Canlı Yayın
10-11 Eylül 2018 tarihlerinde, İsviçre’nin Cenevre kentinde Huawei tarafından beşinci kez düzenlenen Ultra Broad- Band Forum’da dünyadaki artan internet talebinin nasıl karşılanacağı tartışıldı. Huawei’in 40 ülkede 200 kuruluşla birlikte yaptığı çalışmaların sonuçları paylaşıldı. Yapay zeka, büyük veri, bulut bilişim ve nesnelerin interneti alanındaki gelişmelerin, bağlantı hizmeti sunan şirketleri bağımsız çalışan sistemler kurmaya zorladığı vurgulandı.
Swisscom, Telefonica, Hong Kong Telecom, Telia, Orange Group, Vodafone Group, LG gibi dünyanın önde gelen telekom şirketleri, geniş bantın ötesinde neler yapılabileceği sorusuna yanıt aradılar. Konuşmacıların tümü, gigabit çağında en büyük hedefin, bulut aracılığıyla sunulan içeriğin en kaliteli biçimde kullanıcıya erişmesi olduğunu belirttiler.
Huawei Ürün ve Hizmetler Kıdemli Yönetici ve Başkanı David Wang, (Executive Director of the Board and President of Products & Solutions) , telekom sektörünün temel bir yapısal sorunu olduğuna dikkat çekti. Wang, konuşmasında, maliyetlerdeki büyük artışın, telekom şirketlerinin karlılıklarını azalttığını, telekom şirketlerinin kaliteyi artırmak iiçin işbirliği yapmak zorunda olduğunu hatırlattı. Wang, ayrıca, evlere, iş yerlerine ve mobil cihazlara hizmet sunan telekom operatörlerinin, çeşitliliği yönetecek ve her ihtiyaca uygun bağımsız sistemler kurması gerektiğini belirtti.
Sanayi 4.0, Toplum 5.0, Pro-aktif makineler
İnternet 1994 yılında insanlığın hizmetine sunuldu. Aradan geçen zaman içinde, akla hayale gelmeyen gelişmeler yaşandı. Milyarlarca insan sosyal mecra platformlarında birbirine bağlandı. On milyarlarca cihaz içlerindeki sensörler aracılığıyla internete bağlanabiliyor, bilgi paylaşıyor, konut alıyor. Bulutta biriken veriler, insan beyninin işleme kapasitesini ötesindeki bir oluşumu, büyük veriyi, yaratıyor. Her an yüklenen yazılar, filmler ve fotoğraflarla internet akıllanıyor. Makineler bağımsız çalışmayı ve kendi kendilerini yönetmeyi öğreniyor. Sanayi4.0, toplum 5.0 dönemini yaşıyoruz.
Perakende, oyun, turizm, eğitm ve eğlence sektörleri, artırılmış gerçeklik uygulamalarına yatırım yapıyorlar. Evler, fabrikalar, şehirler ve okullardaki aydınlatma sistemleri, kameralar, sensörler, cihazlar birbirleriyle haberleşiyorlar. Fiziki ortamlar hızla akıllı mekanlara dönüşüyor
Uygulamalarla yönetilen mobil cihazlar, ses komutlarıyla yönetilen sanal asistanlar yaygınlaşıyor. Gençler başta olmak üzere insanlık, hızlı, kesintisiz, üstün kaliteli ve en önemlisi pahalı olmayan internet bağlantı hizmetleri istiyor. “Millennials” olarak tanımlanan Y nesli, onu izleyen Z Nesli ve en yeni nesil olan Alfa’lar için internet, hayatın merkezi anlamına geliyor.
Sistemler entegre oluyor
Bireylerin, şirketlerin ve kamu kuruluşlarının internet talepleri, internet bağlantısı sunan operatörleri zorluyor. Büyük teknoloji kuruluşları, dünyanın dört bir yanında, hükümetler, belediyeler, sanayi kuruluşları, KOBİ’ler ve teknoloji girişimcileriyle işbirliği yapıyor. Oluşan eko-sistemde, bugüne kadar yapılan yatırımların mümkün olduğunca birbirine entegre olmasına çalışılıyor. Böylece, kablo yatırımları, uydular, mobil bağlantı sunan vericiler ve yeni yatırımlarla bütünleşiyor.
Sanal gerçeklik altyapısı
Huawei Taşıyıcı İş Grubu Başkanı ve Kıdemli Yöneticisi Ryan Ding’in, Ultra-Broadband Forum’da konuşmasında vurguladığı gibi, Ultra HD videolar, interaktif oyunlar ve Bulut’taki artıırlmış gerçeklik uygulamaları geniş bant sunan ağları gelişmeye zorluyor. Tüketiciler, gecikme ve kopma sorunu yaşamak istemiyor.
Akıllı evler, akıllı fabrikalar ve akıllı şirketler, telekom şirketlerini de akıllı olmaya zorluyor. Kendi kendini yöneten telekom sistemleri geliyor.
Sistemle konuşan müşteriler
Huawei Ürün ve Hizmetler Kıdemli Yönetici ve Başkanı David Wang, (Executive Director of the Board and President of Products & Solutions) David Wang, akıllı sistemleri şu cümlelerle tanımlıyor: Müşterilerin bizimle değil , sistemle konışmasımı sağlamak istiyoruz. Müşterinin biimle nasıl konuşmak istediğini sisteme öğretiyoruz. Biz aradan çekliyoruz. Müşterilerimize kendi işini kendi yapmasını öğretiyoruz. “
“Zero-Touch”
Ultra-Broadband Forum 2018’deki konuşmaları kısaca özetlemek gerekirse;
• Küresel telekom şirketleri görünmez olmayı bir başka deyişle sorunsuz hizmet sunmay hedefliyorlar. Bunun için sistemlerin kendi kendilerini yönettiği, müdahale gerekmeden sorunları öngördüğü ve çözdüğü “zero-touch” bir çalışma sistemi oluşturorlar.
• Böylece güvenlik artıyor, maliyetler düşüyor, standartlara uygun çalışılıyor. En önemlisi yüksek kaliteli ve kesintisiz bağlantı hizmeti sunulabiliyor.
• Ultra-Geniş Bant döneminde, hayatı veriler, yapay zeka ve sistemler yönetiyor. En önemlisi müşteri ne derse o oluyor. Hayat müşteri odaklı bir biçimde yürüyor.
10-11 Eylül 2018 tarihlerinde, İsviçre’nin Cenevre kentinde Huawei tarafından beşinci kez düzenlenen Ultra Broad- Band Forum’da dünyadaki artan internet talebinin nasıl karşılanacağı tartışıldı. Huawei’in 40 ülkede 200 kuruluşla birlikte yaptığı çalışmaların sonuçları paylaşıldı. Yapay zeka, büyük veri, bulut bilişim ve nesnelerin interneti alanındaki gelişmelerin, bağlantı hizmeti sunan şirketleri bağımsız çalışan sistemler kurmaya zorladığı vurgulandı.
Swisscom, Telefonica, Hong Kong Telecom, Telia, Orange Group, Vodafone Group, LG gibi dünyanın önde gelen telekom şirketleri, geniş bantın ötesinde neler yapılabileceği sorusuna yanıt aradılar. Konuşmacıların tümü, gigabit çağında en büyük hedefin, bulut aracılığıyla sunulan içeriğin en kaliteli biçimde kullanıcıya erişmesi olduğunu belirttiler.
Huawei Ürün ve Hizmetler Kıdemli Yönetici ve Başkanı David Wang, (Executive Director of the Board and President of Products & Solutions) , telekom sektörünün temel bir yapısal sorunu olduğuna dikkat çekti. Wang, konuşmasında, maliyetlerdeki büyük artışın, telekom şirketlerinin karlılıklarını azalttığını, telekom şirketlerinin kaliteyi artırmak iiçin işbirliği yapmak zorunda olduğunu hatırlattı. Wang, ayrıca, evlere, iş yerlerine ve mobil cihazlara hizmet sunan telekom operatörlerinin, çeşitliliği yönetecek ve her ihtiyaca uygun bağımsız sistemler kurması gerektiğini belirtti.
Sanayi 4.0, Toplum 5.0, Pro-aktif makineler
İnternet 1994 yılında insanlığın hizmetine sunuldu. Aradan geçen zaman içinde, akla hayale gelmeyen gelişmeler yaşandı. Milyarlarca insan sosyal mecra platformlarında birbirine bağlandı. On milyarlarca cihaz içlerindeki sensörler aracılığıyla internete bağlanabiliyor, bilgi paylaşıyor, konut alıyor. Bulutta biriken veriler, insan beyninin işleme kapasitesini ötesindeki bir oluşumu, büyük veriyi, yaratıyor. Her an yüklenen yazılar, filmler ve fotoğraflarla internet akıllanıyor. Makineler bağımsız çalışmayı ve kendi kendilerini yönetmeyi öğreniyor. Sanayi4.0, toplum 5.0 dönemini yaşıyoruz.
Perakende, oyun, turizm, eğitm ve eğlence sektörleri, artırılmış gerçeklik uygulamalarına yatırım yapıyorlar. Evler, fabrikalar, şehirler ve okullardaki aydınlatma sistemleri, kameralar, sensörler, cihazlar birbirleriyle haberleşiyorlar. Fiziki ortamlar hızla akıllı mekanlara dönüşüyor
Uygulamalarla yönetilen mobil cihazlar, ses komutlarıyla yönetilen sanal asistanlar yaygınlaşıyor. Gençler başta olmak üzere insanlık, hızlı, kesintisiz, üstün kaliteli ve en önemlisi pahalı olmayan internet bağlantı hizmetleri istiyor. “Millennials” olarak tanımlanan Y nesli, onu izleyen Z Nesli ve en yeni nesil olan Alfa’lar için internet, hayatın merkezi anlamına geliyor.
Sistemler entegre oluyor
Bireylerin, şirketlerin ve kamu kuruluşlarının internet talepleri, internet bağlantısı sunan operatörleri zorluyor. Büyük teknoloji kuruluşları, dünyanın dört bir yanında, hükümetler, belediyeler, sanayi kuruluşları, KOBİ’ler ve teknoloji girişimcileriyle işbirliği yapıyor. Oluşan eko-sistemde, bugüne kadar yapılan yatırımların mümkün olduğunca birbirine entegre olmasına çalışılıyor. Böylece, kablo yatırımları, uydular, mobil bağlantı sunan vericiler ve yeni yatırımlarla bütünleşiyor.
Sanal gerçeklik altyapısı
Huawei Taşıyıcı İş Grubu Başkanı ve Kıdemli Yöneticisi Ryan Ding’in, Ultra-Broadband Forum’da konuşmasında vurguladığı gibi, Ultra HD videolar, interaktif oyunlar ve Bulut’taki artıırlmış gerçeklik uygulamaları geniş bant sunan ağları gelişmeye zorluyor. Tüketiciler, gecikme ve kopma sorunu yaşamak istemiyor.
Akıllı evler, akıllı fabrikalar ve akıllı şirketler, telekom şirketlerini de akıllı olmaya zorluyor. Kendi kendini yöneten telekom sistemleri geliyor.
Sistemle konuşan müşteriler
Huawei Ürün ve Hizmetler Kıdemli Yönetici ve Başkanı David Wang, (Executive Director of the Board and President of Products & Solutions) David Wang, akıllı sistemleri şu cümlelerle tanımlıyor: Müşterilerin bizimle değil , sistemle konışmasımı sağlamak istiyoruz. Müşterinin biimle nasıl konuşmak istediğini sisteme öğretiyoruz. Biz aradan çekliyoruz. Müşterilerimize kendi işini kendi yapmasını öğretiyoruz. “
“Zero-Touch”
Ultra-Broadband Forum 2018’deki konuşmaları kısaca özetlemek gerekirse;
• Küresel telekom şirketleri görünmez olmayı bir başka deyişle sorunsuz hizmet sunmay hedefliyorlar. Bunun için sistemlerin kendi kendilerini yönettiği, müdahale gerekmeden sorunları öngördüğü ve çözdüğü “zero-touch” bir çalışma sistemi oluşturorlar.
• Böylece güvenlik artıyor, maliyetler düşüyor, standartlara uygun çalışılıyor. En önemlisi yüksek kaliteli ve kesintisiz bağlantı hizmeti sunulabiliyor.
• Ultra-Geniş Bant döneminde, hayatı veriler, yapay zeka ve sistemler yönetiyor. En önemlisi müşteri ne derse o oluyor. Hayat müşteri odaklı bir biçimde yürüyor.
SON DAKİKA
