Siyamend Kaçmaz Siyamend Kaçmaz

Rusya’dan Bakınca İstanbul: Kremlin’in Güvendiği Şehir

12.06.2025 Perşembe | 11:42Son Güncelleme:

Müzakereler sonrasında İstanbul’un ismi, Rusya’da adeta güven duyulan bir sembole dönüştü. Her gün yüzlerce, hatta binlerce haberde, doğrudan ya da dolaylı olarak İstanbul’un adı anılıyor. Şehir artık diplomatik aklın, sağduyunun ve tarafsızlığın adresi olarak algılanıyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Rus basınındaki bu yoğun görünürlük, sokakta yaşayan insanlardan meclisin alt kanadı Devlet Duması’ndaki milletvekillerine, Federasyon Konseyi’ndeki senatörlerden Kremlin yönetiminden gelen açıklamalara kadar geniş bir yelpazede gündeme geliyor ve büyük bir sempati ve güvenle ifade ediliyor.

Rusya’daki diplomatlar ve üst düzey yöneticilerle gerçekleştirdiğim birebir görüşmelerde, İstanbul’un arabulucu rolüne duyulan saygıyı ve takdiri doğrudan gözlemledim. Özellikle müzakerelerin yürütüldüğü dönemde, İstanbul’un ev sahibi olarak sunduğu güvenli, tarafsız ve konforlu ortam, Rus tarafında derin ve olumlu bir etki yaratmış. Bu izlenim o kadar kalıcı olmuş ki, gelecekteki muhtemel görüşmelerin yeniden İstanbul’da yapılması, Rusya nezdinde en çok arzu edilen senaryo hâline gelmiş durumda.

Bu olumlu algı yalnızca diplomatlar arasında değil, sıradan insanların günlük hayatında da açıkça hissediliyor. Rusya’daki gündelik yaşantımda, sokakta herhangi bir vesileyle sohbet ettiğim vatandaşlarla İstanbul üzerine konuştuğumda, yüzlerinde beliren sıcak tebessüm her şeyi anlatıyor. Türkiye’nin bu süreç boyunca sergilediği samimi, dengeli ve yapıcı tutum, halk nezdinde İstanbul’a duyulan içten güvenin temelini oluşturuyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Rusya’dan Bakınca İstanbul: Kremlin’in Güvendiği Şehir

Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın çözümünde yalnızca iki ülke arasında diplomatik çözüm arayan bir aktör değil; aynı zamanda kalıcı barışı önceleyen, inisiyatif alıp bırakın elini taşın altına koymayı, gövdesini koyan ve süreci şekillendiren bir katalizör olarak öne çıkıyor. Sergilediği samimiyet ve iyi niyet, hem Kremlin nezdinde hem de halkta tereddütsüz takdir topluyor. İşte bu yaklaşım, Türkiye’ye duyulan güvenin ve saygının temelini oluşturuyor. Aslında bu çatışma başlamadan önce, Rus ve Ukrayna halklarını birbirinden ayırmak neredeyse imkânsızdı. Bu yüzden ben, İstanbul’a yönelik benzer sıcak duyguların Ukrayna halkı tarafından da paylaşıldığına inanıyorum.

Avrupa'nın müzakere sürecine dahil olma arzusu ve müzakere önerileri, özellikle de Vatikan'da görüşme yapılması teklifi, Rusya tarafından bir karşılık bulmadı. Bu öneri, yalnızca Rusya’ya uygulanan binlerce yaptırım nedeniyle müzakere heyetinde yer alan Rus diplomatların dahi Avrupa ülkelerine seyahat edemeyecek olmasıyla değil; aynı zamanda iki Ortodoks ülkenin Katolik dünyasının başkentinde bir araya gelmesinin sembolik açıdan çelişkili bulunmasıyla da eleştirildi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Moskova için Minsk ve Pekin nasıl stratejik ve sembolik anlamlar taşıyorsa, İstanbul da artık Rus halkının ve Kremlin’in gözünde benzer bir değere sahip. Zira medyada çıkan hemen her haberde, İstanbul’da alınan kararların ve Türkiye’nin çabalarının çatışmanın çözümüne katkı sunduğu vurgulanıyor. Bu olumlu söylemler tekrarlandıkça, Rus halkının zihinlerinde İstanbul ve Türkiye algısı farkında bile olunmadan gittikçe güçleniyor.

Türkiye, bu sürecin en başından itibaren izlediği tutumla, her platformda herkese diplomasi aklı veren; ancak bu olayda aldıkları kararlar dünyanın geri kalanının tamamı tarafından eleştirilen Avrupalı aktörlerin aksine, diplomasi kapılarını asla kapatmadı. Sergilediği açık, yapıcı ve kararlı yaklaşım sayesinde, olası bir çözüm arayışında yürüttüğü çok katmanlı iletişim kanalları ve müzakere masasında en başta fikrini dile getirip ardından sergilediği sessiz ama etkileyici duruşuyla, yalnızca bir adres değil; sürecin aksamasının önüne geçen, hatta karşı tarafın kendi aralarında konuştukları en gizli ve kapsamlı başlıkları dahi yanında tartışmakta sakınca görmediği, tam güven duyulan bir aktör hâline geldi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Moskova’dan bakıldığında İstanbul, yalnızca Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın değil; aynı zamanda ABD ile yürütülen normalleşme sürecinin de adresi olarak öne çıkıyor. Hatta henüz kimse konuşmuyor ama ilk söyleyen ben olayım: Rusya ile köprüleri atan Avrupa Birliği’nin karar verici liderleriyle Kremlin arasında başlaması kaçınılmaz yeni diyalog masası için de akla gelen ilk adresin İstanbul olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Üstelik AB ile normalleşmenin yolu, hem Kiev’le hem de Washington’la yeniden yakınlaşmaktan daha uzun ve çok daha virajlı bir rotaya sahip.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Evet, Ruslar Antalya denince akıllarına gelen deniz, kum ve güneş ile yüzlerinde beliren o sevgi tebessümü, bugün İstanbul’un adını duyduklarında da doğuyor — bu kez güvenle, umutla ve içten bir sevgiyle.