Canlı Yayın
Ersoy Soyer
Günde ortalama yetmişten fazla kez telefonumuza göz gezdiriyoruz. Hepimizin sık kullandığı en az on uygulaması bulunuyor. Tüm bunlara ek olarak şirketler kadar ülkeler de tüm kamu hizmetlerini dijitalleştirmeye ve daha verimli bir altyapıya taşımaya çalışıyor. Ülkemizde kullandığımız E-Devlet uygulaması ile neredeyse tüm nüfus ve muhtarlık hizmetlerinin %90 dan fazlası dijital. Tüm vergi, eğitim hizmetleri, sosyal hizmetler, kurumlara ait hizmetlerin çoğu tek çatı altında sunulabiliyor.
Dijital kimlikler, çipli pasaportlar, çipli ehliyetlerden sonra artık tüm bu kimlik ve vatandaşlık hizmetleri de yakın zamanda bir cep telefonunda taşınabilecek.
Bu hafta Avusturya hepimizin seveceği bir yeniliği vatandaşlarına sundu. Artık sürücü belgesi taşıma derdi ortadan kalkıyor, sürücü belgelerimiz de artık dijitalleşiyorlar. Kartlarımızı dijitale aktarıldıkça yakın zamanda cüzdanlarımıza da ihtiyaç olmayacak onlar da tarih olacak gibi görünüyor. mDL (Mobile Driver License) adı verilen teknolojik altyapı sayesinde ehliyetinizi bir QR kod olarak veya dijital olarak telefonunuzda saklayabileceksiniz. Tabii ki akıllı saatlerinizin de buna entegre olacağını söylememe gerek olmayacağını düşünüyorum.
Geçen senelerde Amerika eyaletlerinden Lousiana bu uygulamaya geçiş yaptı ve şu an 1.5 milyon kişi tarafından sistem aktif ve kullanılıyor. Apple ise “Apple wallet” uygulaması üzerinden bu teknolojik altyapıyı sunarken, Android ise kendi teknolojisini hazır hale getirdi. Banka kartlarımız, aşı kartlarımız, ödeme altyapılarımız bu kadar dijitalken, biraz daha erken gelmesini beklediğim bir teknolojiydi aslında dijital ehliyetler. Fakat belirli güvenlik adımlarını tam koruma altına almak istediklerini düşünüyorum. Bugün metro ve ulaşım kartlarımızı mobil uygulamalar sayesinde dijitalleştirdik sıra artık ehliyet ve kimliklerimizde. Bu sayede kimlik sahteciliğinin de önüne geçilebileceğini öngördüğümüzde güzel bir uygulama olacağını düşünüyorum.
Geçen yaz dijital sürücü belgelerini uygulamaya alan Yunanistan’da şu an 600.000’den fazla dijital ehliyet kullanıcısı var. Avustralya’da ise bu sayı üç milyonun üzerinde. Umuyorum kısa zamanda ülkemize bu teknolojiyi hızla entegre edebiliriz. “Ehliyetim yanımda değil yerine “Cep telefonumu evde unuttum memur bey!” diyeceğimiz kesin. Ama uygulanmaya başlandığında kesinlikle mutlu olacağımız altyapılardan diyebilirim.
Bu uygulamaların en değerli kısımlarından birisi de veri gizliliği. Belki sadece bir QR kod göstererek kontrol eden memurun onay kısmında olumlu cevabını görmesi yeterli olacak. Veri ve kişisel bilgilerin mahremiyeti konusunda da önemli bir teknolojik gelişme olacağını düşünüyorum. Tabi ki dikkat etmeniz gerekli bir diğer nokta ise dijital sürücü belgenizi sakladığınız cihazınızın pilinin bitmemiş olması. Herhangi bir kontrolde şarjım bitti cümlesi sizi o an pek kurtaramayabilir.
Şimdi her zaman olduğu gibi bu teknolojiye bir başka açıdan bakalım istiyorum. Otonom araçlar hala test edilirken mevcut araçlarımız neredeyse kendi kendine sürülebilecek yeterliliğe gelmek üzereler. Tüm ülkeler karbon salınımını azaltmak için her gün farklı dinamikleri devreye alıyorlar. Kendi kendini sürebilen, yani otonom bir araç kullanıyorsam, sürüş ehliyeti sanırım bana değil arabama sorulmalı diye düşünüyorum. Muhtemelen 20 sene sonra araba, helikopter, uçak, tekne kullanmak için dijital bir belge de gerekmeyebilir.
Sesli asistanımıza nereye bizi götürmesi gerektiğini söylediğimizde araçlarımız bizi zaten hedeflenen konuma ulaştıracaktır. En kısa rotayı mı seçer bilmem ama o teknolojiyi bugün biz üretmeliyiz. Yoksa sistemin işine gelen rotayı seçtiğine dair şüphe duymaya devam edebiliriz. Geleceği kurgulamaktan bugüne dönersek, dijital sürücü belgeleri günümüz için gerekli bir teknoloji, ruhsat bilgileriniz, sürücü ceza puanlarınız veya diğer gereksinimlerle birlikte dijitalleşirse hepimizin bir nebze daha keyifle kullanacağı bir altyapı olacağını düşünüyorum. Umuyorum kısa zamanda biz de bu güzel altyapıyı kullanmaya başlarız.
Günde ortalama yetmişten fazla kez telefonumuza göz gezdiriyoruz. Hepimizin sık kullandığı en az on uygulaması bulunuyor. Tüm bunlara ek olarak şirketler kadar ülkeler de tüm kamu hizmetlerini dijitalleştirmeye ve daha verimli bir altyapıya taşımaya çalışıyor. Ülkemizde kullandığımız E-Devlet uygulaması ile neredeyse tüm nüfus ve muhtarlık hizmetlerinin %90 dan fazlası dijital. Tüm vergi, eğitim hizmetleri, sosyal hizmetler, kurumlara ait hizmetlerin çoğu tek çatı altında sunulabiliyor.
Dijital kimlikler, çipli pasaportlar, çipli ehliyetlerden sonra artık tüm bu kimlik ve vatandaşlık hizmetleri de yakın zamanda bir cep telefonunda taşınabilecek.
Bu hafta Avusturya hepimizin seveceği bir yeniliği vatandaşlarına sundu. Artık sürücü belgesi taşıma derdi ortadan kalkıyor, sürücü belgelerimiz de artık dijitalleşiyorlar. Kartlarımızı dijitale aktarıldıkça yakın zamanda cüzdanlarımıza da ihtiyaç olmayacak onlar da tarih olacak gibi görünüyor. mDL (Mobile Driver License) adı verilen teknolojik altyapı sayesinde ehliyetinizi bir QR kod olarak veya dijital olarak telefonunuzda saklayabileceksiniz. Tabii ki akıllı saatlerinizin de buna entegre olacağını söylememe gerek olmayacağını düşünüyorum.
Geçen senelerde Amerika eyaletlerinden Lousiana bu uygulamaya geçiş yaptı ve şu an 1.5 milyon kişi tarafından sistem aktif ve kullanılıyor. Apple ise “Apple wallet” uygulaması üzerinden bu teknolojik altyapıyı sunarken, Android ise kendi teknolojisini hazır hale getirdi. Banka kartlarımız, aşı kartlarımız, ödeme altyapılarımız bu kadar dijitalken, biraz daha erken gelmesini beklediğim bir teknolojiydi aslında dijital ehliyetler. Fakat belirli güvenlik adımlarını tam koruma altına almak istediklerini düşünüyorum. Bugün metro ve ulaşım kartlarımızı mobil uygulamalar sayesinde dijitalleştirdik sıra artık ehliyet ve kimliklerimizde. Bu sayede kimlik sahteciliğinin de önüne geçilebileceğini öngördüğümüzde güzel bir uygulama olacağını düşünüyorum.
Geçen yaz dijital sürücü belgelerini uygulamaya alan Yunanistan’da şu an 600.000’den fazla dijital ehliyet kullanıcısı var. Avustralya’da ise bu sayı üç milyonun üzerinde. Umuyorum kısa zamanda ülkemize bu teknolojiyi hızla entegre edebiliriz. “Ehliyetim yanımda değil yerine “Cep telefonumu evde unuttum memur bey!” diyeceğimiz kesin. Ama uygulanmaya başlandığında kesinlikle mutlu olacağımız altyapılardan diyebilirim.
Bu uygulamaların en değerli kısımlarından birisi de veri gizliliği. Belki sadece bir QR kod göstererek kontrol eden memurun onay kısmında olumlu cevabını görmesi yeterli olacak. Veri ve kişisel bilgilerin mahremiyeti konusunda da önemli bir teknolojik gelişme olacağını düşünüyorum. Tabi ki dikkat etmeniz gerekli bir diğer nokta ise dijital sürücü belgenizi sakladığınız cihazınızın pilinin bitmemiş olması. Herhangi bir kontrolde şarjım bitti cümlesi sizi o an pek kurtaramayabilir.
Şimdi her zaman olduğu gibi bu teknolojiye bir başka açıdan bakalım istiyorum. Otonom araçlar hala test edilirken mevcut araçlarımız neredeyse kendi kendine sürülebilecek yeterliliğe gelmek üzereler. Tüm ülkeler karbon salınımını azaltmak için her gün farklı dinamikleri devreye alıyorlar. Kendi kendini sürebilen, yani otonom bir araç kullanıyorsam, sürüş ehliyeti sanırım bana değil arabama sorulmalı diye düşünüyorum. Muhtemelen 20 sene sonra araba, helikopter, uçak, tekne kullanmak için dijital bir belge de gerekmeyebilir.
Sesli asistanımıza nereye bizi götürmesi gerektiğini söylediğimizde araçlarımız bizi zaten hedeflenen konuma ulaştıracaktır. En kısa rotayı mı seçer bilmem ama o teknolojiyi bugün biz üretmeliyiz. Yoksa sistemin işine gelen rotayı seçtiğine dair şüphe duymaya devam edebiliriz. Geleceği kurgulamaktan bugüne dönersek, dijital sürücü belgeleri günümüz için gerekli bir teknoloji, ruhsat bilgileriniz, sürücü ceza puanlarınız veya diğer gereksinimlerle birlikte dijitalleşirse hepimizin bir nebze daha keyifle kullanacağı bir altyapı olacağını düşünüyorum. Umuyorum kısa zamanda biz de bu güzel altyapıyı kullanmaya başlarız.
SON DAKİKA
