hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Fatoş Karahasan Fatoş Karahasan

    Genç işsizliğinin önünü yazılım ihracatı ile kesebiliriz

    07.07.2020 Salı | 12:51Son Güncelleme:

    Kurduğu ilk özel telekom ArGe’si ile Türkiye’de ArGe kültürünün garantör şirketlerinden olan Netaş, 53 yıldır binlerce mühendisin yetişmesine, onlarca teknoloji şirketinin doğmasına ön ayak oldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Özellikle haberleşme teknolojilerinin yerlileşmesinde büyük sorumluluk üstlendi. Bu sayede Türkiye’nin 4 milyar dolar tasarruf sağlamasına katkıda bulunan Netaş, şimdi ikinci yerlileştirme hareketini başlatıyor.

    Netaş’ta 40 yılını geride bırakacak olan CEO C. Müjdat Altay, sektöre yaptığı katkılardan dolayı İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından “Fahri Doktor” unvanı ile onurlandırıldı. Altay, bu nişana Türkiye’nin elektronik ve bilgi teknolojilerine yapmış olduğu katkıları dolayısıyla layık görüldü.

    Genç bir mühendis olarak girdiği Netaş’ta 2.400 kişiye 16 yıldır CEO olarak liderlik yapan Altay’la online bir basın toplantısı yaptık. Netaş CEO’su Müjdat Altay’a dev bir teknoloji şirketi olarak neler yaptıklarını sordum. “Genç işsizliğinin önünü yazılım ihracatı ile kesebiliriz” yanıtını aldım.

    Pandemi döneminin de etkisiyle gençlerimiz iş bulmakta daha da zorlanacaklar. Siz bu konuda neler yapıyorsunuz?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Hala Türkiye’nin yüzde 50’sinden fazlası 30’lu yaşlarda. Avrupa için bulunmaz bir nimetiz. Avrupa’da yaş ortalamaları 45’e çıktı. Krizde şunu gördük insanlar evden çalışabiliyorlar. Bir zamanlar bizim kafamızda şu vardı. Evet Avrupa’nın bizim gençlerimize ihtiyacı var ama bizi almıyorlar. Oysa şimdi fark ettik ki, oraya gitmemize gerek yok. Buradan, evimizden bağlanarak Avrupa’ya teknoloji ihraç edebiliriz. Genç işsizliğin çözümü burada. Bununla ilgili birtakım çalışmalar yapmak ve Avrupalı şirketlerin teknoloji yatırımlarını Türkiye kaydırmaya cesaret etmelerini sağlamak lazım. Biz bunu 2007 yılında yaptık. İki yıl içinde 100 kişilik bir Arge departmanını 1000 kişilik bir Arge laboratuvarı haline getirdik. Bu anda ülkemizi VoIP ve Çoğul Ortam Servisleri konusunda bilgi birikimi ile dünyanın ilk beş ülkesinden biri yaptık. Bunu yine yapabiliriz."

    Nasıl yapacağız?

    “Yapılan bir araştırmaya göre; pandemi sırasında küçüklü büyüklü şirketlerimizin yüzde 90’ı evden çalışmaya geçebilmiş. Ve bu şirketlerin yüzde 60’ının artık tam zamanlı işe dönmeyeceğini gördük. Demek ki Türkiye’nin altyapısı bunu karşılıyor, belirli bir taban var.

    Aslında şu anda biz böyle bir ortamda konuşabiliyorsak ya da evlerimizden çalışabiliyorsak, alışverişimizi yapabiliyorsak burada iki bileşen var. Biri donanım biri yazılım. Donanım var, ama bu yeterli değil, onun üzerinde de güçlü bir yazılım olması lazım. Biz Netaş olarak 1980 yılından beri yazılım üzerinde durduk ve çok da güzel işler yaptık. Türkiye’de çok ilginç bir durum var. İlk ortağımız Nortel de bunu çok dile getirirdi. Türk insanının yazılıma çok yetenekli olduğunu söylediler hep. Yazılım aslında bir fikri, bir şekilde oluşturmak, beyni oraya doğru odaklamak. Yazılım konusunda mühendislerimiz çok başarılı.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Pandemi bize neler öğretti?

    “Bu kriz önemli bir şey daha gösterdi, lojistik sektörü dünyada sınıfta kaldı. Çünkü dünya bir anda küçük bir köy haline gelmişti. Herkes birbirinden bir şeyler alıyordu. Pandeminin ilk başladığı dönemde insanlar birbirlerinden pek bir şey alamaz duruma geldiler. O da aslında her ülkenin artık minimum düzeyde kendi yazılımını ve donanımını kendi yapması gerektiğini gösterdi. Türkiye’nin kesinlikle bunun altını çizmesi lazım. Kendi ürettiğimiz altyapıların ülkemizde olması lazım. Burada şunun da altını çizmek istiyorum. Her şeyiyle kendimizin tasarlamasına gerek yok. Gerçek anlamda üretim ve teknolojinin sahibi olmamız önemli."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Küresel şirketlerle nasıl çalışmalıyız?

    “Global şirketlerin yatırım şartıyla buraya gelmesi lazım. Bir masa bir sandalye ile geldiğinde ürününüı satıp gidecek. Ama Nortel bir yatırımla geldi ve teknolojisini bize emanet etti. Biz 1981 yılında PBX’i, Nortel’in şemsiyesi altında geliştirdik ama Türk mühendisleri ile geliştirdik. Size biyolojiden hücre yapısından bir örnek vereceğim. Ozmosis, iki hücre arasındaki gıda transferinin hücre duvarına zarar vermeden yapılmasıdır. Ben aslında yatırım yapan şirketlerde o ozmosis olduğuna inanıyorum ve yaşadım bunu. Nortel’in Mükemmeliyet Merkezi’ni buraya getirirken de 4G teknolojisini geliştirirken de böyle oldu. Ben bunu şu anda ZTE ile de yaşıyorum."

    ZTE ortaklığı neler sağlıyor?

    “Onlar bize kucaklarını açtı, teknoloji desteği veriyor, biz de onlara teknoloji sağlıyoruz. Henüz üç yılımızı bitirdik ama ben buna inanıyorum. ZTE ile biz yeni bir Nortel hikayesi yaratacağız. Yeni ürünler geliştireceğiz, birçok ürünü yerlileştireceğiz, bunu de gerçek yerlilikle yapacağız. Çünkü bizim mühendislerimizle onların mühendisleri ortak çalışabilir duruma geldi. Bu çok önemli. Şu anda iki grubun çok güzel bir sinerjisi var. Bu da ancak yatırımla oluyor. Siz bir yatırım yaptığınız zaman, şirketin hissedarı olduğunuz zaman teknolojinizi de güvenerek verebiliyorsunuz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bugüne kadar yerlileştirme çalışmalarımızla ülkemize 4 milyar dolar tasarruf sağladık. Şimdi bu katkımızı ZTE’nin ürünlerini yerlileştirerek artıracağız.”

    Yerli yazılımcı yetiştirmek için şirketler ne yapmalı?

    “Burada şunu söylemek istiyorum. Türkiye’de şirketlerin kendi içlerinde eğitime önem vermeleri yazım. Böyle ikide bir “Üniversiteler iyi eğitim vermiyor” diyeceklerine o pırıl pırıl gençleri kendileri eğitmeleri lazım. Bizim en önem verdiğimiz şey eğitim. Eğitimi kendi içimizde yapıyoruz ve bununla da kıvanç duyuyorum. Hakikaten 2 yılda 1000 kişiye çıktık. Hepsini de deneyimsiz aldık ve eğittik. Hepsi de canavar gibi yazılımcı oldu. Türkiye’nin yazılım gücü çok yüksek. Bunun muhakkak doğru bir şekilde yönlendirilmesi lazım. Şimdi hükümetimizin 1 milyon yazılımcı diye bir insiyatifi var. Umarım buradan başarılı bir sonuç alırız ve ülkemiz başarılı olur."