Kendisini ünlendiren ‘New York Üçlemesi’ eserini okumuştum. ‘Vertigo’ (Yükseklik korkusu) romanının etkisi altında kalmıştım. Genelde mantık dışı ve suç kurgusunu konularını benimsediği bilinir.
Suç kurgusu deyince akıllara ilk gelen romanı 2003’te kaleme aldığı ‘Oracle Night’ (Kehanet Gecesi) dir. Anlattığı konulardan biri de uyuşturucu bağımlısı bir gencin hikayesiydi. 20 yıl sonra o yazdıkları sayfalar bumerang gibi kendisine gerçek acı olarak döndü.
Romanda ölüm riski ile karşılaşan ve tekrar hayata tutunmaya çalışan bir yazarın arkadaşının oğlu uyuşturucu bağımlısıdır. Bir gün polise şikayet edildiğini öğrenince uyuşturucu etkisinde şiddet eğilimli genç adam yazarın eşini darp eder ve uzun hikaye buradan start alır.
Paul Auster’in çocukluğundan beri sorunlu oğlu Daniel’in başına gelenleri biliyoruz. Geçtiğimiz Kasım ayında 10 aylık kızı Ruby bebek Brooklyn’de ki evinde bilinci kapalı, hatta morarmış bir şekilde bulunarak hastaneye kaldırılmış ancak hayata tutunamamıştı.
Baba Daniel uyuşturucu kullandığını itiraf ederek yatakta kızının yanına yattığını ve derin bir uykuya daldığını söylemişti. Ancak New York polisi daha önce adı bir uyuşturucu satıcısı cinayetine karışan ve kefaletle özgürlüğünü elde eden Daniel Auster’in peşini bırakmadı çünkü ölen Ruby’nin kanında uyuşturucu maddelere rastlanmıştı ve tutuklandı.
Yazar Paul Auster eserleri ile ilgili ‘Hayatımda ki bazı gerçekleri, kişileri romanlara karıştırıyorum’ demişti. İlk eşi Lydia Davis’ten olan Daniel’in hayatına benzeyen ‘Kehanet Gecesi’ romanında ki kurguyu şimdi oğlu nedeniyle yaşayan Paul Auster o acıyı sanki kendisi yaratmış gibi belki suç duygusu ile evlat ıstırabı gerçeğini istemeden tadıyordur.
Kendisini ünlendiren ‘New York Üçlemesi’ eserini okumuştum. ‘Vertigo’ (Yükseklik korkusu) romanının etkisi altında kalmıştım. Genelde mantık dışı ve suç kurgusunu konularını benimsediği bilinir.
Suç kurgusu deyince akıllara ilk gelen romanı 2003’te kaleme aldığı ‘Oracle Night’ (Kehanet Gecesi) dir. Anlattığı konulardan biri de uyuşturucu bağımlısı bir gencin hikayesiydi. 20 yıl sonra o yazdıkları sayfalar bumerang gibi kendisine gerçek acı olarak döndü.
Romanda ölüm riski ile karşılaşan ve tekrar hayata tutunmaya çalışan bir yazarın arkadaşının oğlu uyuşturucu bağımlısıdır. Bir gün polise şikayet edildiğini öğrenince uyuşturucu etkisinde şiddet eğilimli genç adam yazarın eşini darp eder ve uzun hikaye buradan start alır.
Paul Auster’in çocukluğundan beri sorunlu oğlu Daniel’in başına gelenleri biliyoruz. Geçtiğimiz Kasım ayında 10 aylık kızı Ruby bebek Brooklyn’de ki evinde bilinci kapalı, hatta morarmış bir şekilde bulunarak hastaneye kaldırılmış ancak hayata tutunamamıştı.
Baba Daniel uyuşturucu kullandığını itiraf ederek yatakta kızının yanına yattığını ve derin bir uykuya daldığını söylemişti. Ancak New York polisi daha önce adı bir uyuşturucu satıcısı cinayetine karışan ve kefaletle özgürlüğünü elde eden Daniel Auster’in peşini bırakmadı çünkü ölen Ruby’nin kanında uyuşturucu maddelere rastlanmıştı ve tutuklandı.
Yazar Paul Auster eserleri ile ilgili ‘Hayatımda ki bazı gerçekleri, kişileri romanlara karıştırıyorum’ demişti. İlk eşi Lydia Davis’ten olan Daniel’in hayatına benzeyen ‘Kehanet Gecesi’ romanında ki kurguyu şimdi oğlu nedeniyle yaşayan Paul Auster o acıyı sanki kendisi yaratmış gibi belki suç duygusu ile evlat ıstırabı gerçeğini istemeden tadıyordur.