hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Ersoy Soyer Ersoy Soyer

    Dijital Mahremiyet

    09.12.2022 Cuma | 15:18Son Güncelleme:

    Teknolojiyi geliştirirken ilk amacımız daima hayatımızı kolaylaştırması yönünde oluyor. Fakat bu iyi niyet bazen istediğimiz gibi ilerlemiyor ve geliştirilen teknolojiler daha büyük riskleri de beraberinde getirebiliyorlar. Apple piyasaya sürdüğü Airtag cihazları yüzünden arka arkaya bu teknolojisi yüzünden davalık oldu bile. Ufak bir madeni para büyüklüğündeki Airtag’ler kaybetmekten korktuğunuz eşyalarınızın yerini bulmak amacıyla kurgulansa da erkek veya kadın arkadaşları tarafından izlenen kişilerin başına gelenler bir hayli ilginç.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Farklı eyaletlerde açılan davalarda Airtag’ın izleme özelliği kullanılarak cinayet dahi işlendiği biliniyor. Erkek arkadaşının, arabasının lastik yuvasına takip cihazı yerleştirilmesi sebebiyle tacize uğrayan kadınlar dışında, oğlunun çantasına yerleştirilen cihazla eski eşi tarafından darp edilen kadınlar olduğu da olayın bir başka yönü. Genellikle canlı dostlarımızın da tasmalarında daha sıkça gördüğümüz bu cihazlar, kaybetmekten korktuğumuz şeyler için düşünülerek hazırlanıyorlar. Hal böyle olsa da bugün olumsuz kullanıma dair haberler daha çok yaygınlaşıyor. Erkek arkadaşını takip edip bar çıkışı arabayla ezen bile var.

    Teknoloji her zaman bize hizmet ediyor ama belki de biz bazen biraz yanlış yorumlayabiliyoruz. Konuya ilişkin Apple mühendisleri yayınladıkları ek çözümlerle bu sürecin ötesine geçmeye çalışıyorlar. Aslında bir nevi sosyal medyada da sıkça karşınıza çıkan bu Stalker kitleyi durdurmayı amaçlıyorlar. Uygulamalarında oluşturdukları gizlilik özelliklerini arttırdılar.

    Iphone ve Mac kullanıcılarına 9 mt’ye kadar çevrenizde bir Airtag var ise ses çıkarma özelliğini kullanıma açtılar. Bu durum kullanıcıların isteklerini tam karşılamayınca sizinle beraber hareket edip size kayıtlı olmayan cihazlar için bildirimler iletmeye başladılar. Yani bir nevi biri sizi izlemiyorsa Apple kesinlikle izliyor. Gizlilik ve güvenlik konularında tüm yükü Apple’a tabi ki atamayız. Her türlü verinizi izleyen ve bunu farklı amaçlarla kullanan ve milyarlarca dolar ceza ödemek durumunda kalan Facebook vb şirketleri de es geçemeyiz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu konuda uluslararası basının da gözdesi hiç şüphesiz TikTok. Bir tsunami gibi tüm sosyal medya şirketlerinin tahtını sallayarak gençlerin gözdesi olmayı hızlıca başardı. YouTube’un sarsılmaz tahtını bir nebze olsun titretti diyebiliriz. Herkes TikTok’taki özellikleri kendi uygulamalarına aktardı ama yine de istediklerini elde etmiş görünmüyorlar. Gizlilik konusuna yeniden dönersek TikTok’un karnesi ne yazık ki çok iyi değil. Tüm kullanıcı hareketlerini izlediğine dair ciddi bulgular olduğunu biliyoruz. Bu konu elbette bazen yararımıza olsa da çoğu zaman biz kullanıcılar farklı zararlar görebiliyoruz. Fakat ülkelerin en büyük korkusu bir uygulamanın insanlarının eğilimlerine yön verme gücünü elinde bulundurması.

    Bugünden biraz geriye gidersek eskiden olduğu gibi ülkelerin istihbarat toplamak veya insanların eğilimlerini izlemek ve onlardaki algıyı yönetmek adına beklentileri büyük.

    30 sene önce herhangi bir ülke dünyadaki herkesi izlemek istese, her insanın üzerine dinleme cihazı entegre etse veya kamera yerleştirmeye çalışsa muhtemelen bunu başarması kolay olmayacaktı. Bu çaba imkansız bir düşten öteye geçemezdi. Bunun için hiçbir devlet bütçesi de muhtemelen yeterli olmayacaktı. Bugün ise teknoloji sayesinde cep telefonumuza indirdiğimiz ufak bir uygulama veya kod parçaları hakkımızdaki her şeyi bizden önce bilmeye veya hareketlerimizi tahmin etmeye çalışıyor. Her şey yetmiyor gibi bizi rahatça izlesinler ve dinlesinler diye binlerce dolar para ödüyoruz. Biraz trajikomik bir durumdayız diyebiliriz. Bu sebeple teknoloji her ne kadar bizi gözetse de bizi gözetlemeyi de hiç ihmal etmiyor.