2020 yılı Nisan ayında bir arkadaşımla birlikte Yalova’ya kamp yapmaya gitmiştik. İlk gün hava iyiydi fakat ertesi gün yağmurlu bir sabaha uyandık. Su geçirmeyen bir çadırımız olduğu için yağmuru sadece çadıra çarpıp çıkardığı seslerden anladık. Ormanın içinde çadıra çarpan yağmur sularının sesleriyle güne başlamak ayrı bir keyifti.
Bulunduğumuz kamp alanında masa ve sandalye vardı fakat olmasaydı da kendi masamızı ve sandalyemizi getirmiştik. Şemsiyemizi açtık ve masanın üzerinde kahvaltımızı hazırladık. Ağaçlar o kadar sık ve fazlaydı ki yağmur damlaları çok fazla yere inmiyordu. Güzel bir esinti vardı ama hava soğuk değildi.
Kahvaltı sonrası güzel bir yürüyüşe çıktık. Yakınlarda bulunan şelale ve göle yürüdük. Her ikisine de ulaştığımızda bizi karşılayan eşsiz manzaranın tarifi yok. Doğanın her detayı muhteşem. Temiz oksijeni içine çekmenin keyfi gerçekten bir başka. Yağmur hafif hafif yağsa da ne ben ne de arkadaşım bundan hiç şikayetçi değildik.
Yürüyüşümüzü tamamlayıp çadırımıza geri dönünce oturup soluklandık. Güzel bir kahveyi hak ettiğimizi düşünerek kendimize kahve hazırladık. Yağmur altında sohbet ederek yanımızdan geçen çayı seyrettik. Tabi zaman zaman bu güzel anları fotoğraflamayı da ihmal etmedik. Doğanın bu güzel anlarını kayda almak da oldukça keyifli.
Akşam yemeği için hazırlıklara başladık. Yemeklerimizi ısıtmak için tüp kullandık ve bu konuda herhangi bir sorun yaşamadık. Tüpün rüzgardan ve yağmurdan etkilenmemesi için rüzgarlık ve şemsiye ile korumaya aldık. Bu sayede kısa bir süre içinde yemeklerimizi ısıtmış olduk ve masayı da hazırladık.
Hava kararmaya başlarken akşam yemeğimize başladık ve yağmur halen devam ediyordu. Yağmur altında su sesleri, kuş seslerine karışırken huzur içinde bir yemek yedik. Tabi yağmurla birlikte güzelde bir toprak kokusu vardı çevrede. Masamızı toplayıp doğanın sesini dinlemeye geçtik.
Akşam olunca sıcaklık iyice düştü ve hava soğudu. Ateş yaktık ve ateşin karşısında ısınmaya başladık. Ateş yakma konusunda hiç iyi olmadığımı belirtmekle birlikte yağmurda ateşin yanıp yanmayacağı konusunda bile kararsızdım. Fakat yakmayı başardık. Birkaç saat ateşin etrafında oturup sohbet ettik.
Keyifli bir günün ardından ateşimizi söndürüp çadıra geçtik. Güzel bir film izledikten sonra çadıra çarpan yağmur damlalarının sesleriyle uyuduk. Sabah uyandığımızda yağmur durmuştu. Kahvaltımızı yaptıktan sonra dönüş için toplanmaya başladık. Yağmurun durması da bizim için bir avantaj oldu.
Yağmurlu havalarda kamp yaparken keyif almak için mutlaka tedarikli olmak gerek. Her şeyden önce mutlaka su geçirmeyen bir bot giymeniz oldukça önemli. Tabi havanın da soğumasıyla kazak hırka gibi kalın giysileri de kampa giderken yanınızda bulundurmanız hasta olmamak için bir ihtiyaç.
Çadırınızın da kumaşı suya dayanıklı olmalı. Eğer su geçiren bir çadırınız varsa ya da bir yeri yırtıksa o kamp sizin için konforlu olmayacaktır. Ayrıca çadırın sadece suya değil rüzgara karşı da dayanıklı olması gerekir ki gece uyurken savrulmasın. Yağmurlu havalarda kamp yapılacaksa mutlaka şemsiye de bulundurulmalı.
Yağmurlu bir İstanbul sabahına uyanmışken yağmurda yaptığım kampı anlatmak istedim. Haftaya görüşmek üzere.
Herkese neşeli, keyifli kamplar!
2020 yılı Nisan ayında bir arkadaşımla birlikte Yalova’ya kamp yapmaya gitmiştik. İlk gün hava iyiydi fakat ertesi gün yağmurlu bir sabaha uyandık. Su geçirmeyen bir çadırımız olduğu için yağmuru sadece çadıra çarpıp çıkardığı seslerden anladık. Ormanın içinde çadıra çarpan yağmur sularının sesleriyle güne başlamak ayrı bir keyifti.
Bulunduğumuz kamp alanında masa ve sandalye vardı fakat olmasaydı da kendi masamızı ve sandalyemizi getirmiştik. Şemsiyemizi açtık ve masanın üzerinde kahvaltımızı hazırladık. Ağaçlar o kadar sık ve fazlaydı ki yağmur damlaları çok fazla yere inmiyordu. Güzel bir esinti vardı ama hava soğuk değildi.
Kahvaltı sonrası güzel bir yürüyüşe çıktık. Yakınlarda bulunan şelale ve göle yürüdük. Her ikisine de ulaştığımızda bizi karşılayan eşsiz manzaranın tarifi yok. Doğanın her detayı muhteşem. Temiz oksijeni içine çekmenin keyfi gerçekten bir başka. Yağmur hafif hafif yağsa da ne ben ne de arkadaşım bundan hiç şikayetçi değildik.
Yürüyüşümüzü tamamlayıp çadırımıza geri dönünce oturup soluklandık. Güzel bir kahveyi hak ettiğimizi düşünerek kendimize kahve hazırladık. Yağmur altında sohbet ederek yanımızdan geçen çayı seyrettik. Tabi zaman zaman bu güzel anları fotoğraflamayı da ihmal etmedik. Doğanın bu güzel anlarını kayda almak da oldukça keyifli.
Akşam yemeği için hazırlıklara başladık. Yemeklerimizi ısıtmak için tüp kullandık ve bu konuda herhangi bir sorun yaşamadık. Tüpün rüzgardan ve yağmurdan etkilenmemesi için rüzgarlık ve şemsiye ile korumaya aldık. Bu sayede kısa bir süre içinde yemeklerimizi ısıtmış olduk ve masayı da hazırladık.
Hava kararmaya başlarken akşam yemeğimize başladık ve yağmur halen devam ediyordu. Yağmur altında su sesleri, kuş seslerine karışırken huzur içinde bir yemek yedik. Tabi yağmurla birlikte güzelde bir toprak kokusu vardı çevrede. Masamızı toplayıp doğanın sesini dinlemeye geçtik.
Akşam olunca sıcaklık iyice düştü ve hava soğudu. Ateş yaktık ve ateşin karşısında ısınmaya başladık. Ateş yakma konusunda hiç iyi olmadığımı belirtmekle birlikte yağmurda ateşin yanıp yanmayacağı konusunda bile kararsızdım. Fakat yakmayı başardık. Birkaç saat ateşin etrafında oturup sohbet ettik.
Keyifli bir günün ardından ateşimizi söndürüp çadıra geçtik. Güzel bir film izledikten sonra çadıra çarpan yağmur damlalarının sesleriyle uyuduk. Sabah uyandığımızda yağmur durmuştu. Kahvaltımızı yaptıktan sonra dönüş için toplanmaya başladık. Yağmurun durması da bizim için bir avantaj oldu.
Yağmurlu havalarda kamp yaparken keyif almak için mutlaka tedarikli olmak gerek. Her şeyden önce mutlaka su geçirmeyen bir bot giymeniz oldukça önemli. Tabi havanın da soğumasıyla kazak hırka gibi kalın giysileri de kampa giderken yanınızda bulundurmanız hasta olmamak için bir ihtiyaç.
Çadırınızın da kumaşı suya dayanıklı olmalı. Eğer su geçiren bir çadırınız varsa ya da bir yeri yırtıksa o kamp sizin için konforlu olmayacaktır. Ayrıca çadırın sadece suya değil rüzgara karşı da dayanıklı olması gerekir ki gece uyurken savrulmasın. Yağmurlu havalarda kamp yapılacaksa mutlaka şemsiye de bulundurulmalı.
Yağmurlu bir İstanbul sabahına uyanmışken yağmurda yaptığım kampı anlatmak istedim. Haftaya görüşmek üzere.
Herkese neşeli, keyifli kamplar!