Dağa çıkmaların, dağa kaçırmaların devam ettiği biliniyordu. Diyarbakır’da 11 ailenin “Çocuklarımızı bırakın” diye eylem yapmasıyla PKK’nın “çocuk kaçırma” eylemi de Türkiye’nin gündemine oturdu.
Düşünebiliyor musunuz, “çocuk kaçırmak”!
Yaşları 14 ile 23 arasında, çoğu okuldan alınarak PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklar!
Bir anne, “Tüp bebek yöntemiyle dünyaya getirdim” diye belirttiği biricik oğlunun bırakılması için ağlıyor... Diğer bir anne “Oğlum şeker hastası, ilacını almazsa ölür” diye feryat ediyor... Evlat acısıyla yüreği yananlardan açık eylem yapabilen 11 anne...
İnsani duyarsızlık
BDP İl Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre bu anneler, “faşist Türk polisinin provoke ettiği üç-beş kendini bilmez”!
HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel ise çocukların kaçırılması için “Bizim meselemiz değil” diyebiliyor! En azından “çocuk kaçırmayı tasvip etmiyoruz” gibi soluk benizli bir laf bile edemez miydi?
Son olarak Selahattin Demirtaş, eleştiride bulunmadı fakat çocukların serbest bırakılması için girişim yapacaklarını söyledi.
PKK ise açıklamasında “Örgüte katılımda yaş sınırı var, yaşı uymayanlar geri gönderilecek fakat tehlike(?) altında olan bazı çocuklar geri gönderilmeyip savaş dışı alanlarda eğitilecek” diyor!
Örgüt ve taraftarları için “çocuk” kavramı hiçbir insani duyarlığın konusu değil, “makine” gibi bakıyorlar.
Dağa çıkmaların, dağa kaçırmaların devam ettiği biliniyordu. Diyarbakır’da 11 ailenin “Çocuklarımızı bırakın” diye eylem yapmasıyla PKK’nın “çocuk kaçırma” eylemi de Türkiye’nin gündemine oturdu.
Düşünebiliyor musunuz, “çocuk kaçırmak”!
Yaşları 14 ile 23 arasında, çoğu okuldan alınarak PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklar!
Bir anne, “Tüp bebek yöntemiyle dünyaya getirdim” diye belirttiği biricik oğlunun bırakılması için ağlıyor... Diğer bir anne “Oğlum şeker hastası, ilacını almazsa ölür” diye feryat ediyor... Evlat acısıyla yüreği yananlardan açık eylem yapabilen 11 anne...
İnsani duyarsızlık
BDP İl Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre bu anneler, “faşist Türk polisinin provoke ettiği üç-beş kendini bilmez”!
HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel ise çocukların kaçırılması için “Bizim meselemiz değil” diyebiliyor! En azından “çocuk kaçırmayı tasvip etmiyoruz” gibi soluk benizli bir laf bile edemez miydi?
Son olarak Selahattin Demirtaş, eleştiride bulunmadı fakat çocukların serbest bırakılması için girişim yapacaklarını söyledi.
PKK ise açıklamasında “Örgüte katılımda yaş sınırı var, yaşı uymayanlar geri gönderilecek fakat tehlike(?) altında olan bazı çocuklar geri gönderilmeyip savaş dışı alanlarda eğitilecek” diyor!
Örgüt ve taraftarları için “çocuk” kavramı hiçbir insani duyarlığın konusu değil, “makine” gibi bakıyorlar.