

Yetmişli yılların başında Türkiyemiz siyah beyazlı tek kanalken Cuma günleri ‘Kaçak’ dizisinde Dr. Kimble’in kaçma maceralarını izler Cumartesi gecesi Raffaella Carra ile buluşurduk.‘Canzonissima’ programının tiryakisi olmuştuk. Bitmek bilmeyen enerjisi ile hem dans eder, hem şarkı söyler, hem konuk ağırlar röportaj yapardı.
Raffaella Carra dün 78 yaşında hayatını kaybetti. Bir süredir ortalıkla görünmüyordu. Meğerse akciğer kanserine yakalanmış. Vasiyeti basit bir tabuta konularak krematoryumda yakılmakmış. İçim cız etti. Hayat dolu bir süper starın sonu kül olmak mıydı?
1979 yılında konser vermek için İstanbul’a gelmişti. ‘Hey’ dergisi için tam bir günümü Raffaella ile geçirdim. Aya Sofya’ya, Sultan Ahmet Camii’ye, Sarnıça, Kapalı çarşıya gittik. Bedestan’a hayran kalmıştı. Hediyelik eşyalar aldı, ve bir hayranı halıcı kendisine kilim hediye etmişti. ‘Milliyet’ gazetesini ziyaret ettik, Sonra baş başa, kaldığı Hilton Otelinde yemek yemiş prova için Maksim’e gitmiştik.
O sıralar sevgilisi Gianni Boncompagni ile arası limoniydi. Beni Erus yerine Eros’ diye çağırıyordu. Kendisine bu bir günlük İstanbul turunda iyi geldiğimi söyleyip sarılmıştı. Tabii konser sırasında sahne arkasındaydım.
Kostüm değiştirmeye geldiğinde ‘Nasıl gidiyor. Sence seyirciler beni beğeniyor mudur? diye sormuştu. İstanbul’da kendisi ile yaptığım söyleşide ‘Von Ryan’s Express’ filminde başrolü paylaştığı Frank Sinatra ile iddia edildiği gibi bir aşk yaşayıp yaşamadığını sormuştum. Yanıtı ‘Sevgili Eros bu mezara kadar sır kalacaktır’ oldu. Arkasında yüzlerde TV programı, bir sürü film ve tam 25 şarkı albümü bıraktı.
İtalya, Raffaella Carra’sız ilk günün şokunu atlatmaya çalışıyor. Aslında bende çok üzgünüm. Bu dünyadan bir Raffaella Carra geçti. Mekanı cennet olsun.
Yetmişli yılların başında Türkiyemiz siyah beyazlı tek kanalken Cuma günleri ‘Kaçak’ dizisinde Dr. Kimble’in kaçma maceralarını izler Cumartesi gecesi Raffaella Carra ile buluşurduk.‘Canzonissima’ programının tiryakisi olmuştuk. Bitmek bilmeyen enerjisi ile hem dans eder, hem şarkı söyler, hem konuk ağırlar röportaj yapardı.
Raffaella Carra dün 78 yaşında hayatını kaybetti. Bir süredir ortalıkla görünmüyordu. Meğerse akciğer kanserine yakalanmış. Vasiyeti basit bir tabuta konularak krematoryumda yakılmakmış. İçim cız etti. Hayat dolu bir süper starın sonu kül olmak mıydı?
1979 yılında konser vermek için İstanbul’a gelmişti. ‘Hey’ dergisi için tam bir günümü Raffaella ile geçirdim. Aya Sofya’ya, Sultan Ahmet Camii’ye, Sarnıça, Kapalı çarşıya gittik. Bedestan’a hayran kalmıştı. Hediyelik eşyalar aldı, ve bir hayranı halıcı kendisine kilim hediye etmişti. ‘Milliyet’ gazetesini ziyaret ettik, Sonra baş başa, kaldığı Hilton Otelinde yemek yemiş prova için Maksim’e gitmiştik.
O sıralar sevgilisi Gianni Boncompagni ile arası limoniydi. Beni Erus yerine Eros’ diye çağırıyordu. Kendisine bu bir günlük İstanbul turunda iyi geldiğimi söyleyip sarılmıştı. Tabii konser sırasında sahne arkasındaydım.
Kostüm değiştirmeye geldiğinde ‘Nasıl gidiyor. Sence seyirciler beni beğeniyor mudur? diye sormuştu. İstanbul’da kendisi ile yaptığım söyleşide ‘Von Ryan’s Express’ filminde başrolü paylaştığı Frank Sinatra ile iddia edildiği gibi bir aşk yaşayıp yaşamadığını sormuştum. Yanıtı ‘Sevgili Eros bu mezara kadar sır kalacaktır’ oldu. Arkasında yüzlerde TV programı, bir sürü film ve tam 25 şarkı albümü bıraktı.
İtalya, Raffaella Carra’sız ilk günün şokunu atlatmaya çalışıyor. Aslında bende çok üzgünüm. Bu dünyadan bir Raffaella Carra geçti. Mekanı cennet olsun.