FMF ataklar halinde tekrarlayan, en az 4 gün sürebilen, ateşin de eşlik ettiği karın zarında iltihaplanma nedeniyle karın ağrısı, göğüs kafesinde ağrı ve batma hissi (plevit-akciğer zarı iltihabı) ve eklem ağrısı-şişliği (artrit-eklem iltihabı) ile karakterizedir. Bazı hastalarda bacakların ön yüzünde deride kızarıklık da görülebilmektedir.
Tekrarlayan ataklar zaman içinde vücudumuzda amiloid adı verilen proteinin birikimesine neden olur. Amiloid sıklıkla böbreklerde birikmektedir ve bu durum kronik böbrek yetmezliğine neden olabilir. Nadir olarak damar çeperlerinde birikerek vaskülit tablosuna yol açabilir. Genetik geçişli bir hastalıktır. Sıklıkla bulgular çocukluk çağı ve genç yaşlarda ortaya çıkar. Sıklıkla aile bireylerinin bir ya da bir kaçı daha aynı hastalıktan etkilenmiştir. Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) özellikle Akdeniz'e kıyısı bulunan ülkelerde sıklıkla görülmektedir. Akdeniz tanımlamasının aksine ülkemizde, Ailesel Akdeniz Ateşi daha çok İç Anadolu, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da görülmektedir. Akraba evliliğinin daha fazla olduğu bölgelerde hastalığın ortaya çıkma riskinin de arttığı bildirilmiştir.
FMF hastalarında tedavi
Tanı klinik bulgulara, aile öyküsüne, muayene bulgularına ve laboratuvar testlerine dayanarak konur. Hastalarda genetik inceleme yapılmasının yararı sınırlıdır. Şimdiye kadar tanımlanan mutasyonlar Ailevi Akdeniz Ateşi hastalarının ancak %80'inde pozitif bulunabilir. Bununla birlikte, tipik olmayan olgularda genetik analizin yararı olabilir. Unutulmamalıdır ki Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığı ilaç tedavisine olumlu yanıt veren bir rahatsızlıktır. Tek sorun hastaların tedavilerine geç başlamasıdır. Kolşisin FMF’in bilinen tedavisidir. Atakların azaltılmasında hatta tamamen ortadan kaldırılmasında ve bu hastalıkta üretilen amiloid adlı maddenin özellikle böbreklere çökmemesi için hastalarımız bu ilacı ömür boyu kullanmalıdır.
FMF hastalarında ağız ve diş sağlığı sorunları
Bu hastalarda ağız ve çevre dokularındaki inflamasyonlar FMF ataklarını kolaylaştırabilir. Çene ekleminde FMF’e bağlı ağrılar görülebilir.
FMF ile ilişkili böbrek tutulumu gibi komplikasyonları olan hastalara yapılacak dişhekimliği uygulamalarında hastanın hekimi ile konsültasyon gereklidir. Eğer böbrek tutulumunuz var ise diş tedavilerine başlamadan önce doktorunuza mutlaka bilgi verin. Diş eti hastalıkları başta olmak üzere ağız içi inflamasyonlar, FMF ataklarının oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Diş eti sağlığı özellikle bu hastalarda çok önemlidir.
Diş fırçalama alışkanlıklarına dikkat edilmeli ve ulaşılması zor alanlarda diş ipi kullanımı oldukça çok önemlidir. Özellikle çocukluk çağında FMF teşhisi konulduğu için hastalarımız ağız ve diş sağlığına gereken önemi gösterirlerse ilerde daha az problem yaşarlar.
Atak durumlarında çene eklemi çok fazla zorlanmamalıdır. Bu durumda sert yiyeceklerden sakınılmalı, esnerken bile alttan elimizde çenemizi desteklemeliyiz. FMF hastaları genel olarak bağışıklık sisteminin toparlanmasına destek olmak için uyku düzenlerine önem vermeli ve atakları tetikleyebileceği için stresten uzak durmalıdır. Bu hastalarımız için düzenli spor ve dengeli beslenme oldukça önemlidir. FMF hastalığı tedavi edilebilir bir hastalıktır ve özellikle çocukluk çağında belirtilere önem gösterip gerekli önlemler alınmalıdır. Hepiniz sağlıklı ve diş ağrısız bir hafta diliyorum.
FMF ataklar halinde tekrarlayan, en az 4 gün sürebilen, ateşin de eşlik ettiği karın zarında iltihaplanma nedeniyle karın ağrısı, göğüs kafesinde ağrı ve batma hissi (plevit-akciğer zarı iltihabı) ve eklem ağrısı-şişliği (artrit-eklem iltihabı) ile karakterizedir. Bazı hastalarda bacakların ön yüzünde deride kızarıklık da görülebilmektedir.
Tekrarlayan ataklar zaman içinde vücudumuzda amiloid adı verilen proteinin birikimesine neden olur. Amiloid sıklıkla böbreklerde birikmektedir ve bu durum kronik böbrek yetmezliğine neden olabilir. Nadir olarak damar çeperlerinde birikerek vaskülit tablosuna yol açabilir. Genetik geçişli bir hastalıktır. Sıklıkla bulgular çocukluk çağı ve genç yaşlarda ortaya çıkar. Sıklıkla aile bireylerinin bir ya da bir kaçı daha aynı hastalıktan etkilenmiştir. Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) özellikle Akdeniz'e kıyısı bulunan ülkelerde sıklıkla görülmektedir. Akdeniz tanımlamasının aksine ülkemizde, Ailesel Akdeniz Ateşi daha çok İç Anadolu, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da görülmektedir. Akraba evliliğinin daha fazla olduğu bölgelerde hastalığın ortaya çıkma riskinin de arttığı bildirilmiştir.
FMF hastalarında tedavi
Tanı klinik bulgulara, aile öyküsüne, muayene bulgularına ve laboratuvar testlerine dayanarak konur. Hastalarda genetik inceleme yapılmasının yararı sınırlıdır. Şimdiye kadar tanımlanan mutasyonlar Ailevi Akdeniz Ateşi hastalarının ancak %80'inde pozitif bulunabilir. Bununla birlikte, tipik olmayan olgularda genetik analizin yararı olabilir. Unutulmamalıdır ki Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığı ilaç tedavisine olumlu yanıt veren bir rahatsızlıktır. Tek sorun hastaların tedavilerine geç başlamasıdır. Kolşisin FMF’in bilinen tedavisidir. Atakların azaltılmasında hatta tamamen ortadan kaldırılmasında ve bu hastalıkta üretilen amiloid adlı maddenin özellikle böbreklere çökmemesi için hastalarımız bu ilacı ömür boyu kullanmalıdır.
FMF hastalarında ağız ve diş sağlığı sorunları
Bu hastalarda ağız ve çevre dokularındaki inflamasyonlar FMF ataklarını kolaylaştırabilir. Çene ekleminde FMF’e bağlı ağrılar görülebilir.
FMF ile ilişkili böbrek tutulumu gibi komplikasyonları olan hastalara yapılacak dişhekimliği uygulamalarında hastanın hekimi ile konsültasyon gereklidir. Eğer böbrek tutulumunuz var ise diş tedavilerine başlamadan önce doktorunuza mutlaka bilgi verin. Diş eti hastalıkları başta olmak üzere ağız içi inflamasyonlar, FMF ataklarının oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Diş eti sağlığı özellikle bu hastalarda çok önemlidir.
Diş fırçalama alışkanlıklarına dikkat edilmeli ve ulaşılması zor alanlarda diş ipi kullanımı oldukça çok önemlidir. Özellikle çocukluk çağında FMF teşhisi konulduğu için hastalarımız ağız ve diş sağlığına gereken önemi gösterirlerse ilerde daha az problem yaşarlar.
Atak durumlarında çene eklemi çok fazla zorlanmamalıdır. Bu durumda sert yiyeceklerden sakınılmalı, esnerken bile alttan elimizde çenemizi desteklemeliyiz. FMF hastaları genel olarak bağışıklık sisteminin toparlanmasına destek olmak için uyku düzenlerine önem vermeli ve atakları tetikleyebileceği için stresten uzak durmalıdır. Bu hastalarımız için düzenli spor ve dengeli beslenme oldukça önemlidir. FMF hastalığı tedavi edilebilir bir hastalıktır ve özellikle çocukluk çağında belirtilere önem gösterip gerekli önlemler alınmalıdır. Hepiniz sağlıklı ve diş ağrısız bir hafta diliyorum.