

Ama adamın gerçek adı bu! Üstelik tam bir Ortodoks Yahudi'si. Katıksız New York'lu, Brooklyn doğumlu. Kartvizitinde senarist, yönetmen, oyuncu, tiyatrocu, oyun yazarı, öykücü, müzisyen ve stand-up'cı yazıyor. Üstelik sahneye çıkıpta almadığı tam 4 Oscar ödülü unvanı bulunuyor.
Üç evlilik ve en az bir o kadar da kadın hayatına girmiş. Hoş bir de çocuğuna tacizde bulunduğu iddiası var. Hayatındaki en katı eleştirileri kendi filmleri için yapmış.
Hollywood'un dahi sinemacısı ve sanatçısı Woody Allen'den söz ediyoruz. 1 Aralık 1935 doğumlu. Kendisini tipsiz, bücür ve çirkin olarak tanımlayan Allen mesleğindeki 46. filmi "Irrational Man" (Mantıksız Adam) ile doğum gününü kutluyor.
Daha okumayı çözemeden kafasında film senaryoları yazan ve bunu evde ailesine sergileyen Allen, "Aferin" yerine dini baskı görünce içine kapanık bir karakter yolculuğuna çıkmış kendi deyimiyle.
İlk filmi "Parayı Al ve Kaç" için, "Berbattı. İzleyen hakimler 7 eyalette idam cezasını kaldırdı" özeleştirisini yaparak beyazperdeye "Merhaba" dedi.
Yahudi'ydi, Ortodoks'tu ama pek Tanrı'ya inanmıyordu. "Öbür dünyaya inanmasam da yanımda iç çamaşırlarımı götüreceğim" sözlerini hala sarf etmeyi sürdürüyor.
Üç kez evlendi. İlkini Harlene Rosen, ikincisini Louise Lesser ve sonuncusunu ise evlatlığı Soo Yi Previn ile yaptı ama hayatında iki kadının adeta tutsağı oldu. 8 filmde rol verdiği ve karşılıklı oynadığı Diane Keaton ile Mia Farrow. İkisiyle de adeta özdeşleşti küçük dev adam.
Dört kez Oscar ödülüne layık görüldü. 1978'de "Annie Hall" ile "En İyi Özgün Senaryo" ve "En İyi Yönetmen" ödülünü kazandı. 1987'de "Hannah ve Kardeşleri" ile" yine "En İyi Özgün Senaryo" dalında ödüle layık görüldü.
Son olarak 2012'de "Midnight in Paris" ile "En İyi Özgün Senaryo" ödülünü kimseye kaptırmadı ama kazandığı ödülleri almak için sahneye "ilkesi" nedeniyle çıkmayınca heykelcikler Akademi tarafından evine postalandı.
Filmlerinde konu genelde çok sevdiği ve doğduğu New York'ta geçer. Ama Woody Allen mesleğinin son dönemlerinde Avrupa'nın başkentlerini tercih etti. "Barcelona Barcelona" , "Roma'ya Sevgilerle", "Paris'te Gece Yarısı". Sırada Viyana ve Hamburg olduğunu bir röportajında söyledi.
Ünlü sanatçı ayrıca öykülerde yazdı. "Tüysüz", "Eğrisi Doğrusu", "Sırf Anarşi", "Yan Etkiler" bunlardan birkaçı.
Ve müzik... Woody Allen iyi bir klarnetçidir. "New Orleans Jazz Band" topluluğu ile her yıl turneye çıkar. Her zaman kapalı gişedir.
Ve de vasiyeti: "Öldüğümde herkes mezarıma gelerek beni ziyaret edebilir. Ama ben öldükten sonra bunlar anlamsız. Ben yakılmak istiyorum çünkü kremasyona inanıyorum. O gün geldiğinde benimle birlikte bütün filmlerimi, kitaplarımı yakın."
Woody Allen ile yıllar önce Venedik'te "Anything Else" filmi için teke tek söyleşi yapmıştık.
Ürkek bir hali vardı ama röportajı çok ciddiye almıştı. Aşırı miyop olmasıyla taktığı kara çerçeveli gözlüğünün sapına sık sık elliyordu.
İngilizceyi New York aksanı ile konuşuyordu. Hiç gülmedi. Birlikte resim çektirirken bile. Özel hayatı ile ilgili çok dalgın olduğunu, bazen günleri ayları unuttuğunu itiraf etti.
"En çok hangi filminizi beğeniyorsunuz?" sorusuna "Henüz çekmedim" yanıtını verdi.
Doğum günün kutlu olsun Woody.
Ama adamın gerçek adı bu! Üstelik tam bir Ortodoks Yahudi'si. Katıksız New York'lu, Brooklyn doğumlu. Kartvizitinde senarist, yönetmen, oyuncu, tiyatrocu, oyun yazarı, öykücü, müzisyen ve stand-up'cı yazıyor. Üstelik sahneye çıkıpta almadığı tam 4 Oscar ödülü unvanı bulunuyor.
Üç evlilik ve en az bir o kadar da kadın hayatına girmiş. Hoş bir de çocuğuna tacizde bulunduğu iddiası var. Hayatındaki en katı eleştirileri kendi filmleri için yapmış.
Hollywood'un dahi sinemacısı ve sanatçısı Woody Allen'den söz ediyoruz. 1 Aralık 1935 doğumlu. Kendisini tipsiz, bücür ve çirkin olarak tanımlayan Allen mesleğindeki 46. filmi "Irrational Man" (Mantıksız Adam) ile doğum gününü kutluyor.
Daha okumayı çözemeden kafasında film senaryoları yazan ve bunu evde ailesine sergileyen Allen, "Aferin" yerine dini baskı görünce içine kapanık bir karakter yolculuğuna çıkmış kendi deyimiyle.
İlk filmi "Parayı Al ve Kaç" için, "Berbattı. İzleyen hakimler 7 eyalette idam cezasını kaldırdı" özeleştirisini yaparak beyazperdeye "Merhaba" dedi.
Yahudi'ydi, Ortodoks'tu ama pek Tanrı'ya inanmıyordu. "Öbür dünyaya inanmasam da yanımda iç çamaşırlarımı götüreceğim" sözlerini hala sarf etmeyi sürdürüyor.
Üç kez evlendi. İlkini Harlene Rosen, ikincisini Louise Lesser ve sonuncusunu ise evlatlığı Soo Yi Previn ile yaptı ama hayatında iki kadının adeta tutsağı oldu. 8 filmde rol verdiği ve karşılıklı oynadığı Diane Keaton ile Mia Farrow. İkisiyle de adeta özdeşleşti küçük dev adam.
Dört kez Oscar ödülüne layık görüldü. 1978'de "Annie Hall" ile "En İyi Özgün Senaryo" ve "En İyi Yönetmen" ödülünü kazandı. 1987'de "Hannah ve Kardeşleri" ile" yine "En İyi Özgün Senaryo" dalında ödüle layık görüldü.
Son olarak 2012'de "Midnight in Paris" ile "En İyi Özgün Senaryo" ödülünü kimseye kaptırmadı ama kazandığı ödülleri almak için sahneye "ilkesi" nedeniyle çıkmayınca heykelcikler Akademi tarafından evine postalandı.
Filmlerinde konu genelde çok sevdiği ve doğduğu New York'ta geçer. Ama Woody Allen mesleğinin son dönemlerinde Avrupa'nın başkentlerini tercih etti. "Barcelona Barcelona" , "Roma'ya Sevgilerle", "Paris'te Gece Yarısı". Sırada Viyana ve Hamburg olduğunu bir röportajında söyledi.
Ünlü sanatçı ayrıca öykülerde yazdı. "Tüysüz", "Eğrisi Doğrusu", "Sırf Anarşi", "Yan Etkiler" bunlardan birkaçı.
Ve müzik... Woody Allen iyi bir klarnetçidir. "New Orleans Jazz Band" topluluğu ile her yıl turneye çıkar. Her zaman kapalı gişedir.
Ve de vasiyeti: "Öldüğümde herkes mezarıma gelerek beni ziyaret edebilir. Ama ben öldükten sonra bunlar anlamsız. Ben yakılmak istiyorum çünkü kremasyona inanıyorum. O gün geldiğinde benimle birlikte bütün filmlerimi, kitaplarımı yakın."
Woody Allen ile yıllar önce Venedik'te "Anything Else" filmi için teke tek söyleşi yapmıştık.
Ürkek bir hali vardı ama röportajı çok ciddiye almıştı. Aşırı miyop olmasıyla taktığı kara çerçeveli gözlüğünün sapına sık sık elliyordu.
İngilizceyi New York aksanı ile konuşuyordu. Hiç gülmedi. Birlikte resim çektirirken bile. Özel hayatı ile ilgili çok dalgın olduğunu, bazen günleri ayları unuttuğunu itiraf etti.
"En çok hangi filminizi beğeniyorsunuz?" sorusuna "Henüz çekmedim" yanıtını verdi.
Doğum günün kutlu olsun Woody.