hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Çiğdem Öztabak Çiğdem Öztabak

    Sanat ve Teknolojinin Kesişiminde Herkes için Sanat Girişimcliği

    21.01.2024 Pazar | 09:06Son Güncelleme:

    Tarih boyunca, sanat ve teknoloji, insan zekasının ve yaratıcılığının en çarpıcı ifadeleri olarak iç içe geçmiş ve birbirlerini dönüştürmüştür.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Rönesans'tan dijital çağa, her dönemde teknolojik yenilikler, sanatçıların eserlerini nasıl şekillendireceği üzerinde de belirleyici olmuştur. Bugün, bu evrimin son noktasında, sanat piyasasının derinliklerine hakim, sanat yönetimi ve ekonomisi alanında kendini kanıtlamış bir isim olan Dr. Magnus Resch ile buluşuyoruz. Columbia ve Yale Üniversitelerinde eğitim gördükten sonra Harvard Üniversitesi'nde doktorasını tamamlayan Resch, sanat girişimciliğini ve piyasasını anlamamıza yardımcı olan kitapları ve analizleriyle tanınıyor ve Yale Ünversitesi İş okulunda halen sanat ekonomisi dersleri veriyor.

    Dr. Magnus Resch'in yeni kitabı "How To Collect Art" kitabı, (Sanat koleksyoneri ve girişimcisi olmanın pratik önerilerini anlatıyor. ) sanat piyasasının dinamiklerini ve koleksiyonculuk sanatını derinlemesine anlamak isteyenler için iyi bir kaynak. Kitapta gerçek hikayeler, sanata olan ilginizi işe dönüştürmek için hangi dataları okumanız gerektiği ve stratejik öneriler var. Örneğin, Da Vinci'nin Salvator Mundi eseri sadece 1000 dolara satın alınmış ve daha sonra 450 milyon dolara satılmış. Bu tür hikayeler, sanatın sadece estetik bir değer taşımadığını, aynı zamanda ciddi birer ekonomik güç olduğunu da daha görünür kılıyor. Magnus Resch'in büyük ya da küçük her sanat yatırımında doğru yolu bulmaya yönelik kitabında, stratejik içerik ve etkili iletişim yoluyla, modern sanat yatırımcısını aydınlatmak için birleştiği bu temel sanat yatırımı kılavuzu aynı zamanda sofistike verilerle de buluşuyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Resch, sanat piyasasına yeni girenlerin karşılaşabileceği zorlukları da açıklamış ve ortaya modern, yeni nesil sanat girişimciliğini yalın bir iletişimle anlatan bir rehber kitap çıkmış. Yeni alıcılar, sürekli değişen sanatçılar, eserler, belirsiz fiyatlandırmalar… Kitap, bu karmaşık piyasada nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine dair pratik öneriler de sunuyor. Ayrıca, sanat piyasasını ve koleksiyonculuğu anlamak için bol miktarda sanat eseri görmemiz gerektiğini de öğütlüyor.

    Sanat ve Teknolojinin Kesişiminde Herkes için Sanat Girişimcliği
    Resch okuyucularının kendi sanat koleksiyonculuk deneyimlerini sosyal medyada paylaşmaya da teşvik ediyor. Sanat koleksiyonculuğu yolculuğunun sadece bireysel bir keşif değil, aynı zamanda bir topluluk deneyimi olduğunu da aktarmaya gayret etmesi benim özellikle hoşuma gitti. İlk kitabı için de CNNTurk.com sayfaları için bir röportajımız olmuştu, yine bu sayfada yer aldığı için ve onu konuk etmekten çok mutlu oldum.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Magnus, sanat piyasasına olan tutkunuzu ve bu alanda herkes için daha erişilebilir kılmak istediğinizi dile getirdiniz. Bu hedefinize nasıl ulaşmayı planlıyorsunuz?

    Magnus Resch: Sanat piyasasının karmaşık yapısını çözmek ve herkesin sanata erişimini kolaylaştırmak için 20 yıllık deneyimimi paylaşmaya odaklanıyorum. Kitabım, bu deneyimlerin özeti niteliğinde ve sanat dünyasının daha şeffaf ve erişilebilir olması için bir rehber sunuyor.

    Kitabınızda, sanat koleksiyonculuğu ve dijital çağda sanat galerilerinin rolüne dair değerli bilgiler sunuyorsunuz. Bu konuda bize daha fazla bilgi verebilir misiniz?

    Magnus Resch: Sanat koleksiyonculuğu sadece elitler için değil, herkes için mümkün. Kitabımda, sanat eserlerinin nasıl değerlendirileceğini, adil fiyatlandırmanın nasıl anlaşılacağını ve hangi galerilerden nasıl alışveriş yapılması gerektiğini anlatıyorum. Ayrıca, dijital çağda galerilerin ve danışmanların değişen rollerini de ele alıyorum.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Son yıllarda NFT'ler ve blockchain teknolojisi sanat dünyasında büyük ilgi görüyor. Sizce bu teknolojiler sanat piyasasını nasıl etkileyecek?

    Magnus Resch: NFT'ler ve blockchain, sanat piyasasına büyük yenilikler getiriyor. Özellikle eserlerin kayıt altına alınması ve takibi konusunda devrim yaratıyorlar. Bu teknolojiler, sanat eserlerinin orijinalliğini ve sahiplik geçmişini kolaylıkla takip etmemize olanak tanıyor.

    Peki, yapay zeka ve otomasyonun sanat dünyasına etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu teknolojiler sanatçıların ve galerilerin geleceğini nasıl etkileyecek?

    Magnus Resch: Yapay zeka sanat dünyasında bir tehdit değil, bir fırsat. Sanatçıların kişiliği ve yaratıcılığı hala merkezde. Yapay zeka, rutin işlerde ve belki de bazı yaratıcı süreçlerde yardımcı olabilir, ancak sanatın ruhu yine insan elinden çıkacak.

    Son olarak, sanat piyasasına yeni giren veya bu alana ilgi duyan kişilere ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?

    Magnus Resch: Sanat, sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda kişisel bir tutku ve keşif yolculuğu. Sanat eseri satın alırken, sadece finansal değil, duygusal ve estetik değerlere de odaklanın. Ve unutmayın, sanat herkes için erişilebilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dr. Magnus Resch ile yaptığım bu röportaj sonunda benim çıkarımlarım şöyle oldu; sanatın sadece bir zevk değil, aynı zamanda derinlemesine bir bilgi ve anlayış gerektiren bir alan olmasını doğru yöntemlerle anlayabilmek herkes için mümkün. Teknolojik yenilikler ve değişen piyasa dinamikleri ile birlikte, sanat dünyası daha da erişilebilir ve anlaşılabilir hale geliyor. Resch'in öngörüleri ve tavsiyeleri, sadece pahalı zevkleri olan bir kesime ait değil sanatı seven, merak eden herkes için değerli bir rehber niteliğinde. Yüzümüzü bir an olsun sanata dönmek bile, yaratıcılığımıza, merakımıza ve yeni bağlantılara yol açabilir. Magnus Rech bu konularla ilgilenen kişileri de Instagram üzerinden onunla bağlantıya geçmesine davet ediyor.

    Sanat ve Teknoloji: Son İki Yılda Gerçekleşen Önemli Gelişmeler

    Sanal ve Artırılmış Gerçeklik (VR/AR) Sanat Sergileri: Son iki yılda, sanat dünyası sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini kucakladı. Özellikle pandemi döneminde fiziksel sergilerin kısıtlanmasıyla birlikte, sanatçılar ve galeriler eserlerini sanal gerçeklik platformlarında sergilemeye başladı. Bu, izleyicilere dünyanın herhangi bir yerinden sergilere erişim imkanı sağladı ve sanatın sınırlarını genişletti.

    NFT'ler (Non-Fungible Tokens) ve Dijital Sanat Eserleri: NFT'ler, dijital sanat eserlerinin sahipliğini ve orijinalliğini doğrulayan bir blok zinciri teknolojisidir. Son iki yıl içinde NFT'ler, sanatçıların eserlerini dijital olarak satabilmeleri ve eserlerinin sahiplik haklarını koruyabilmeleri için popüler bir araç haline geldi. Bu, sanatçıların gelir kaynaklarını çeşitlendirmesine ve dijital sanatın değerini artırmasına yardımcı oldu.

    Yapay Zeka Sanat Yaratımı: Yapay zeka, sanat yaratımında giderek daha fazla kullanılmaya başlandı. Bu teknoloji, sanatçılara esin kaynağı sağlamanın yanı sıra, kendi başına yaratıcı eserler üretebilen algoritmalar yoluyla sanat dünyasını genişletti. Yapay zekanın sanat yaratımındaki rolü, sanatın tanımı ve yaratıcılığın sınırları üzerine tartışmaları da beraberinde getirdi.

    3D Baskı ve Heykel Sanatı: 3D baskı teknolojisi, heykel sanatında devrim yarattı. Sanatçılar, karmaşık ve detaylı eserlerini daha hızlı ve maliyet etkin bir şekilde üretebilmeye başladı. Bu teknoloji, geleneksel heykel yapım tekniklerinin yanı sıra, yeni formlar ve tasarımların ortaya çıkmasını sağladı.

    Dijital Sergi Platformları ve Sanat Piyasası: Son iki yılda, dijital sergi platformları ve online sanat satış siteleri önemli ölçüde arttı. Bu platformlar, sanat eserlerinin satışını ve sergilenmesini kolaylaştırdı, aynı zamanda sanatçılar ve koleksiyoncular arasındaki etkileşimi güçlendirdi. Sanat piyasasının dijitalleşmesi, uluslararası erişimi ve çeşitliliği artırarak sanat dünyasını daha da demokratikleştirdi.

    Dr. Magnus Resch'in "How To Collect Art" kitabı, sanat dünyasına yeni adım atanlar için rehber niteliğinde olup, dönüşen dijital çağdaki sanat piyasasını anlamak ve kendi sanat koleksiyonlarını oluşturmak isteyen herkes için değerli bir kaynak olarak öne çıkıyor.