Canlı Yayın
Hem Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı hem de Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi (IIRC) tarafından ‘Gelişim Ortağı’ seçilen kuruluş, yıllardır ülkemizde kalite anlayışının yaygınlaşması için çaba gösteriyor. Türk şirketlerinin Avrupa Kalite Ödülü kazanmasında sorumluluk üstlenen ARGE Danışmanlık EFQM çalışmalarına sağladığı katkılar ile tanınıyor.
ARGE Danışmanlık Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden’e pandemi döneminde neler yapılması gerektiği konusunda sorularıımızı yanıtladı ‘Yönetim kalitesi ve entegre düşünce anlayışını benimsemek şirketlerimize dünyada rekabet üstünlüğü sağlıyor’’diyen Argüden, yeni bir kitap hazırlığı içinde oldukları bilgisini de verdi.
Pandemi ne değiştirdi?
Küresel bir gündem olarak hayatımıza giren ve bir süre daha devam etmesini beklediğimiz pandemi süreci, şirket yönetimlerine bütünsel düşünmenin ve paydaşlarla birlikte çalışmanın önemini ve değerini gösterdi. Bildiğimiz gibi işin ticari tarafında birçok sektörde daha önce görülmemiş düzeyde talep daralmaları veya dalgalanmaları gerçekleşti. CEO’lar bir yandan şirketin bu dalgalanmalara cevap verebilecek kaynaklarını ve yaklaşımlarını geliştirdi. Diğer yandan da geliştirdikleri yaklaşımların değer zincirindeki diğer kurum ve kişilere olası uzun vadeli etkilerini de değerlendirmenin önemini fark ettiler.
Liderlik tanımı da değişiyor… Sizce yeni liderlik modelinin temelinde neler var?
İyi liderliğin sadece kontrol edebildiğiniz şirketi yönetmekten değil, etkileşim halinde olduğunuz çevreyi de yönlendirebilmekten geçtiği gerçeğinin daha çok özümsendiği bir dönem yaşıyoruz. Çevresini etkileyemeyen, işini de iyi yönetemiyor. Bu nedenle, iyi liderlerin tıpkı bir devlet adamı, bir büyükelçi veya bir orkestra şefi gibi bütüncül bakış açısına sahip olması gerektiği artık çok net bir ihtiyaç. Şirket yöneticilerinin başarısı pandemiden sonra artık sadece kendi şirketlerinin kısa vadeli gelir giderleri ve bilançosuyla ölçülmeyecek. Gerçekleştirdiği her eylemin başta değer zincirindekiler olmak üzere tüm paydaşları üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkilerini düşünerek hareket edip edememe becerileri de mercek altında olacak. Bu ise fikri hazırlığı yüksek çeşitlilik içeren ekiplerle birlikte entegre düşüncenin benimsendiği bir kurum kültürünü oluşturmayı gerektiriyor.
Pandemi yöneticilere ne öğretti?
Bir örnekle anlatmam gerekirse; iyi yöneticilerin en önemli özelliği çalışanlarına vizyon kazandırıp, yetkelendirmek (empowerment) ve değer yaratmaları için engelleri kaldırmak. Bu, pandemi döneminde de aslında değişmedi. Ancak, pandemi döneminde bunu gerçekleştirmek, yeni yaklaşımlar ve odak gerektirdi. Örneğin, uzaktan çalışma modeline geçişle yöneticiler çalışanların zamanını değil yaptıkları işi değerlendirecek yaklaşım sergilemeyi öğrendi. Gerektiğinde çalışanların özel durumlarına duyarlı olma esnekliği göstermek gereklilik halini aldı.
Yeni yönetim anlayışını nasıl tanımlarsınız?
Pandemi, kurumsal dayanıklılık için yapılan yatırımların, kurumsal esnekliğin ve senaryolarla çalışabilme becerilerinin ne kadar değerli olduğunu da bizlere gösterdi. Kurumların ve çalışanların özellikle bilgi ve teknoloji kullanım alışkanlıklarının ne kadar hızla değişebileceği gözlemlendi. Entelektüel ve sosyal sermayenin finansal sermaye kadar, belki de daha da önemli olduğu daha net bir şekilde anlaşıldı. Bu nedenle, çok boyutlu düşünmeyi ve aksiyon almayı tetikleyecek yeni yönetim anlayışlarının değeri daha iyi anlaşıldı.
“Pandemi bizlere mesaj verdi” deniyor pek çok ortamda, sizce hangi mesajı verdi?
Pandeminin şirketlere en net mesajını ben şu şekilde tanımlıyorum; ‘İçinde dünya olmayan, dünya içinde olamayacak…’
Kısa vadede kendi bilançosuna yansıyıp yansımadığına bakmaksızın, kullandığı tüm kaynakları etkin kullanmayı şiar edinmiş şirketler ve yöneticiler geleceği kazananlar olacak. Bu anlayış ve yaklaşım ise kullanılan tüm kaynakların ölçülmesini, paydaşlar için yaratılan değer ve etkilerin değerlendirilmesini, hedefler ve sonuçlar ile ilgili hesap verebilmek üzere önemlilik düzeyi yüksek tüm etkilerin şeffaf bir şekilde paydaşlarla paylaşılmasını gerektiriyor. Bu nedenle de EFQM 2020 Modeli ve Entegre Raporlama anlayışı geleceğin iş yapış biçimlerini kurumlara kazandırmada etkili olmaya aday yaklaşımlar olarak ön plana çıkıyor.
30. yılınızı yeni işbirlikleriyle kutlayacaksınız…
ARGE Danışmanlık olarak Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) ve Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi’nin (IIRC) Gelişim Ortağı olmamız çok önemli. Her iki kurumun birden ‘Gelişim Ortağı’ olan dünyadaki ilk şirketiz. Gelişim ortaklıklarımızın yüklediği sorumluluk ile bu konuda bir de kitap kaleme almaya başladık. 30 yılımızda dünya literatürüne kazandırmak üzere çalışıyoruz.
Hem Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı hem de Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi (IIRC) tarafından ‘Gelişim Ortağı’ seçilen kuruluş, yıllardır ülkemizde kalite anlayışının yaygınlaşması için çaba gösteriyor. Türk şirketlerinin Avrupa Kalite Ödülü kazanmasında sorumluluk üstlenen ARGE Danışmanlık EFQM çalışmalarına sağladığı katkılar ile tanınıyor.
ARGE Danışmanlık Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden’e pandemi döneminde neler yapılması gerektiği konusunda sorularıımızı yanıtladı ‘Yönetim kalitesi ve entegre düşünce anlayışını benimsemek şirketlerimize dünyada rekabet üstünlüğü sağlıyor’’diyen Argüden, yeni bir kitap hazırlığı içinde oldukları bilgisini de verdi.
Pandemi ne değiştirdi?
Küresel bir gündem olarak hayatımıza giren ve bir süre daha devam etmesini beklediğimiz pandemi süreci, şirket yönetimlerine bütünsel düşünmenin ve paydaşlarla birlikte çalışmanın önemini ve değerini gösterdi. Bildiğimiz gibi işin ticari tarafında birçok sektörde daha önce görülmemiş düzeyde talep daralmaları veya dalgalanmaları gerçekleşti. CEO’lar bir yandan şirketin bu dalgalanmalara cevap verebilecek kaynaklarını ve yaklaşımlarını geliştirdi. Diğer yandan da geliştirdikleri yaklaşımların değer zincirindeki diğer kurum ve kişilere olası uzun vadeli etkilerini de değerlendirmenin önemini fark ettiler.
Liderlik tanımı da değişiyor… Sizce yeni liderlik modelinin temelinde neler var?
İyi liderliğin sadece kontrol edebildiğiniz şirketi yönetmekten değil, etkileşim halinde olduğunuz çevreyi de yönlendirebilmekten geçtiği gerçeğinin daha çok özümsendiği bir dönem yaşıyoruz. Çevresini etkileyemeyen, işini de iyi yönetemiyor. Bu nedenle, iyi liderlerin tıpkı bir devlet adamı, bir büyükelçi veya bir orkestra şefi gibi bütüncül bakış açısına sahip olması gerektiği artık çok net bir ihtiyaç. Şirket yöneticilerinin başarısı pandemiden sonra artık sadece kendi şirketlerinin kısa vadeli gelir giderleri ve bilançosuyla ölçülmeyecek. Gerçekleştirdiği her eylemin başta değer zincirindekiler olmak üzere tüm paydaşları üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkilerini düşünerek hareket edip edememe becerileri de mercek altında olacak. Bu ise fikri hazırlığı yüksek çeşitlilik içeren ekiplerle birlikte entegre düşüncenin benimsendiği bir kurum kültürünü oluşturmayı gerektiriyor.
Pandemi yöneticilere ne öğretti?
Bir örnekle anlatmam gerekirse; iyi yöneticilerin en önemli özelliği çalışanlarına vizyon kazandırıp, yetkelendirmek (empowerment) ve değer yaratmaları için engelleri kaldırmak. Bu, pandemi döneminde de aslında değişmedi. Ancak, pandemi döneminde bunu gerçekleştirmek, yeni yaklaşımlar ve odak gerektirdi. Örneğin, uzaktan çalışma modeline geçişle yöneticiler çalışanların zamanını değil yaptıkları işi değerlendirecek yaklaşım sergilemeyi öğrendi. Gerektiğinde çalışanların özel durumlarına duyarlı olma esnekliği göstermek gereklilik halini aldı.
Yeni yönetim anlayışını nasıl tanımlarsınız?
Pandemi, kurumsal dayanıklılık için yapılan yatırımların, kurumsal esnekliğin ve senaryolarla çalışabilme becerilerinin ne kadar değerli olduğunu da bizlere gösterdi. Kurumların ve çalışanların özellikle bilgi ve teknoloji kullanım alışkanlıklarının ne kadar hızla değişebileceği gözlemlendi. Entelektüel ve sosyal sermayenin finansal sermaye kadar, belki de daha da önemli olduğu daha net bir şekilde anlaşıldı. Bu nedenle, çok boyutlu düşünmeyi ve aksiyon almayı tetikleyecek yeni yönetim anlayışlarının değeri daha iyi anlaşıldı.
“Pandemi bizlere mesaj verdi” deniyor pek çok ortamda, sizce hangi mesajı verdi?
Pandeminin şirketlere en net mesajını ben şu şekilde tanımlıyorum; ‘İçinde dünya olmayan, dünya içinde olamayacak…’
Kısa vadede kendi bilançosuna yansıyıp yansımadığına bakmaksızın, kullandığı tüm kaynakları etkin kullanmayı şiar edinmiş şirketler ve yöneticiler geleceği kazananlar olacak. Bu anlayış ve yaklaşım ise kullanılan tüm kaynakların ölçülmesini, paydaşlar için yaratılan değer ve etkilerin değerlendirilmesini, hedefler ve sonuçlar ile ilgili hesap verebilmek üzere önemlilik düzeyi yüksek tüm etkilerin şeffaf bir şekilde paydaşlarla paylaşılmasını gerektiriyor. Bu nedenle de EFQM 2020 Modeli ve Entegre Raporlama anlayışı geleceğin iş yapış biçimlerini kurumlara kazandırmada etkili olmaya aday yaklaşımlar olarak ön plana çıkıyor.
30. yılınızı yeni işbirlikleriyle kutlayacaksınız…
ARGE Danışmanlık olarak Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) ve Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi’nin (IIRC) Gelişim Ortağı olmamız çok önemli. Her iki kurumun birden ‘Gelişim Ortağı’ olan dünyadaki ilk şirketiz. Gelişim ortaklıklarımızın yüklediği sorumluluk ile bu konuda bir de kitap kaleme almaya başladık. 30 yılımızda dünya literatürüne kazandırmak üzere çalışıyoruz.
SON DAKİKA
