışmalarda plasentanın yenmesiyle insan sağlığına olumlu bir etkinin olduğunu gösteren gerçek anlamda bir bilimsel verinin henüz bilimsel literatürde yayınlanmadığına dikkat çeken Dursun, “ABD’de yapılan bir randomize çalışmada, plasenta yenmesinin annenin ruh haline, depresif semptomlarına, halsizlik ve güçsüzlüğü üzerine etkisinin araştırıldığında olumlu bir etkisi tespit edilememiştir. Annesinin plasenta yemesine bağlı 3 aylık bir bebekte vajinal kanama ve memelerde büyüme rapor edilmiş ve bu durum annenin plasenta yemeyi bırakması ile zamanla düzelmiştir. ABD’deki hastalık kontrol merkezi olan CDC annesi plasenta yiyen bir bebekte öldürücü olan grup B streptokok sepsisi tespit edilmiş. Annenin plasentasının incelenmesinde de bu bakterinin tespit edilmesi üzerine bu konuda dikkatli olunması gerektiğini, plasentanın enfeksiyon ajanlarından temizlenmeden yenmesinden kaçınılması gerektiğini belirtilmiştir.” diye konuştuk.

    Kendi plasentasını yemek isteyen hastaların, sorumluluğun kendilerine ait olduğunu söyleyen Dursun, şöyle devam etti: “Bu konuda hekimlerin bir sorumluluğu yok. Ancak bu şekilde yenen plasentalardan enfeksiyöz ajanların bulaşabileceği mutlaka akılda tutulmalı. Amerika’nın en saygın bilimsel dergilerinden birisi olan American Journal Of Obstetrics And Gynecology’de 2018 yılında yayınlanan bir derleme makalede bilinen bir faydası olmaması ve potansiyel risklerinden dolayı plasenta yenmesinin önerilmemesi şeklinde bir görüş belirtilmiştir. Diğer taraftan sağlık profesyonellerine yönelik bir anket çalışmasında da sağlık profesyonellerinin de çoğunluğunun bu konuda yeterince bilgi sahibi olmadığı ve ne önereceklerini bilmediğini göstermiştir.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Plasenta zarının günümüzdeki modern tıpta kullanımı

    Plasenta zarının günümüzdeki modern tıpta yanık tedavisinde kullanıldığını belirten Dursun, “Vajinası gelişmemiş kadınlarda yeni vajina oluşturmak için veya gözde gelişen bazı hastalıkların tedavisinde plasental zarların kullanıldığı bildirilmektedir. Ancak bu kullanımlarda çok sınırlı sayıdadır. Teorik olarak plasenta hormondan, ayrıca nadir görülen vitamin ve minerallerden zengin bir dokudur. Plasentada CRH, oksitosin, HPL, östrojen ve progesteron hormonu yoğun olarak bulunur. Bazı insanlarda ve kültürlerde, plasenta yenmesi ile plasentadaki hormon ve minerallerin annenin sağlığına doğal olduğu için olumlu etkisi olabileceği düşüncesi vardır. Plasentadaki oksitosin ile rahimin kasılacağı ve süt üretiminin doğal olarak artacağı ilaç kullanıma da artacağı düşünülüyor. Sonuç olarak, plasenta yenmesinin insan sağlığına beklenildiği gibi olumlu bir etkisi bilimsel çalışmalarla henüz gösterilememiştir.” şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Merdiven altı” moda bir uygulama

    Plasenta yemenin doğum sonrası iyileşmeyi çabuklaştırmak için, yenilmesi ya da çeşitli şekillerde içilmesinin son dönemlerde “merdiven altı” moda bir uygulama olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, “Merdiven altı çünkü bu şekilde alınmasının taşıdığı riskler ve etkinliği bilinmiyor. Bu tür bir uygulama öncesi gerekli olan yöntemsel sorunlar giderilmemiş durumda. Bu yöntemsel sorunların başında; hazırlama ve uygulama için zamanlama ve doz ayarlamaları bulunuyor. Bu yüzden de hem etkililiği gösterilemiyor hem de başta infeksiyonların bulaşması olmak üzere içerdiği hormonlar nedeniyle emboliye yol açması ve annenin maruz kaldığı toksinler gibi riskler taşıyor.” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Plasenta Bankaları” oluşturulmalı

    “Kordon kanı banka”larından sonra, o plasentanın ait olduğu anne için potansiyel bir rezerv olarak saklanılmak üzere “plasenta bankaları” oluşturulmasının şimdilik yalnızca, o anne için gereklilik durumlarına özgü bir yedekleme olması gerektiğini söyleyen Şenol, “Dünyada söz sahibi kuruluşlardan, CDC (Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi) 2017 yılında kendi plasentasını hap haline getirerek içen bir kadından bebeğine önemli bir sepsis etkeni olan streptokok bulaşını kanıtlı olarak bildirdi ve yayınladı. Böylece, kendi veya başkasının plasenta kanının içilmesi veya herhangi biçimde yenilmesi ile ilişkili bulaşabilecek infeksiyon etkenleri ile ilişkili durum somutlaştırılmış oldu.” diye konuştu.

    Plasenta hazırlanması ile ilişkili bir çalışmada, plasenta dokusunun, vajen ve ciltte bulunan neredeyse tüm mikroorganizmalar ile birlikte hastalandırıcı olan ciddi mikropları da bulundurduğunun gösterildiğini kaydeden Şenol, şunları söyledi: “Ayrıca, plasenta ilişkili ürünlerin hazırlanmasında kullanılan ısıtma ve sterilizasyon teknikleri ile HIV, zika, hepatit A, norovirus, rotavirus gibi önemli infeksiyon etkenlerini ortadan kaldırması mümkün değildir. Tüm bu etkenler için potansiyel risk söz konusudur. Sonuç olarak, plasenta tüketiminin hem hiç etkisi olmaması hem bakteri ve virüs gibi ciddi infeksiyon etkenleri için bulaş yolu olma ihtimali çok yüksektir.”