Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

Şehir, FED, Dolar ve Servet..

19.06.2025 Perşembe | 13:00Son Güncelleme:

Bu makalemiz, İsim-Şehir Kelime Oyunu benzerliği ile dört ana kavram üzerinde yapılanıyor: Şehir; FED; Dolar ve Servet.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

ŞEHİR denildiğinde akla hemen Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından önceki gün açıklanan “Yaşanılabilir Şehirler Endeksi” geliyor.(*) Bu endeks çalışmasında; dünyada 173 şehir, 30 farklı kriter üzerinden her yıl değerlendirilerek güncel sıralamalara ulaşılıyor. Bu sene, Viyana’yı üç yıllık birincilik konumundan indiren Kopenhag ilk sırayı alıyor. Dünyanın en yaşanılabilir şehirleri klasmanında bu şehirleri; Zürih, Melbourne, Cenevre, Sidney, Osaka, Auckland, Adelaide ve Vancouver takip ediyor. İlk on şehir arasında Okyanusya bölgesinden dört şehrin birden yer alması dikkat çekiyor.

100 üzerinden hesaplanan endeks değerinin 80 ve üzerinde kaldığı şehirler “problemsiz yaşanılabilir” kategorisinde değerlendiriliyor. Bu sene 173 şehir için ortaya çıkan ortalama endeks değerinin 76,1 olduğu görülüyor. Ancak, listenin son sırasında yer alan Şam için bu değerin sadece 30,7 düzeyinde kaldığını da belirtmek gerekiyor. Ekonomik refah ve yaşam kalitesi bakımından önemli dayanaklar olarak kabul edilen şehirler yaşanılabilirlik endeksi, beş ana kategori altında yer alan toplam otuz farklı kriter üzerinden elde ediliyor: İstikrar/Huzur; Sağlık Hizmetleri; Kültür ve Çevre; Eğitim ve Altyapı. Bu ve benzeri karşılaştırmalı çalışmaların “insan odaklı ekonomi” yaklaşımı çerçevesinde önemli ve ağırlıklı katkı sağladığını da önemle vurgulamak gerekiyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

FED, beklenen Haziran toplantısında, dördüncü kez politika faizi kararında değişiklik yapma bakımından pas geçtiğini açıklıyor. 2025 yılı için ABD ekonomik büyüme tahmini aşağı yönlü; enflasyon tahminleri ise yukarı yönlü revize ediliyor. FED Başkanı Powell’ın kısa sunumunda tam onbeş kez “belirsizlik” ifadesini kullanması dikkat çekiyor. İlaveten, yeni ticaret vergileri etkisinin henüz ortaya çıkmadığına; göstergelerin net olmadığına vurgu yapılıyor. Son faiz indirimini 2024 Aralık toplantısında gerçekleştiren FED’in; “bekle-gör” ağırlıklı bir duruşa yakın durduğu anlaşılıyor. Toplantının hemen öncesinde de Trump’ın sert eleştirilerine muhatap olan Powell’ın bir yıldan az bir sürede görev süresinin tamamlanması ile resimden çık(arıl)ma ihtimalinin arttığı değerlendiriliyor.

DOLAR, İran-İsrail sıcak çatışması andacında yeni denge arayışlarına konu ediliyor. Dünyadaki merkez bankalarının, dolardan kaçarak, altın birikimine ağırlık sağlama tercihini ön plana taşıdıkları değerlendiriliyor. İçeride baskı altında tutulan dolar ve yüksek faizli Türk Lirası kredi kompozisyonu kıskacında, özel sektörün yılın ilk dört yaklaşık 14 milyar dolara ulaşan “yurt dışı borçlanma” gerçekleştirdiği izleniyor. Açıklanan TCMB Nisan verileri; özel sektör kesimi tarafından sağlanan toplam kredi borcunun 186 milyar dolara ulaştığına işaret ediyor. Uzun vadeli kredi borcunun %58 oranında dolar; %33 oranında ise Avro cinsinden oluştuğu görülüyor. Özel sektör tarafından üstlenen ve kur riski taşıyan bu borç tutarının, tüm ülke sorumluluk ve riski içerisinde değerlendirilmesi gerektiği hatırlatılıyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

SERVET ve zenginlik konularının, öteden beri ekonomik temalı analiz ve yaklaşımları aşan bir ilgi ve takibe konu olduğu biliniyor. “Zenginin malı; züğürdün çenesini yormaya devam ederken” bu konuda ön plana çıkan ve saygınlık kulvarında ilk sıralarda yer alan sınırlı sayıda çalışmayı da takip etmek gerekiyor. Dünyadaki zenginliğin %92’sini teşkil eden 56 ülkeyi esas alan ve İsviçre merkezli UBS bankası tarafından hazırlanan Dünya Servet Raporu (**) 2025 yılı versiyonu dün açıklanmış bulunuyor. 51 sayfa hacmindeki saygın çalışmada kayda değer bilgi ve tespitler ortaya konuluyor. Geçtiğimiz yıl zarfında dünyada servet artışının sürdüğü, ancak, dengesiz ve adaletsizliğin arttığı bir tablonun yaşandığı anlaşılıyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Dolar milyoneri sayısının her gün ikibin kişiden fazla artış kaydettiği bir gelişimde başı ABD çekmekle birlikte, İsviçre; kişi başı ortalama servetin en yüksek olduğu ülke konumunda bulunuyor. UBS raporu, ABD vatandaşı milyoner sayısının 24 milyon kişiye ulaşarak ilk sırayı aldığını; Çin’in 6,3 milyon ve Fransa’nın 3 milyon dolar milyoneri ile onu takip ettiğini hesaplıyor. Türkiye, dolar milyoneri sayısındaki artış bakımından ilk sırayı alırken, dünyadaki ortalama artış hızının altı katı fazlası bir rekor artış kaydetmesi dikkat çekiyor. Araştırma kapsamındaki en yüksek enflasyonlu ülke olduğu için Türk Lirası bazında kaydedilen %35’i aşkın dengesiz zenginleşme oranının; negatif %14.6 oranına çekilerek düzeltildiği raporun ilk sayfalarında belirtiliyor. Ortalama servetteki azalış, Gini katsayısı oranları ve benzeri kriterlere referans verildiğinde ise Türkiye’deki servet dağılımı/gelir eşitsizliği tablosunun, bir kere daha, tüm kontürleriyle ortaya çıktığı görülüyor. Ülkenin tamamında, rapora konu 56 ülke arasındaki en yüksek oranda servet kaybı bir yılda yaşanırken, aynı anda en yüksek oranda dolar milyoneri artışı (yedi bin kişi) gerçekleşebildiği izleniyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Otuz yılı aşkın bir süredir UBS Başekonomisti olan Paul Donovan’ın; “servet’in her yönüyle, dördüncü sanayi devrimi çağında politik değerlendirmelerin odağına yerleşeceği” tespitinin altını çizmek gerekiyor.

(*) “The Global Liveability Index 2025, Ranking the World’s Most Liveable Cities, Economist Intelligence Unit (EIU), London, 16.6.2025.
(**) “Global Wealth Report 2025”, Crafted Wealth Intelligence, UBS, Zurich, 18.6.2025.